ÖZEL
Evet... Milyonların özellikle CHP tabanının içinden geçeni fakat cesaret bir türlü yüksek sesle dile getiremediklerini bugün kaleme alıyoruz!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'un koşullar ne olursa olsun artık 2020 siyaset arenasının içindeki yeri görünmüyor!
Anadolu insanın diliyle; "Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz!"
Kordon'a çıkıp fal açtırtmadık...
Medyumların kehanetlerini özetlemedik...
Sadece parçaları birleştirmeye başladığımızda; sayın Kılıçdaroğlu'nun 2020 yılında siyaset sahnesinden inceğini gördük!
Başta CHP tabanı sayın Kılıçdaroğlu'nun miadını doldurduğuna inanıyor!
Hatta 4., 5. uzatmaları bile geride bıraktığına inanıyor artık!
Sayın Kılıçdaroğlu, 22 mayıs 2010 tarihinde CHP Genel Başkanı olmuştu...
Öncesinde; TBMM'de CHP Grup Başkanvekiliydi...
Aslında sayın Kılıçdaroğlu'nu Mart 2010'da İzmir merkezli Yeni Asır ve Haber Ekspres gazetelerinde çıkan bu iki haber özetlemeye yetiyor da artıyor da!
Sayın Kılıçdaroğlu'nun 2010 Mart'ındaki İzmir ziyaretinden iki kesit haber...
Birisinde; "Yosuzluk yapanları fişliyorum!" diyor...
Diğerinde de "CHP Genel Başkanlığına aday değilim!" diyor...
"Aday değilim" dediğinin üzerinden 3 ay geçmiyor ki; 22 Mayıs'ta CHP Genel Başkanı oluyor...
"Yolsuzluk yapanları fişliyorum" dediğinin üstünden 3 yıl geçiyor/geçmiyor yolsuzluk yapanların korkulu rüyası TCK 235'te indirime gidilmesini sağlayan yasa değişikliğini TBMM'ye taşıyor ve bir grup yolsuzluk yapan CHP'lileri cezaevine girmekten kurtarıyor!
Sayın Kılıçdaroğlu'nun ağzından çıkan her laf sanki senet!
Peki, sizler bugüne kadar sayın Kılıçdaroğlu'nun ortaya çıkarıp üstüne giderek yargıya teslim ettiği bir yolsuzluk dosyası duydunuz mu?
Varsa böyle bir dosya buyursun göndersinler, haberleştirip yayımlayalım!
Fakat, Temiz İzmir Derneği Başkanı Nivent Kurtuluş'un sayın Kılıçdaroğlu'nun şahsına ve CHP Genel Merkezine gönderdiği yolsuzluk dosyalarını başlarsak buradan yazmaya, her halde 2020'ye bilgisayarın başında girmiş oluruz!
Yolsuzluklarla mücadele ettiğini her platformda dile getiren bir siyasetçi, nasıl oluyorda Nivent Kurtuluş'un gönderdiği o dosyalarının kapağını bile açamıyor?
Bugün, Nivent Kurtuluş ortaya çıkarmamış olsaydı, o 17 milyonluk ihalenin mükerrer (iki defa) olduğunu kamuoyu öğrenir de adliye koridorlarına da taşınır mıydı?
Aslında her şey dönemin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın 15 Haziran 2014 gecesi attığı bu tweette saklı!
İyi ki de atmış bu tweete Veli Ağbaba...
Yoksa kokuşmuşluğun başlangıç tarihini nasıl belirleyebilirdik?
Sahnede FETÖ'nün Belediyeler İmamı olarak anılan halen Sincan cezeevinde tutuklu olan Erkan Karaarslan var... Karşısında; sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP Genel Merkez Yöneticileri ve belediye başkanlarının tamamı... Yer Eskişehir... Tarih 14 Haziran 2014...
Peki, Erkan Karaarslan ne öğretti bu belediye başkanlarına?
İhale nasıl verilir!
Belediyelere şirket nasıl kurulur!
Belediyeler üzerindeki kamu denetimi nasıl zayıflatılır!
Açıkçası, çalının arkasından nasıl dolanılırın tüm yollarını "danışman" tutmaları durumunda 3 saat bilfiil anlattı belediye başkanlarına...
İşte Erkan Karaarslan'a danışan bir belediye başkanı... Şükrü Genç... Sarıyer Belediye Başkanı... Ortadaki kişi dönemim CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan... Ceylan şu an İBBB Tunç Soyer'in başdanışmanı... Ve yanındaki de Erkan Kaaraslan...
Bakın, Erkan Kaarslan'ın Sarıyer Belediyesi'nden aylık danışmanlık maaşı sadece 60 bin liraydı!... Aldığı bir ihalenin rakamını verelim... 1 milyon 879 bin lira... Ne ihalesi mi? Yazılım güncelleme ihalesi!
