Tire Süt Kooperatifi... Başkanlığını Mahmut Eskiyörük yürütüyor...
MÖ'den MS gibi; Tire Süt Kooperatifi'nin tarihçesine başkan Eskiyörük'ten önce ve başkan Eskiyörük'ten sonra diyerek bakmanızda fayda görüyoruz...
Bir de bunlara önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun üreticiye (Çiftçiye) bakış açısını ve yaklaşımlarını da eklediğinizde; sanırım aklınıza Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kooperatifçilik konusunda yaptığı konuşmalar ve tespitler gelecektir...
İşte Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kooperatifçilik üzerine yaptığı bazı konuşmaları:
“Mesela; Kooperatifler. Şurada burada halk ya da münevverlerin teşebbüsü ile fiili sahasına geçen kıymetli hasılalar görülmektedir. Hükümetimizin de bu gibi teşebbüsleri takviye etmesi lazımdır. Hükümeti Cumhuriyet bu lüzumu tabii idrak etmektedir” (27 Ocak 1931, İzmir Halk Fırkası Kongresi)
“Kanaatim odur ki, muhakkak suretle birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak, maddi ve manevi kuvvetleri, zekâ ve maharetleri birleştirmek demektir. …Müstahsillerin birleşmesinden şahsi menfaatlerini haleldar olacağını düşünenler tabii şikâyet edeceklerdir.” (1 Şubat 1931, İzmir Ticaret Odası)
“Köyde ve yakın köylerde müşterek harman makinelerini kullandırma köylülerin ayrılamayacağı bir adet haline getirilmelidir. Zirai sanayi bilhassa üzerinde meşgul olacağımız mevzu olacaktır. Bu arada sütçülüğe, süt sanayine önem vermekteyiz. Sırasıyla; şehir ve kasabalarımızın temiz ve ucuz süt mamulatı ihtiyacını temin edecek fabrikalar tesisinse ve bununla ahenkli bir surette köylerdeki sütleri kıymetlendirecek ve satışı kolaylaştıracak kooperatifler teşkiline çalışılacaktır” (1 Kasım 1937, TBMM Açış Konuşması)
Atatürk döneminde çiftçilerin örgütlenmesi ve kooperatifleşmesi doğrultusunda çıkarılan başlıca yasalar da şunlardır:
– 1924 yılında Zirai Birlikler Kanunu çıkarılmıştır. Aynı yıl, kooperatiflerin ticari şirketlerden sayılmasına ilişkin fıkra, Ticareti Beriye Kanunu’na eklenmiştir.
– 1925 yılında tüketim kooperatifçiliğiyle ilgili yasal bir düzenleme yapılmıştır.
– 1926’da 856 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda kooperatiflerin diğer şirketler arsında yer almasına ilişkin bir değişiklik gerçekleştirilmiştir.
– 1929 yılında ise Zirai Kredi Kooperatifleri Kanunu kabul edilmiştir.
– Daha sonra 1935 yılında da 2834 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri Kanunu ile 2836 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri Kanunu çıkarılmıştır.
Atatürk, kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi Programları’na da kooperatifçilik konularında maddeler koydurmuştur. Örneğin, 1931 tarihindeki CHP 3. Büyük Kongresi’nde resmi programın iktisat bölümünün 4. maddesinde “Çiftçimizi kredi ve istihsal kooperatifleri gibi iktisadi teşekküllere mazhar etmek ve teşekkülleri terakki ve tekâmül ettirmek gayedir” denilmektedir. Yine, 1935 yılında yapılan CHP 4. Büyük Kongresi’nde kooperatifçilikle ilgili 10. madde şöyle kabul edilmiştir; “Partimiz, kooperatifçiliği ana prensiplerinden sayar. Kredi kooperatifleri ile toprak ürünlerinin hakiki değerlerinden üretmelerini faydalandıracak olan satış kooperatiflerinin kurulmasına ve çoğaltılmasına önem vermekteyiz. Türkiye Tarım Bankası, tarım kooperatiflerinin ana bankasıdır”.
