İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in demokrasi adına söylediklerine baktığınızda "ağzından bal damlıyor" dersiniz!
Hele bir de konuşmasında vücut dilini de kullanmaya başlarsa, zannedersiniz ki dünyanın "en baba" demokrat insanı!
Öte yandan Başkan Vekili Mustafa Özuslu'nun Meclis'te demokrasi adına söyledikleri baktığınızda; karşınızda ya Norveçli ya da Fillandiyalı yerel bir siyasetçi var sanırsınız!
Hatta bu ikilinin İzmir demokrasi adına söylediklerine perakende değil de toptan bakmaya çalıştığınızda, bir tırısta CHP İl binasına dalıp, üye olmayı, kent siyasetine katkı koymaya kalkışırsınız!
Peki, kazın ayağı öyle midir?
CHP'de siyaset yapmak o kadar basit iş midir?
Pek çok meziyetleriniz olmalıdır ki; o pek muhterem CHP'li siyasetçiler başta size bu şansı tanıyabilsinler!
Temsil, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP TBMM Grup Başkanvekili iken bu ülkede hangi işlerle uğraşarak meşhur olmuştu?
Yolsuzluk!
Peki, sayın Kılıçdaroğlu'nun 2002 yılından beri CHP rozeti altında; 5 kuruşlukta olsa ortaya çıkardığı ve kamu yararına sonuç aldırdığı bir yolsuzluk dosyası var mıdır?
Yok! (Unutmayalım; yolsuzluk, irtikap, ihaleye fesat gibi suç işleyenlerin korkulu rüyası TCK 235'te indirime gidilmesini de 2013 yılında TBMM'ye CHP taşımış, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştıranlar ve sayıları belli şu an hala Milletekili olanlarda cezaevine girmekten bu kanundaki değişiklik sayesinde kurtulmuşlardır.)
Şimdi gelelim ülkemiz demokrasisinin beşiği ve CHP'nin kalesi İzmir'de, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Grubunda demokrasi işletiliyor mu? sorusuna....
Lafa geldi mi o ağızlarından düşürmedikleri demokrasiyi; başta başkan Soyer ve vekili Özuslu, CHP Meclis Grup toplantılarında işletiyorlar mı?
Buyurun o zaman CHP'in İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Grup toplatısına ve başkan Soyer ile vekili Özuslu'nun UYGULAMALI demokrasi hallerine:
İzmir Büyükşehir Belediyesinin dün yapılan Meclis toplatısısı öncesinde CHP ve AK Parti Meclis Üyeleri Grup odalarında toplanıyorlar...
Gündemlerinde Denetim Komisyonu Üyelikleri var...
İzmir Büyükşehir Belediyesi 2020 yılı Denetim Komisyonu Üyeliklerine CHP 3, Ak Parti de 1 Üye belirleyecek...
Ak Parti Meclis Grup toplantısını bitiriyor Denetim Komisyonu Üyeliğine bir Meclis Üyesi ismi belirliyor...
CHP Meclis Grup toplantısı Ak Parti meclis Grup toplatısından 40 dakika sonra bitiyor...
Ak Parti de olduğu gibi CHP'nin Meclis Grup toplantısının gündeminde de 3 Denetim Komisyonu Üyesinin belirlenmesi yer alıyor...
CHP Meclis Grup Toplantısı Başkanvekili Mustafa Özuslu'nun başkanlığında başlıyor... Özuslu, Denetim Komisyonuna Üye olacak 3 ismi açıklıyor...
Tam da Grup oylaması yapılıp, karar alınacağı anlarda aynı zamanda CHP''den Karşıyaka Belediyesi Meclis Üyesi olan Birgül Sural Üner de demokratik hakkını kullanmak adına Denetim Komisyonu Üyeliğine aday olduğunu açıklıyor!
Üner'in bu adaylık açıklaması karşısında bu defa Özuslu'nun yüzü 31 Aralık akşamı Saat Kulesine vurdurulan 600 bin liralık ışıklardaki gibi kırmızının ve morun tonlarına bürünüyor!
Bayan Meclis Üyesi Üner, iki defa Başkanvekili Özuslu'nun yüzüne "Denetim Komisyonu Üyeliğine adayım, gizli oylama yapılmasını talep ediyorum" diyor!
Başkanvekili Özuslu'nun yüzü normal rengini aldığı anlarda bu defa "Bu konuya Tunç Başkan gelince ele alalım" diyor!
Neyse... Başkan Soyer bir müdet sonra geliyor ve CHP Meclis Grup toplantısına katılıyor...
Bayan Meclis Üyesi yılmıyor kalkıyor ayağa bu defa başkan Soyer'in de yüzüne iki defa "Denetim Komisyonu Üyeliğine adayım, gizli oylama yapılmasını talep ediyorum" diyor!
Başkanvekili Özuslu, bu defa başkan Soyer'den güç alarak kafalarında belirledikleri o 3 isim için oylama yapmaya kalkışıyor!