En son gelen bilgilere göre; Devlet, Erkan Karaarslan'ın cezaevinde hafızasını tazelemesine yardımcı olmuş! (Format atılmış!)
Türkçesi, Erkan Karaarslan içeride bülbül gibi ötmüş!
Erkan Karaaslan, twetter hesabından 74 belediyeye hibe yoluyla şirket kurduğu yazmıştı... Peki, Erkan Karaarslan nasıl oluyorda bir anda bu kadar belediyeye ulaşabiliyor ve şirketler kuruyor, kendini, şirketlerini danışmanlık adı altında maaşa bağlayabiliyordu?
CHP'li belediyelere ve başkanlarına kim pazarlıyordu bu Erkan Karaarslan'ı?
İşte 14 Haziran 2014'te Eskişehir'de yapılan o toplantıya katılan belediye başkanlarını ne sizler ne de bizler topladık!
Erkan Karaarslan'la ilgili Aydın BŞB'de yaptıklarına ilişkin resmi ifade tutanağından bir kesit:
Bundan daha somut Erkan Karaarslan'ın danışmanlık parasını nasıl aldığının ispatı olabilir mi?
Veli Ağbaba... Bugün neden Erkan Kaaraslan konusunda iki çift laf edemiyor?
Ya da sayın Kılıçdaroğlu, neden Erkan Karaarslan konusunda bugüne kadar konuşmadı?
Aynı şekilde Tuncay Ceylan, neden Erkan Karaarslan konusunda şucu bucu diyemiyor?
Buyursunlar açıklamalarda bulunsunlar!
Atlamayalım; 2011 seçimlerinde Erkan Karaarslan az daha İstanbul 3. Bölge'den MV adayı oluyordu. Nasıl olduysa son anda listeden çekilmiş! Fakat, 2011 seçimlerindeki CHP'nin "Aile Sigortası" adlı projesini de Erkan Karaarslan hazırlamış. Bunu da Erkan Karaarslan firari iken Battal İlgezdi'nin himayesinde olan internet gazetesine verdiği röportajdan öğreniyorduk!
Bugün, Devlet Erkan Karaarslan'ın 10 yaşında kimin bahçesinden erik çaldığını dahi biliyor!
İşte Erkan Karaarslan gerçeğini devlet anlaşmış ve çözmüş durumdadır!
Sıra şimdi o ağaçlara ve meyvelere gelmiş bulunuyor!
"Belediyelerin FETÖ'cü Erkan'a Ödediği Paralar, Başkanlara Zimmet Olarak Dönecek mi?" Eylül 2016'da sormuşuz!
Çok özel kaynaklarımız; Devlet "Mal Varlıklarına" kadar el koyarsa hiç şaşırma diye uyardı!
Evet Erkan Karaarslan, CHP'nin görünmeyen iç yüzündeki en büyük problemin adı!
Ucunun kimlere kadar dayanacağını bilen biliyor zaten!
Dikkat ederseniz, pek çoklarının beti benizleri atık vaziyette!
Belki Erkan Karaarslan konusunda devletin geç kaldığını, düşünenler olabilir...
İnancımız o dur ki; dün olduğu gibi bugün de kim ki tüyü bitmemiş yetimin hakkını gasp etmişse, devlet günü geldiğinde yanına kar bırakmayacaktır!
Dün kalkacaksınız yolsuzluk yapanları fişliyorum diyeceksiniz, sonra ihaleye fesat karıştıranları, yolsuzluk yapanlara hak ettikleri cezayı alacak olanları kurtarmak için kanunda indirim yaptırtmak için 6 ay partinizi çalıştırtacaksınız!
Tekrar Erkan Kaaraslan'a dönersek; kim bu adamla amiyane tabirle düşüp kalkmışsa, devlet ama bugün ama yarın gelin bakalım diyecektir diye düşünüyoruz!
Bir şekilde vakit tamam Abbas!
Şimdi böylesi bir hengamenin içinden sayın Kılıçdaroğlu nasıl çıkabilecek?
Sayın Kılıçdaroğlu nelerin olabeleceğini sezinlememiş olsaydı; yüz hatları 1 aydır böylesine görüntüler verir miydi?
O zaman geriye ne kalıyor?
Sağ salim siyaseti bırakmak!
Zaten Ekim demez, Eylül'de sular fokurdamaya başlayacak!
O sularda haşlanmayı hiç kimselere tavsiye etmiyoruz!
Ve parçaları da birleştirdiğinizde, sayın Kılıçdaroğlu'na 2020'de siyaset görünmüyor!
Bizi izlemeye devam ediniz...