Atatürk, kooperatifçilik konularında çalışma yapmak üzere bir derneğin kurulmasını da gerçekleştirmiştir. 1931 yılında İstanbul Üniversitesi’ne bağlı “Türk Kooperatifçiliği Derneği”ni kurdurmuştur. Bu dernek daha sonra Ankara’ya taşınmış ve halen “Türk Kooperatifçilik Kurumu” olarak varlığını sürdürmektedir. Özetle, Atatürk’ün gerek üretim gerekse tüketim sürecinde kooperatifleşmeye büyük önem verdiği gözlemlenmektedir. O, özellikle kırsal kesimde küçük ve orta ölçekli işletmeler için girdilerinin ortaklaşa sağlanmasında olduğu kadar ürünlerinin değerlendirilmesinde kooperatiflerin işlevini en iyi bir şekilde görmüş ve değerlendirmiştir.
Koopeartifçilik tarihimizin temelleri Cumhuriyetimizin temelleriyle de yaşdaştır dediğinizde, sanırım hata yapmış olmazsınız!
Açık ve net bir şekilde buradan açıklıyoruz!
Tire Süt Kooperatifi'nin 31 Mayıs 2019 tarihli içine düştüğü/düşürüldüğü bu durumu YAZMAMAK ADINA TAM 15 GÜNDÜR DİRENİYORUZ!
Ayrıca; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk çifçisine, koperatifçiliğine bakış açısını da ne önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile ne de yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in bakış açısıyla kıyaslamak gibi bir düşüncemizin de olmadığını buradan ayan beyan ilan ediyoruz!
Fakat, Tire Süt Kooperatifi gerçeğine irdelerken de; yukarıda belirttiğimiz gibi, Mahmut Eskiyörük ile Aziz Kocaoğlu'nun da haklarını teslim etmeden konuların iyi anlaşılmaycağını düşünüyoruz!
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Süt Kuzusu Projesi!
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin "Süt Kuzusu" projesi çerçevesinde; bu kentin her noktasında yaşayan çocuklara süt dağıtılıyor ve düzenli bir şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından süt ihtiyaçlarının (Anne sütü dışında) karşılanıyor olması, inanın İzmirliler adına 21. yüzyılın en güzel projelerinden birisidir diyebilirsiniz... Süt dağıtımı yapan gençleri ve araçlarını gördüğünüzde belki aklınıza Küba gelmiyor, gövsünüz kabarıyor olabilir... Fakat, dünyada çocukların süt ihtiyacının karşılanmasını Anayasal güvence altına alan tek ülkenin Küba olduğunu biliyor muydunuz? Küba'da doğan her çoucuğun süt ihtiyacı 7 yaşına kadar devlet tarafından karşılanır. Anne o sütü o çocuğuna içirmek durumundadır. Küba'lıların sağlam kemik yapıları acaba neden hep örnek gösterilir?
Tekrar Tire Süt Koopertifine dönersek;
Mahmut Eskiyörük, inanın Türk kooperatifçiliğinin kalkınması adına çok önemli işlere imza atmış bir kişidir... Tire Süt Kooperatifi de bugünlere çok badireler atlatarak gelmiştir...
Yakın tarihten örnek verirsek; Tire Süt Kooperatifi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi "Süt Kuzusu" projesi çerçevesinde gerçekleştirdiği ve bu "Devrimci" dayanışma; özel sektörün "canını sıkmış", hatta Tire merkezli bir sermayenin de dalının dışına çıkarak "kel alaka" diyebileceğiniz bir şekilde ve de salt Tire Sütü Kooperatifini "batırmak" adına bu işe girdiğini, bırakın Tire'yi, herkesçe İzmir'de bilinen bir gerçektir!
Tire Süt Kooperatifi süt üreticilerinin üzerinde envai çeşit oyunlar oynanarak; kooperatif üyeliğinden çıkmaları ve kooperatife sütlerini vermemeleri için bu sermaye tarafından promosyonlar dağıtılırken; Mahmut Eskiyörük'ün ve süt üreticisi köylünün yanında tek başına Büyükşehir Belediye Başkanı olarak duran adam da Aziz Kocaoğlu olmuştur!
Aziz Bey'in eleştirmek için 150 bin tane done sıralayabilirsiniz! Ve hepsine de katılabilirsiniz... Fakat, bugün Tire Süt Kooperatifi son 10 yılda başına gelen/gelebilecek her türlü saldırıyı eksik olmasınlar Aziz Bey'in desteğiyle (Büyükşehir) bertaraf etmiştir!
Böylesi Tire Süt Kooperatifi gerçeğinden yola çıkıp, yeni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in üretici kooperatifleriyle arası nasıldır? diye baktığımızda; inanın öncelikle biz duyduklarımıza inanamadık!
