Gazeteci Erhan Gülenç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel arasındaki iplerin gerginleştiğini aşağıdaki kelimelerle bugün Yeni Asır'daki köşesinden duyurdu:
"Skandalın CHP içindeki en bariz etkisi ise, yıldızları barışmayan, il kongresi ve kurultay süreçlerinde karşı karşıya gelen Soyer ve İl Başkanı Deniz Yücel'in arasındaki iplerin daha da gerginleştiğinin su yüzüne çıkarması oldu. Zaten Soyer ile Yücel'in Menemen Belediyesi'ndeki başkan vekilliği seçiminde çatıştıkları kulislerde yoğun olarak konuşuluyordu."
Gülenç, Başkan Soyer'in Menemen başkan vekili seçimlerinde çalıştıklarını belirtirken, konunun perde arkasında olup bitenlerine de bir göz atalım mı?
Öncelikle; artık İzmir Büyükşehir Belediyesini siyasi bir otoritenin değil bürokrat bir oteritenin yönettiğini belirtmekte yarar görüyoruz... Tunç Soyer, geldiği günden beri kendi kadrolarını oluşturamadığı gibi; mevcut ve adları belli o bürokrat takımı tarafından da köşeye sıkıştırılmış görünüyor! Türkçesi, İzmir Büyükşehir'i siyasi bir otorite yönetemiyor diyebilirsiniz! Tunç Soyer'in de geldiği günden itibaren gösterdiği performansa da bakarsanız; siyasi anlamda da Aziz Kocaoğlu'nun gölgesinin kıyısından bile geçemediğini görmüş olursunuz!
Büyükşehir'deki bu görüntüyü de normal koşullarda Soyer'in bozabilme, bertraf etme olasılığı yakın bir zaman diliminde görünmüyor! Başta, Genel Sekreter Buğra Gökçe'ye ve Başkanvekili Mustafa Özuslu'ya kapıyı göstermesi gerekiyor! Soyer'in Gökçe ve Özuslu'dan kurtulabilmesi için de; başta İl Başkanı Deniz Yücel'le arayı sıcak tutması, desteğini alması gerekiyor!
Ha... Şimdi Tunç Soyer'de böylesine siyasi bir duruş sergileyecek cesaret var mı diye bir soru akıllara gelebilir...
Kusura bakmasınlar ama, sayın Soyer'de bırakın siyasi bir duruş sergilemeyi, partisinin siyasi argümanlarından dahi bi haber olduğunu söyleyebilirsiniz!
Nasıl mı?
Buyurun o zaman Menemen başkan vekili belirleme sürecine...
İBB Başkan vekili Mustafa Özuslu, Menemen belediyesi başkan vekili belirleme süreci başlar başlamaz, başlıyor 1-2'si hariç Menemen belediyesinin CHP'li meclis üyelerini görüşme yapmak üzere çağırmaya...
Ha kaç tanesine "başkan vekilimiz sensin" sözünün verildiğini bilemiyoruz ama; meclis üyeleri ile yaptığı 15'er dakiklalık görüşmeler sonunda; Özuslu meclis üyelerini başkan Soyer'e de takdim etmeyi ihmal etmiyor!
Hele bir tanesi var ki; bu görüşmeden çok mutlu ayrılıyor ve "oldu bu iş" sevdasına kapılıyor!
Aynı zamanda Büyükşehir meclis üyesi de olan bu Menemen belediyesi meclis üyesi içinde kopan sevinç fırtıları çerçevesinde akıl ediyor ve kendi kendine bu gelişmeyi il başkanına da aktarayım diyor!
Bayramlık urbalarını giymiş çocuk sevinciyle telefonundan İl Başkanı Deniz Yücel'i arıyor bilgilendirmesini yapıyor: "Başkanım, az önce Büyükşehir Başkanım Tunç Soyer ve Başkan vekilim Özuslu ile görüşmeden çıktım. Beni Menemen belediyesi başkan vekili adayı tayin ettiler, bu bilgiyi vermek üzere sizi aradım."
