TAŞ YERİNDE AĞIRDIR-130. UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM.
Bergama Zeus Sunağının da içinde olduğu Berlin Müzesi/Hapishanesi çamura batıyor.
Nehir içindeki bir ada üzerine yapılmış Müze/Hapishanenin temelleri çöküyor.
Nemden heykeller yosun tutuyor, metal aksam çürüyor.
Evet, anlaşılıyor ki eşsiz güzellikteki Sunak, bu muhteşem tarihi eser Berlin’de korunamadı, korunamıyor.
Hem Alman kaçakçıların hem de günümüzde onu malı olarak gören Alman yetkililerin savları boşa çıktı.
Antik Çağ Ege inancının baş tanrısı Zeus’un ahı mı tuttu acaba? Laneti mi?
Bilindiği gibi Bergama’nın Zeus Sunağı 19.yüzyıl sonunda Alman Carl Humann adlı bir mühendis önderliğindeki kaçakçılık şebekesi tarafından Bergama’dan kaçırılmıştı.
Şimdi, yüzyıldan fazla bir zamandır Berlin’in içinden geçen, bataklıklı Spree nehri ortasındaki bir adanın üzerine inşa edilmiş Müze adı verilen bir Hapishanede tutsaktır.
Günümüzün Alman yetkilileri yaptığı açıklamalarda bu Müze/Hapishanenin bakıma alındığını, 2014’den 2037’e kadar ziyarete kapatıldığını bildiriliyor.
Müze/Hapishanenin yeniden düzenleneceği söyleniyor.
Ancak 18.10 2023 günlü ABD New York Times gazetesinin verdiği bilgiler ürkütücü.
Gazetesinin haberine göre, Berlin Müze/Hapishanesinin Müdürü Andreas Scholl bakın ne diyor:
“… the building was built on oak pylons driven into unstable, sandy ground, and Jens Küchler, the project manager in charge of the renovations, said renewing its foundations was crucial for long-term stability.”
“ The work, he said, is partly focused on a metal underground structure stretching across the island that “holds up the building.”
“… bina, sağlam olmayan, kumlu zemine (bataklık) çakılan meşe direkler üzerine inşa edilmiş ve restorasyondan sorumlu proje yöneticisi Jens Küchler, temellerinin yenilenmesinin (yani binanın çökmemesinin) uzun vadeli istikrar açısından çok önemli olduğunu bildiriyor”.
“ Küchler, güçlendirme çalışmasının kısmen ada boyunca uzanan ve "binayı ayakta tutacak" metal bir yeraltı yapısına odaklandığını söylüyor.”
Yani anlaşılıyor ki Bergama eserlerini korumak amacıyla götürdüğünü iddia eden, ancak tarih boyunca büyük riskler altında bırakan Prusyalı/Alman yetkililer onları bugün de koruyamıyor.
Zeus Sunağının için bulunduğu çirkin Müze/Hapishane binasının çöktüğünü itiraf ediyor.
Bunu önlemek için, 23 yıl Müze/Hapishaneyi kapalı tutulacak ve 1.5 milyar Euro (45 milyar TL) harcanarak binanın çökmesi önlenmeye çalışılacak.
Üstelik 2014, 2019, 2024’de tamiratların biteceği, Zeus Sunağının yeniden ziyarete açılacağı bildirilmişken.
Demek ki sorun ve tehlike büyük. Korumayı bir türlü beceremiyorlar!
Binanın çökmesi ve Zeus Sunağı ve Bergama eserlerinin, bu binadan tutulan Dünyanın birçok yerinden çalınmış eserlerin enkaz altında kalması korkunç bir durum.
Bu proje kapsamında Berlin’deki Bergama’nın Zeus Sunağı, çamura gömüldüğü yetmiyormuş gibi parça parça sökülüyor.
Yap boz gibi yerinden oynatılıyor.
Mermerler kırılıyor.
Ne komik! Üstü de tüllerle örtülüyor.
Geçen yüzyılda Bergama eserleri topraktan kazıldı, duvarlardan söküldü, deniz aşırı kaçırıldı, bombalar altında bırakıldı, vagonlarla taşındı.
Şimdi de Bergama eserleriyle restorasyonculuk oynanıyor.
1.5 milyon insanın ziyaretinden kazanılan paralarla kasaların yeniden doldurulması mı amaçlanıyor, dersiniz?
Evet, yeter artık!
Bu durum Dünya’nın da diline düştü.
Üstelik, Yine New York Times gazetesi, günümüz Almanya Devletinin bir Orta Afrika ülkesi olan Benin’den çalınan tarihi eserleri geri vermeyi kabul ettiği bilgisini verdiği gibi,
Almanya Berlin Eyaleti'nin “Çeşitlilik ve Ayrımcılıkla Mücadeleden” sorumlu Devlet Bakanı Sn.Saraya Gomis’in Almanya’da yayınlanan Tagesspiegel gazetesine verdiği demeci de aktarıyor:
Sn.Saraya Gomis:
“All the cultural items from other world regions do not belong to us.”
"Dünyanın diğer bölgelerinin tüm kültürel öğeleri bize (Almanya’ya) ait değildir” ve “Bergama’nın Zeus Sunağı geri verilmelidir.”, diyor.
Zeus Sunağı ve Bergama’nın tarihi eserleri Berlin’de çürümeye, yıkılmaya, yok olmaya bırakılmamalıdır.
Bergama’nın eserleri daha önce birçok kez tehlikeye atıldığı gibi şimdi de yeni risklerle karşı karşıya kalmamalıdır.
Çalınmış Bergama eserleri nemden çürüme, enkaz altında kalma tehlikesi yaşamamalıdır.
Berlin Müzesi/Hapishanesinin restorasyonu için harcanması planlanan 1.5 milyar Euro Zeus Sunağının Bergama’ya getirilmesi ve doğduğu yerde bulundurulması için harcanmalıdır.
Türkiye’nin yurtsever kamuoyu ayağa kalkmalı, Almanya’nın erdemli ve akil insanları ve UNESCO duruma el koymalıdır.
Zeus’un, Bergama’ya geri dönmek için yola çıkma zamanı gelmiştir.
ZEUS SUNAĞI VE BERGAMA’NIN TARİHİ ESERLERİ SOĞUK ve PUSLU BERLİN’E DEĞİL, GÜZEL BERGAMA’YA AİT. MUTLAKA GERİ GELMELİ, EVİNE DÖNMELİDİR!