Ve bu yüzden de 15 gündür İNATLA YAZMAMAK ADINA DİRENDİK!
Direncimizi kırdık!
Tunç Soyer... Yeni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı...
Bisiklete bindiğini, makam arabası kullanmayacağını ajansların geçtiği haberlerden gördük ve yayınladık...
İZBAN'a bindiğini, düz duvara tırmandığını yine ajansların servise koyduğu haberlerden görüp, yayınladık...
Twitter üzerinden paylaşılan bir video görüntüsü ve Gündem Otubeş farkı ile başkan Soyer'in "telden bile kaydı"ğını haberleştirdik!...
Açıkçası, ulusal yayın yapan TV kanallarından önce başkan Soyer'in böylesi güzel ve anlamlı, kamusal haberlerini okurumuza ulaştırabilmenin hazzını yaşadık! Teşekkürler Tunç Başkan...
Fakat, böylesine magazinsel haberler havada uçuşurken, Soyer çiftinin yeni barınma yerlerinin "Şato" olacağının haberini de Türkiye'de ilk duyuran gazete Gündem Otuzbeş oluyordu!
Eksik olmasınlar Soyer çifti, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın barınma sorunu haberinin ardından "Soyer'lere de Şato yakışmaz mı?" haberini gündeme taşıdık!
O gün bugün Şato haberimiz güncelliğini koruyor!
Şimdi gelelim Soyer'lerin kooperatifçiliğine;
Malumunuz, Neptün Soyer kooperatifçilik konusunda "uzman" ve "deneyimli" bir isim!
Seferihisar merkezli Hıdırlık Kalkınma Koopeartifini'nin kurucu başkanı ve halen başkanıdır...
Ayrıca, Neptün Hanım, KÖY-KOOP üyesi ve Genel Başkanlığını 6 aylığına da olsa üstlenmiş bir isimdir!
Gündem Otuzbeş, Neptün Hanım'ın KÖY-KOOP Genel Başkanlığını, bu görevi de yerel yönetimler aday adaylığı dönemini kapsayacak bir şekilde (CHP İzmir İl Başkanlığından dosya almaya gerek bile duymayan) İzmir Büyükşehir Belediyesi aday adayı eşi dönemim Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'e "sıfatsal" destek olmak adına üstlendiğini haberleştirmişti! Bkz. Gündem Otuzbeş Arşiv.
Tesadüf bu ya; Tunç Soyer'in İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığının açıklanmasının ardından, Neptün Hanım'ın da KÖY-KOOP Genel Başkanlığı düşüyordu!
Konuyu basite indirgemeden; Soyer'lerin kamuoyuna KÖY-KOOP öykülerini "Bak bak görüyor musun İBB adayı Tunç'un eşi de KÖY-KOOP Genel başkanıymış" dedirtmek adına kurguladıklarını düşünmüyoruz!
Sadece tesadüftür diyor ve geçiyoruz!
Fakaaaaaaaatttttt.......!
Tire Süt Kooperatfine 3 aydır (Bir ayı Aziz Bey'in bakiyesi olarak sayarsak) İzmir Büyükşehir Belediyesinin para ödemediğini biliyor musunuz?
Aziz Bey'in yeni başkan Tunç Soyer'e İBB kasasında 150 ila 200 milyon lira arasında "canlı" nakit para bıraktığı yazılmasa da konuşulduğunu;
Tire Süt Kooperatifi'nin 31 Mayıs 2019 itibariyle; İzmir Büyükşehir Belediyesi'den 12 milyon lira alacaklı olduğunu biliyor muydunuz?
Tire Süt Kooperatifi demenin; en az 100 köyde süt üretimi yapan yüzlerce 70 yaşında süt üreticisi "nine"nin olduğu demektir olduğunu... Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkemiz köylüsüne/çiftçisine deyişiyle, "Sizler bu ülkenin efendilerisiniz" ... dediğini...
Evet... Tire Süt Kooperatifi, abartmıyoruz en az 100 köyde yaşayan ve 50 litre ila 5 ton arasında süt üreten yüzlerce, binlerce "EFENDİLER"in üyesi olduğu ve İzmirlilerin "YÜZ AKI" bir kooperatifi olduğunu biliyor musunuz?
Şimdi siz ortaya bir KÖY-KOOP formülü koyuyorsunuz ve Mahmut Eskiyörük üstünden bu ülkenin, bu güzel İzmir'in, bu YEŞİL TİRE'nin elleri öpülesi süt üreticilerini "diz çöktürtmek" adına, "Bundan böyle alımlar KÖY-KOOP üzerinden gerçekleştirilecek" diyelibiliyorsunuz!
