ERHAN GÜLENÇ
CHP ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in PKK terör örgütünün siyasi uzantısı HDP'ye olan aşkı giderek depreşiyor. Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü bu köşede kaleme aldığım yazıda "CHP ve Soyer, İzmir'i HDP'lileştirmek istiyor" tespitinde bulunmuştum. Seçim öncesi de CHP-HDP ittifakının adayı olarak nitelendirdiğim Soyer'in 'ana dilde hizmet' söylemi gibi bu yöndeki icraatlarını tek tek sıralamıştım. Soyer, bu yazının daha mürekkebi kurumadan, taktığı Mustafa Kemal imzalı Türk Bayrağı şeklindeki maskesini çıkarıp gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koydu.
HDP'Lİ 3 İSMİ YÖNETİME ALDI
Soyer, 11 kişiden 15 kişiye çıkardığı belediye şirketi Grand Plaza'nın yönetimine HDP'li oldukları tescilli isimleri yerleştirdi. Soyer, KHK ile görevlerine son verilen Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Melek Göregenli, EÜ Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr.
Nilgün Toker Kılınç ve Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden Prof.Dr. Ayşen Uysal'ı bu şirketin yönetimine yerleştirdi.
3 isim PKK'nın başlattığı çukur eylemlerine etkili bir şekilde müdahale eden devleti katliam yapmakla suçlayan bildiriye imza atan akademisyenler arasında yer almıştı.
Grand Plaza şirketi turizm, restoran-kafe işletmeciliği gibi işlerle uğraşıyor. Bu 3 ismin de şirketin faaliyet alanıyla ilgili hiçbir bilgi ve tecrübesi bulunmuyor.
O yüzden bu görev sadece sembolik, amaç bu 3 isme belediyeden maaş bağlamaktan başka bir şey değil.
VERDİĞİ SÖZÜ TUTUYOR
Geçtiğimiz yazıda da belirttim.
Soyer'in göreve geldikten sonra belediye ve şirketlerinde 3 bin kişiyi daha işe aldığı ve CHP'yle ittifak halinde olan HDP'nin işe alımlar için listeler gönderdiği belirtiliyor. Yakında bu iddiaların da gerçek olup olmadığı da netleşecektir. Zira Soyer, geçtiğimiz yıllarda Alsancak'ta katıldığı bir HDP eyleminde verdiği "Gücüm neye yetiyorsa, elimden ne geliyorsa, gücünüzü arttırmak için destek olmaya hazırım" sözünü yerine getirmek için kartları açık oynamaya başladı.
İZMİR SESİNİ YÜKSELTMELİ
Bakalım Atatürk'e ve onun Türkiye'nin milleti ve devletiyle bölünmez bütünlüğü ilkesine bağlı İzmir, kendisine Soyer eliyle yapılan bu "HDP'lileştirme operasyonuna" daha ne kadar müsaade edecek?
İzmir'in artık sesini yükseltme zamanı geldi.
HALİL ARDA İÇİN HESAP VERME ZAMANI
Gaziemir Belediye Başkanı CHP'li Halil Arda'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği ve 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili skandal ifadeler kullandığı paylaşımlarıyla ilgili 'hesap verme' süreci başladı.
Geçtiğimiz pazartesi günkü yazımızda soruşturmanın hızlandığına dikkat çekerek "Arda için çember daralıyor" ifadesini kullanmıştım. Dediğim gibi de oldu. Arda, dün savcılık tarafından ifadeye çağırıldı ve çıkarıldığı mahkemede de ifade verdi. Arda, serbest kaldıktan sonra belediye önünde bir açıklama yaparak kendisini adeta bir kahraman gibi göstermeye çalıştı.
BAŞTAN KABUL ETMİŞTİ
Arda, "Siyaseten bizi engelleyemeyenlerin iftiraları ile mücadele ediyoruz. Şikayet edip iftira attılar" diyerek bir anlamda skandal paylaşımlarını inkar etmeye çalıştı. Ancak, artık çok geç. Çünkü Arda, söz konusu paylaşımları daha ilk başta kabul etmişti. AK Partili Uğur İnan Atmaca'nın meclis toplantısında bu paylaşımları gündeme getirmesi üzerine "MİT elamanı gibi çalışmışsınız, teşekkür ediyorum.
Elinizdeki belgelerin hepsini Cumhuriyet Savcılığına verin.
Ceza almazsak o zaman konuşuruz. Ceza alırsak buraya kayyum atanır" ifadesini kullanmıştı. Bugüne kadar konuyla ilgili medyada çıkan haberlerden hiçbirini tekzip de etmedi. Şimdi köşeye sıkışınca 'iftira' falan diye konuşmaya başladı. Ancak Arda ne kadar inkar etmeye çalışsa da her şey gün gibi ortada. Kaçış yok... Artık son kararı bağımsız yargı verecek.
Yeni Asır