Bu defa ayağa Buca Belediyesi Meclis Üyesi Taner Kazanoğlu kalkıyor ve başlıyor konuşmaya: "Demokrasi demokrasi diyoruz... Arkadaşımız demokratik hakkını kullanarak, Denetim Komisyonu Üyeliğine aday olduğunu ve yönetmelik madesini de açıklayarak gizli oylama yapmamızı istiyor. Bizler ona bu şansı vermiyoruz. Peki bizim AKP'den ne farkımız var?"
Kozanoğlu'ndan sonra bu defa Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal lafa dalıyor! O da pek muhterem demokrasi anlayışından kaynaklanan kelimelerle konuyu gargaraya getirmeyi yeğliyor!
Ve... Tekrar başkanvekili Özuslu sahne alıyor ve o 3 ismi Grupta oylatıyor!
Bu arada; başkanvekili Özuslu, Denetim Komisyonu Üyeliğine adaylığını açıklayan bayan Meclis Üyesine dönüp "adaylıktan çekilkdiniz mi" gibisinden herhangi bir soru dahi sormadan o 3 ismi oylatıyor!
Ha... Öncelikle kaç kişi oylamada el kaldırmamıştır orasını net olarak bilinmemekle birlikte, başkan Soyer ve vekil Özuslu'yu bu derin demokrasi anlayışlarından dolayı da kutluyoruz!
Şunu da ilave edelim; eğer ki Grupta Meclis Üyesi Birgül Sural Üner'in Denetim Komisyon Üyeliğine adaylığı kabul edilmiş ve gizli oylama yapılmış olsaydı, Meclis Üyesi Üner, banko değil, yüzde 1 milyon o 3 isimli listeyi delerdi ve Denetim Komisyonu Üyesi olurdu! Bunu da başkan Soyer ve vekili Özuslu da adları gibi biliyorlardı!
Şimdi gelelim bu başkan Soyer ve vekili Özuslu'nun bu demokrasi anlayışlarına ve yarına ait hesaplarına:
Malumunuz mart ayında başkanvekili ve komiyon üyeliklerinin seçimleri yapılacak...
Başkan Soyer ve vekili Özuslu, mart ayındaki komisyon seçimlerde üyeleri kafalkarına göre belirleyecekler ya (Bakalım Özuslu, yeniden başkanvekili olabilecek mi?) bütün mesele bu!
Şimdi düşünün; dün bayan Meclis Üyesi Üner'in Grupta Denetim Komisyonu Üyeliği adaylığı için başkan Soyer ve vekili Özuslu anti-demokratik bir tutum sergilememiş olsalardı ve bayan Meclis Üyesi Üner de listeyi delmiş olsaydı, başkan Soyer ve Özuslu'nun mart ayında acaba halleri ne olurdu?
Meselinin özü; başkan Soyer'in ve vekili Özuslu'nun bayan Meclis Üyesi Üner'e karşı takındıkları bu anti-demokratik tavrın karşılığında yatan mart ayındaki komisyon seçimleridir!
Bayan Meclis Üyesi Üner, Denetim Komisyonu Üye listesini dün delmiş olsaydı, demokrasinin beşiği İzmir Büyükşehir Belediyesinde "KÖTÜ BİR ÖRNEK" olacaktı!
İşte bu yüzden başkan Soyer ve vekili Özuslu, "aman ha mart ayını delik geçirmeyelim" düşüncesiyle dün Meclis Üyesi Birgül Sural Üner'e "Kassandra geçilmez" dediler!
Aslında yukarıdaki bu demokrat insanların hallerinin özetini CHP İzmir İl Başkanlığı geçen hafta yaptığı paylaşımla açıklamıştı: BİZ KEMAL'İZ...
Bu paylaşımın üzerinden sanırım 5 gün geçti... Hani lafa geldi mi ne demokratlıktan, ne devrimcilikten, ne solculuktan mangalda kül bırakmayanlar var ya... İşte onların bir tanesinden dahi olsun bir TIK çıkmadı!
Bu paylaşım CHP'nin ne hale geldiğinin ve getirildiğinin kısaca özetidir!
Gözlerini her türlüsünden rant bürümüş olanlar bir de sıkıştıklarında Atatürk'e sığınmıyorla mı.....
Efendiler; ne demektir "Türkiye'de Kemal'iz" demek!
Tamam Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kılı dahi olamayacağınızı biliyoruz da; sözünü ettiğiniz Kemal'in de hali ortada değil mi?
Bu neyin kafasıdır efendiler?
11 Yıldır Kemal'den ne görüdünüz/görüldü?
Yahu, yere göğe sığdıramadığınız yerel yönetimlerinizin hallerinin ne olduğunu dahi göremiyor musunuz?
Yalova...
Urla...
Ceyhan...
Menemen...
(...)
Yakında bunlara hangilerin daha ekleneceğini kestiremiyor musunuz?
Altı üstü bir Denetim Komisyonu Üyeliğine aday olan bir bayan Meclis Üyenize dahi nazik davranmayı beceremiyorsunuz!
Bu mudur sizin demokrasi ve insanlık anlayışınız?
Kemal Karataş dün yazdı:
"Ama sizde para çok...
Hesap soran yok...
Ama en önemlisi utanma yok..."
Evet... Utanmayı bile unutmuş görünüyorsunuz!..