"Sana bişey söyliyiyeyim mi...
Sen ne CHP lisin...Ne de solcu...
Ne de halksın...
İçi başka dışı başkasın...
Sen kamu parasını har vurup harman savuransın...
Sen...
Şatafatlı lüks yaşamayı seven...
Bir burjuva artığısın..."
"Hani sen halkçıydın...
Hatta sosyalisttin...
İnsan diyordun...Sevgi diyordun...Paylaşım diyordun...
Aşkla İzmir Diyordun...
Kadifekale diyordun...
Önce şehrin arka sıraları diyordun...
Sol yumruğunu havaya kaldırıp...
Çav Bella..Çav Bella..Çav Bella ...Çav..Çav..Çav...
Deyip zıplıyordun...
Nooldu senin solculuğun...Halkçılığın..."
Bakın bunları biz yazmadık... Bunları sayın Tunç Soyer'in CV'sini bizden (Hepimizden) daha iyi bilen efsane CHP İzmir İl Başkanı Kemal Karataş yazdı...
Bizde bu bağlamda; Tire Süt Kooperatifi'ne yaşatılan gerçeğin üzerinden ve diğer İBB'nin ürünlerini aldığı BAYÇİKOOP, Bademler vb. gibi kooperatiflere yeni başkan Tunç Soyer'in yaklaşımlarını, bakışını, gerçekliliğini gözlemlemeye çalıştık!
Ta ki... Bu akşam saatler 21:32'yi gösterene kadar!
Ayrıca, Seferihisar'daki "naylon fatura fabrikası"nın gerçekliliğini aktarmaya çalışmıyoruz!
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük'ün, yarın (Bugün) yapacağı, daha doğrusu İzmir Büyükşehir Beleediyesi'nden 12 milyon liralık alacağının Tire Süt Koop'a 3 aydır ödemediğinden dolayı, Tirelileri ve kooperatif üyelerini bilgilendirmek adına; düzenleyeceği basın toplantısından önce, 15 gündür de yazmak istemediğimiz bu konuyu acaba başkan Tunç Soyer, düzeltir mi? ya da yanlış yoldan döner mi? düşüncesiyle kaleme almaya çalışıyoruz!
21:32'de gelen telefon; Soyer çiftinin fotoğrafını sunmaya yetti Kılıçdaroğlu'na!
Telefondaki ses dedi ki; "Mahmut Eskiyörük bunaldı, yarın basın açıklaması yapmak durumunda kaldı!" "Neden?" diye soramadan ekledi; "İzmir Büyükşehir Belediyesi Tire Süt Koop'a olan borcunu ödemezse, Tire Süt Koop batacak! Peki, o zaman bu batışı İzmirliler Çav Bella Çav Bella Çav Çav şakısıyla dans edip kutlayacak mı?"
Bakın bu bilgi ve tüyler ürpertici detayları geçen kişi, CHP Lideri sayın Kılıçdaroğlu'na çok yakın ve aynı zamanda başkan Tunç Soyer'in Tire Süt Kooperatifi ve diğer tarımsal üretici kooperatiflerine KÖY-KOOP üzerinden nasıl çelme takmak istediğini aktaran kişidir!
Gelelim KÖY-KOOP çelmesine!
Konuşulanlara ve iddialara göre; bundan böyle İzmir Büyükşehir Belediyesine sözleşmeleri gereği ürün satan üretici kooperatifleri, faturalarını önce KÖY-KOOP'a kesecekler ve paralarını KÖY-KOOP ARACILIĞIYLA alacaklar!
Bakın bu KÖY-KOOP modelinin ne menem bir şey olduğu konusunda şimdilik ismi saklı kalsın; İzmir Büyükşehir Belediyesinin bir üst düzey yetkilisi tarafından yeni başkanın seçim çalışmaları dönemimde de bu KÖY-KOOP komisyoncuğunun açıklandığına yönelik teyid ve bilgiler geldiği için olup bitenleri önemsiyor yazmaya çalışyoruz!
(Kılıçdaroğlu'nun da her an ve son dakika gelişmelerden haberinin olduğu biline!)
