TAŞ YERİNDE AĞIRDIR-131. UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM.
Ünlü atasözümüzdür: “Bülbülü altın kafese koymuşlar, ah vatanım” demiş.
19.yüzyıl sonunda Alman mühendis Carl Humann adlı kişi önderliğindeki bir kaçakçılık şebekesi tarafından kaçırılan, şaibeli izinlerle Almanya’ya götürülen Bergama’nın Zeus Sunağı şimdi de Berlin’de demir kafese konuldu.
Bundan iki bin yıl önce de işgalci Romalılara karşı direnen ve kölelere özgürlük isteyen Bergamalı eşitlikçi Aristonikos’u da Romalılar bir demir kafese koyup Roma’ya götürmüş orada öldürmüşlerdi.
Kaçırdıkları Zeus Sunağını içine koymak, güçlerini ve kaçakçılık başarılarını tüm aleme göstermek için, o zamanki Alman Emperyalizmi 1930’larda Berlin’in ortasından geçen Spree nehri üzerindeki adaya bir Müze/Hapishane yaptılar.
Gel gör ki içine binlerce kaçak tarihi eserin konulduğu bu koca ürkünç binanın yapıldığı zemin kumlu ve bataklık idi.
Evinden koparılan antik çağın baş tanrısı Zeus’un ahı ya da laneti tutmuş olacak ki şimdi bina yavaş yavaş çöküyor.
İçindeki o eşsiz heykeller yosun tutuyor, malzemeler çürüyor.
İşte bu nedenle bu Müze/Hapishaneyi 2014 yılında kapattılar.
Yeniden düzenleme, restorasyon adıyla giriştikleri tamiratı beceremeyince, kapatma süresini 2037 yılına kadar uzattılar.
Şimdi binayı kesiyorlar, biçiyorlar, kazıyorlar, söküyorlar.
Tıpkı 160 yıl önce yaptıkları gibi!
Hiç kimsenin, ne ad ve gerekçeyle olursa olsun kaçırılmış Zeus Sunağı ve Bergama eserlerini Berlin’de tutma, demir kafes içine koyma, onunla böyle oynama hakkı yok.
Hem hukuki hem de ahlaki olarak.
Yazık, yazık, yazık…
Üstelik Federal Almanya Berlin Eyaleti Senatörü Saraya Gomiz’in dediği gibi onlar Almanya’ya ait değil.
Bu eşsiz eserlerin Berlin’de bataklık ortasındaki bir Müze/Hapishanede yok olmasına izin verilemez.
Uluslararası kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, aydınlar, UNESCO, ICONOMOS bu duruma el koymalıdır.
Bir zamanlar Berlin duvarının yıkıldığı gibi Müze/Hapishanenin sarıldığı demir kafes ortadan kaldırılmalıdır.
Anadolu’nun, Bergama’nın tarihi eserleri özgür bırakılmalıdır.
ZEUS SUNAĞI VE BERGAMA’NIN TARİHİ ESERLERİ SOĞUK ve PUSLU BERLİN’E DEĞİL, GÜZEL BERGAMA’YA AİT. MUTLAKA GERİ GELMELİ, EVİNE DÖNMELİDİR!