İl Başkanı Yücel de ne yapabilirdi ki; böylesine önemli bir adayın bilgilendirmesi karşısında; o da tutuyor "hayırlı olsun" deyip telefonunu kapatıyor!
CHP'de siyaset nasıl işliyor/işletiliyor orası bizim konumuz değil yöneticilerin konusu ama; düşünün bir Büyükşehir belediye başkanı partisindeki siyasi argümanların "A"sından dahi uzakta ve birilerinin işlerine alet olabiliyor!
Tamamiyle siyasi bir konu olan Menemen belediyesi başkan vekili belirleme sürecine, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer ve Vekili Özuslu, İl Başkanı Deniz Yücel'e bilgi vermeden dahil oluyor ve meclis üyelerini de Menemen destisi gibi karşılarına dizebiliyorlar!
Tunç Soyer'in, Mustafa Özuslu'nun üzerine vazife midir Menemen belediyesine başkan vekili adayı belirlemek?
Lafa geldi mi de "parti rozetimizi çıkardık, sadece İzmir halkına hizmet üreteceğiz, partimizin siyasi içişleri karışmayacağız" demesini de pek güzel beceriyorsunuz!
Laf olsun torba dolsun diye Soyer'in Özuslu'dan, Gökçe'den bir an önce kurtulması gerektiğini önermiyoruz!
Yarın çok daha büyük sıkıntılar çıkmayacağını, yaşanmayacağının garantisini kim verebilir?
Öyle değil mi sayın Özuslu???!!!
Tunç Soyer'in siyasetten ne anladığına gelirsek;
Menemen belediyesi başkan vekili belirleme süreci çerçevesinde ayağına gelen kısmeti (Siyaseti çok bildiğinden) nasıl teptiğinden başlarsak; velev ki Menemen belediyesi meclis üyelerini tek tek çağırıp görüşme ve aday belirleme fikri Mustafa Özuslu'dan çıktı diyelim... Arkadaş, aday belirleme işinin CHP İzmir İl ve Genel Merkez uhdesinde olduğunu kestiremeyecek kadar cahil misiniz?
Başkan Soyer, neden Özuslu'ya "Kardeşim, bu konu siyasi bir konu. Bizim bu konuya girmemiz ne siyaseten ne de ahlaken doğru olmaz. Bu işin günahı da sevabı da İl Başkanlığı ve Genel Merkezin sorumluğunda. Biz kalkıp nasıl Menemen belediyesi başkan vekilliğine filanca ismi belirledik diyebiliriz. Bu yüzden otur oturduğun yerde Mustafa" diyememiştir?
Ve ardında da; "Bak Mustafa, bardağı taşırıyorsun! Belki senin keyfin gıcır olabilir, bu iş yarın ortaya saçılırsa, hedef tahtasına beni oturturlar. Bu konuda İl Başkanı Yücel'den eğer bir destek, düşüncemizi almak gibi bir talep gelirse, biz de karınca kararınca düşüncemizi açıklayabilir, hangi konularda desteğe ihtiyacı olursa değerlendirebiliriz" demeyip, başkan Soyer neden Özuslu'nun aklına uyuyor?
İl Başkanı Yücel, Başkan Soyer ve vekili Özuslu'nun bu işe burunlarını sokmalarına karşın, sakinliğini bozmayarak, siyasi bir krizinde önüne geçen olmuştur!
Yukarıda da belirttiğimiz gibi; başkan Soyer her geçen gün kan kaybetmeye devam ediyor! Sosyal medyadaki trollerle bu işi nereye kadar götürebilir orasıda soru işareti olsa da, ilk yapacağı işlerin başında yeniliyoruz; başta Gökçe'ye yolu gösterip, kendi kadrosunu kurmasını öneririz!
Yoksa mı?
O kadarını da kendileri düşünsünler!