Üretici kooperatifleri, İzmir Büyükşehir Belediyesine direk değil de, önce aracı kurum (Hal Komisyoncusu gibi) KÖY-KOOP'a fauralarını kesecek, devamında paralarını KÖY-KOOP'un insafına göre alabilecekler!
Böylelikle, İzmir Büyükşehir Belediyesi de tek bir kurumla MUHATAP olacak!
Yani yeni muhatabın adı: KÖY-KOOP!
Yersen!
Ve bu yönde de uzman kooperatifçi eşi sayın Neptün Hanım KÖY-KOOP formülü sayesinde İBBB Tunç Soyer'in de, İzmirli üreticiye daha çok dokunuyor olması sağlanmış olacak!
Açıkçası, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aklına zaten böylesi formüllerin gelmeyeceği ortadayken; yahu bu Aziz Kocaoğlu'da gerçekten çok safmış demekten kendimizi alamıyoruz!
Sayın önceki başkan Aziz Kocaoğlu, Allah size bundan sonra 150 bin yıl daha ömür versin de be kuzum; hiç aklınıza geldi mi böylesine ÜLKEMİN EFENDİLERİNİ ÖPTÜRTMEK?
Hey şey bir tarafa Aziz Bey, sizi ülkemin efendilerine hiç bir zaman kazık atmayı düşünmediğiniz için sevmeye çalışıyor ve seviyoruz! ( Pardon Aziz Bey, 15 yıl dansözler sizi ne kadar ve nasıl çok sevdi ki, inan biz onlar kadar sizi sevmiyoruz! Çünkü bizde dil yok ki yalasın! Şahsınız adına üzüldüm; dansözleriniz şimdi sizden daha çok kemik atan asil ve soylu insanlar bulmuşlar! Bilginiz olsun; ikinci bir hata yapmayınız!)
Aziz Bey, aslında sizi en çok sevenlerin dansözlerin de olduğunu çok iyi biliyoruz!
Aramızda kalsın..!
:))
Neyse yine aramızda kalsın Aziz Bey, siz bu İzmir çifçisinin, (Leşberin) ekmeğini büyütmesi için 15 yılda İzmir'de ayak basmadık ne köy ne de tarlasını bıraktınız...
Şimdi, bu emekleriniz bir yana, bu güzel İzmirimizin eli öpülesi çiftçisinin ekmeğinin KÖY-KOOP tarafından çoğalacağına mı yoksa çalınacağına mı inanıyorsunuz?
Lütfen bir yazılı açıklama!
Aziz Bey'e hatırlatma;
Yıl... 2003... Yer... Menderes ilçe... Değirmendere Beledesi... Aziz Bey'i 150 kiloluk bir adam yakaladığı gibi kucaklayıp öpüyor ve kulağına değil meydandaki herkese haykırıyor: "Atatürk'ten sonra bu topraklara en büyük değeri sen verdin. İnsan olduğumuzu sayende anladık!"
Sizi kucaklayan bu kişi Menderes'in Çileme köyünden di... İsmi saklı...
Bu yazıları yazanda her gördüğünde o na diyor ki; "Anlat bakalım Aziz'i nasıl kucakladın!"
Fakat, yanlış anlamayınız Aziz Bey, aslında siz dansözler tarafından kucaklanmaya, gerçek dostlar tarafından da kucaklanmayacak karakterde bir insansınız!
O yüzdendir ki; o günlerde verdiğiniz kadar kucaklandınız ve bugünlerde veremediğiniz için kucaklanamıyorsunuz! (Dansözler hariç!)
O dostumun o gün sizi can-ı gönülden (Almadan) kucaklamış olmasından dolayı da şahsınızdan özür diliyorum!
Kusurumuza da lütfen bakmayınız!
Masonların içinde bulunduğunuz bu durumunuzu bizden daha iyi anlayacağını ve yorum getireceğini düşünsek mi?
Ne de olsa güç ve para hep onlardan yanaydı!
Kahretsin.....! Yaşamımıza girdiniz ya...
Dansözlü günlerinizden eksik kalmamanız umuduyla, siyasi ömrünüz bol solsun!
21. Yüzyıl hokkabazlarının karşısında; Çizdiğiniz yolda ve her türlü sosyal faşistlerin saldırıları ve pislik para kazanma, hortumlama çabalarına karşın da olsa; asla ülkünüzden ve ufkunuzdan taviz vermeden mücadele ettiğimizden şüpheniz olmasın... Size sığınmıyor, özlemle arıyor ve savunuyoruz...
Saygılarımızla...