ANKARA (İHA) - Ankara'da yaklaşık 4 senedir işlenen ham petroldeki atık oranını sıfıra indirmeye çalışan ve elde edilen zengin beyaz renkli kimyasal madde ile Türkiye'nin bu alandaki ithalat sorununa çözüm üretmeyi hedefleyen Ottoman Yenilenebilir Enerji A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Doğan, proje ile ham petrolde yüzde 50 olan atık kaybının yüzde 1'e ineceğini söyledi.
İşlenen ham petroldeki 'dip' isimli atık oranını yüzde 50'den yüzde 1'e kadar indirebildiklerini söyleyen Ottoman Yenilenebilir Enerji A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Doğan, ürettikleri tek kollu katalizör sistemi sayesinde ham petrolü ayrıştırırken benzin ve solvent grupları gibi yararlı kimyasal maddeler elde edilebileceğini ve Türkiye'nin bu alanda yüzde 70'lik ithalat açığını kapatarak, ihracatçı konuma gelebileceğini söyledi. Bu proje sayesinde Türkiye'nin 140 milyar dolarlık bir gelir elde edeceğini belirten Doğan, projeye destek verilmesi halinde hem daha az masrafla daha kaliteli ürün elde edilebileceğini hem de dünyadaki devasa fabrikaların aksine çok daha makul alanda üretim yapabilmenin mümkün olduğunu kaydetti. Dünyadaki fabrikaların ham petrolü ayrıştırırken doğaya karbondioksit gazı saldığını da hatırlatan Doğan, projesinin yüzde 23 hidrojen gazı üreterek çevre dostu olduğunu ve bu alanda da gelir elde edilebileceğini ifade etti.
“Şu anda solvent grubunun yüzde 70’ini ülkemiz yurt dışından ithal ediyor”
Projesi hakkında bilgiler veren Doğan şunları dedi:
“Dünyada alışılagelmiş bir rafineri sistemi vardır. Ham petrolün yüzde 50’sini işlerler, kalan kısım ‘dip’ olarak kalır. Bu dip olan kısımlarla asfalt, wax, gress gibi katma değeri çok düşük maddeler üretirler. Biz bu teknolojimiz sayesinde bu kalan yüzde 50’lik kısmını da sıfır dip olmadan çok değerli solvent ve zenginleştirilmiş naftalara çevirebiliyoruz. Bu da ülkemiz için çok ciddi bir gelir demek. Şu anda solvent grubunun yüzde 70’ini ülkemiz yurt dışından ithal ediyor. Buna da yaklaşık 55-60 milyarlık bir bütçe gidiyor. Biz bu bütçe bizim ülkemizde kalsın, ithalatçı boyuttan ihracatçı boyuta geçelim diyoruz.”
“Yüzde 26 hidrojen üretiyoruz”
Projelerinin diğerlerinin aksine çevreye zarar vermediğini ve hidrojen ürettiğini söyleyen Doğan, “Ürettiğimiz bu teknolojide karbondioksit solunumu yüzde sıfırdır. Dünyadaki bütün katalizör sistemlerinde karbondioksit salınımı vardır. Bizim bu teknolojimizde kesinlikle karbondioksit salınımı yoktur ve ayriyeten yüzde 26 hidrojen üretiyoruz. İnsanlar yurt dışında hidrojen üretmek için 2-3 milyar dolarlık hidrojen tesisleri kuruyorlar. Bizim bu teknolojimizde ‘HCC, SSR’ kükürt tesisi gibi tesislere gerek duymuyoruz. Projemiz bütün rafine sistemlerini baypas eden bir proje. Biz 3-4 kilometrelik bu kocaman tesisleri baypas ediyor ve sadece görmüş olduğunuz bu teknoloji ile yapıyoruz” diye konuştu.
Ham petrolün “dip” kısmından dahi ürün çıkarabileceklerini sözlerine ekleyen Doğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tek kolonda zehirlenmeyen ve doyumsuz olan bir katalizör yatağımız var. Bu katalizör yatağı sayesinde ülkemiz için çok değerli solventler üretebileceğiz. Bunların elimizde TÜBİTAK tarafından numune göndererek yaptırdığımız raporlarımızda var. Şimdi tekrar yeniden denemelere başladık. Denemelerimizi Batman bölgesinden getirttiğimiz ham petrolden yapacağız. Ülkemiz için çok büyük şeyler başaracağız inşallah. Bunların hepsini kendi imkanlarımızla ürettik. Hepsi yerli ve millidir. Bir rafineri sisteminde yapılan bütün işlemler ‘FCC, izemalazasyon, kükürt’ gibi akla gelen her şey tek kolonda yapabiliyoruz. Bu sistemde bütün solvent gruplarını çıkartabiliyoruz. Ham petrolün dibinden daha biz bunları üretebiliyoruz. Ham olmasa dahi saydığımız ürünlerin tamamını çıkartabiliyoruz.”
“Bu projenin ülkemize getirisi yıllık 140 milyar dolar olacaktır”
Projede son üç yıldır ciddi mesafeler katettiklerini dile getiren Doğan, “Bu teknoloji sayesinde ülkemizde gerek istihdam açısından, gerekse ekonomik açıdan çok büyük katkı sağlayacağımıza inanıyorum ben. Bunların hepsi tastiklenip, raporlanıp elimizde bulunmaktadır. Bu projenin ülkemize getirisi yıllık 140 milyar dolar olacaktır. Bu proje üzerinde ise yaklaşık 4 senedir uğraşıyoruz. Son 3 yıldır çok ciddi seviyelere geldik. En kısa sürede de daha üst seviyelere çıkacağız. Projenin bütün eksikleri giderilmiş durumda ve çalışır vaziyette. Bütün rafineri sisteminin yaptığı işlemi yapıyoruz ve çok değerli solventler çıkarıyoruz. Bu solventler yaklaşık olarak ülkemizde 2 bin dolar civarlarında. Biz bunların tamamını ‘dip’ten yapabiliyoruz. Bu dipin maliyeti lojistiğiyle birlikte 4 dolara kadar çıkabiliyor” diye konuştu.
İşlenen ham petroldeki 'dip' isimli atık oranını yüzde 50'den yüzde 1'e kadar indirebildiklerini söyleyen Ottoman Yenilenebilir Enerji A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Doğan, ürettikleri tek kollu katalizör sistemi sayesinde ham petrolü ayrıştırırken benzin ve solvent grupları gibi yararlı kimyasal maddeler elde edilebileceğini ve Türkiye'nin bu alanda yüzde 70'lik ithalat açığını kapatarak, ihracatçı konuma gelebileceğini söyledi. Bu proje sayesinde Türkiye'nin 140 milyar dolarlık bir gelir elde edeceğini belirten Doğan, projeye destek verilmesi halinde hem daha az masrafla daha kaliteli ürün elde edilebileceğini hem de dünyadaki devasa fabrikaların aksine çok daha makul alanda üretim yapabilmenin mümkün olduğunu kaydetti. Dünyadaki fabrikaların ham petrolü ayrıştırırken doğaya karbondioksit gazı saldığını da hatırlatan Doğan, projesinin yüzde 23 hidrojen gazı üreterek çevre dostu olduğunu ve bu alanda da gelir elde edilebileceğini ifade etti.
“Şu anda solvent grubunun yüzde 70’ini ülkemiz yurt dışından ithal ediyor”
Projesi hakkında bilgiler veren Doğan şunları dedi:
“Dünyada alışılagelmiş bir rafineri sistemi vardır. Ham petrolün yüzde 50’sini işlerler, kalan kısım ‘dip’ olarak kalır. Bu dip olan kısımlarla asfalt, wax, gress gibi katma değeri çok düşük maddeler üretirler. Biz bu teknolojimiz sayesinde bu kalan yüzde 50’lik kısmını da sıfır dip olmadan çok değerli solvent ve zenginleştirilmiş naftalara çevirebiliyoruz. Bu da ülkemiz için çok ciddi bir gelir demek. Şu anda solvent grubunun yüzde 70’ini ülkemiz yurt dışından ithal ediyor. Buna da yaklaşık 55-60 milyarlık bir bütçe gidiyor. Biz bu bütçe bizim ülkemizde kalsın, ithalatçı boyuttan ihracatçı boyuta geçelim diyoruz.”
“Yüzde 26 hidrojen üretiyoruz”
Projelerinin diğerlerinin aksine çevreye zarar vermediğini ve hidrojen ürettiğini söyleyen Doğan, “Ürettiğimiz bu teknolojide karbondioksit solunumu yüzde sıfırdır. Dünyadaki bütün katalizör sistemlerinde karbondioksit salınımı vardır. Bizim bu teknolojimizde kesinlikle karbondioksit salınımı yoktur ve ayriyeten yüzde 26 hidrojen üretiyoruz. İnsanlar yurt dışında hidrojen üretmek için 2-3 milyar dolarlık hidrojen tesisleri kuruyorlar. Bizim bu teknolojimizde ‘HCC, SSR’ kükürt tesisi gibi tesislere gerek duymuyoruz. Projemiz bütün rafine sistemlerini baypas eden bir proje. Biz 3-4 kilometrelik bu kocaman tesisleri baypas ediyor ve sadece görmüş olduğunuz bu teknoloji ile yapıyoruz” diye konuştu.
Ham petrolün “dip” kısmından dahi ürün çıkarabileceklerini sözlerine ekleyen Doğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tek kolonda zehirlenmeyen ve doyumsuz olan bir katalizör yatağımız var. Bu katalizör yatağı sayesinde ülkemiz için çok değerli solventler üretebileceğiz. Bunların elimizde TÜBİTAK tarafından numune göndererek yaptırdığımız raporlarımızda var. Şimdi tekrar yeniden denemelere başladık. Denemelerimizi Batman bölgesinden getirttiğimiz ham petrolden yapacağız. Ülkemiz için çok büyük şeyler başaracağız inşallah. Bunların hepsini kendi imkanlarımızla ürettik. Hepsi yerli ve millidir. Bir rafineri sisteminde yapılan bütün işlemler ‘FCC, izemalazasyon, kükürt’ gibi akla gelen her şey tek kolonda yapabiliyoruz. Bu sistemde bütün solvent gruplarını çıkartabiliyoruz. Ham petrolün dibinden daha biz bunları üretebiliyoruz. Ham olmasa dahi saydığımız ürünlerin tamamını çıkartabiliyoruz.”
“Bu projenin ülkemize getirisi yıllık 140 milyar dolar olacaktır”
Projede son üç yıldır ciddi mesafeler katettiklerini dile getiren Doğan, “Bu teknoloji sayesinde ülkemizde gerek istihdam açısından, gerekse ekonomik açıdan çok büyük katkı sağlayacağımıza inanıyorum ben. Bunların hepsi tastiklenip, raporlanıp elimizde bulunmaktadır. Bu projenin ülkemize getirisi yıllık 140 milyar dolar olacaktır. Bu proje üzerinde ise yaklaşık 4 senedir uğraşıyoruz. Son 3 yıldır çok ciddi seviyelere geldik. En kısa sürede de daha üst seviyelere çıkacağız. Projenin bütün eksikleri giderilmiş durumda ve çalışır vaziyette. Bütün rafineri sisteminin yaptığı işlemi yapıyoruz ve çok değerli solventler çıkarıyoruz. Bu solventler yaklaşık olarak ülkemizde 2 bin dolar civarlarında. Biz bunların tamamını ‘dip’ten yapabiliyoruz. Bu dipin maliyeti lojistiğiyle birlikte 4 dolara kadar çıkabiliyor” diye konuştu.