Bugün, Yeni Asır gazetesinden Erhan Gülenç "İzmir'in parası dışarıya kaçıyor" başlığıyla manşetten duyurdu...
Evet...
İzmir'in parası bir şekilde yapılan ihalelerle dışarıya kaçırılıyor...
Yükte ve pahada ağır ihaleleri bir şekilde İzmir'in dışındaki şirketler kazanıyor!
Eften-püften ihaleleri de kazanmak; İzmirli müteahhit ve esanfa düşüyor!
Alın size çiçeği burnunda bir örnek daha: 32 MİLYON 561 BİN 055 LİRALIK MAVİŞEHİR KIYI REHABİLİTASYON İŞİNİ ANKARALI ŞİRKET KAZANMIŞ!
Kazanabilir!
Bunda en ufak bir beis yok...
32 değil, 132, 232 milyonluk ihaleler de kazansınlar...
Fakat, böylesine yükte hafif pahada ağır ihaleleri İzmirli değil de dışarıdan gelen müteahhitlerin kazanması bu kadar tesadüf olabilir mi?
İlginç olan; rakamsal büyüklüğü dikkat çekici olan (Milyonluk) ihaleler nedense hep "PAZARLIK" usulü ve 2 katılımlı gerçekleştirilmiş!
Abartmıyoruz ama; ihaleyi kazanan şirketin kaç elamanı Mavişehir'i biliyordur? (Harita üzerinde Mavişehir'in nerede olduğunu gösterebilirler mi?)
Şirket, Mavişehir'in neresinin rehabilitasyona ihtiyacının olduğunu çakıpta mı bu ihaleye girmiştir?
Ya da bu şirket aldığı bu ihaledeki işi İzmir'e dahi gelmeden alt yüklenici (İzmirli taşeron) firmalarla mı yapacaktır?
İzmirli şirketler, bu dışarıdan ihale alan şirketlerin kölesi mi yapılmak isteniliyor?
Gazeteci Gülenç, haberinde "İzmir iş dünyasının da oluşan bu hazin tabloda payı olduğu gözden kaçmamalı." diyerek, bir şekilde İzmir Ticaret Odası yönetimine de "uyumayın" diyerek göreve davet ediyor!
Bakalım İZTO bu hazin tabloyu görebilecek mi?
İŞTE ANKARALI FİRMANIN KAZANDIĞI 32.5 MİLYONLUK İHALENİN BELGESİ: