Halktrol'lere yine sosyal medyada iş çıktı!
WhatsApp, Twitter, Facebook'ta vb. sosyal medyada dolaşan görsel üstü yoruma göre; CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Ekrem İmamoğlu, FETÖ'nün Tv kanalı Samanyolu'nda spor yorumculuğu yapmış... CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da FETÖ'nün yazılı medya organı Zaman gazetesinde yorumculuk yapmış!
Bunlar tesadüf olabilir mi? Değilse; Kemalist ya da Devrimci olabilirler mi? Devrimcilikten söz edebilirler mi? Deverimciliklerinin derecelerini de Sarosçular, Masonlar belirliyor olmasın sakın?
Y-CHP bu kafayla giderse; seçim öncesi gazetelere "Mason adaylar aranıyor" ilanı verirse şaşırmayınız!
(Temsil, "CHP'de kaç tane Mason vekil ve belediye başkanı var?" başlığında haber hazırlamaya koyulsak; okurlamızdan destek gelir mi? İşte buyurun e posta adresimiz: gundemotuzbes35@outlook.com bekliyoruz..)
Maaşallah... Zaman gazetesi kapatılmasın diyen CHP'li vekillerin sürüsüne bereket!
(Dip not: Dönemim CHP'li Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Pakistan da bile kurs görmüş Eren Erdem'in Karşı gazetesine maddi yardım yapmış mıdır? Yaptıysa; bu yardımı kimin direktifi ya da yazılı talimatıyla yapılmıştır? Yapılan maddi yardımın boyutu nedir?)
Öncelikle; Mahmut Tanal'ın nasıl, kimin ricasıyla CHP'den milletvekili yapıldığını bizden önce CHP İstanbul MV'si Gürsel Tekin'in açıklamasının daha uygun olacağını düşünüyoruz!
İki gün önce CHP'li vekillerin 23 Nisan GSM kutlama mesajlarında "Atatürk"e yer vermediklerini haberleştirdik...
Mesajlarda Atatürk'e yer verilmemesi bir tesadüf olabir mi? Kaldı ki; koronalı günlerden kurtulduğumuzda CHP'yi kurultay bekliyor ve bizim bilmediğimiz nerelerde ne hesaplar yapılıyordur şimdiden... Kimlerin Dersimli Kemal'in yanında olmak için ne taklalar atıyordur ne taklalar... Yakında çıkar bu taklalaların da kokusu...
Nasıl ki yukarıda Kaftancıoğlu ve İmamoğlu hakkında sosyal medyada paylaşılan görsel tesadüf değilse; Prof. Dr. Cihan Duran'ın da 2012 yılında "CHP’NİN KENDİNİ İNKÂR TARİHİNİN GİZLİ OLMAYAN BELGELERİ" başlıklı analizinin de tesadüf olmadığını belirtiyoruz! https://www.altayli.net/chpnin-kendini-inkar-tarihinin-gizli-olmayan-belgeleri.html
Prof. Dr. Dura, analizinde kimler ne demiş, kimler CHP'yi bu hallere sokmuş, Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına nasıl getirildiğini bir bir anlatmış!.. (Merak buyuranlar Prof. Dr. Dura'nın analiz yazısının tamamına üstteki linkten ulaşabilir.)
İşte o analiz yazısından kesitler:
- 19.4.2011… Aydınlık gazetesinde bir yorum: CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, CHP eski genel başkanı Deniz Baykal yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nun geleceğinin 3 yıl önce kendisine bildirildiğini söyledi. Amerika-İsveç merkezli Silkroad Enstitüsü temsilcilerince sunulan bir raporda Deniz Baykal’ın istifaya ikna edilip, yerini Kemal Kılıçdaroğlu’nun alacağından söz ediliyor. Rapor’da Baykal’ın istifasıyla, Kılıçdaroğlu CHP’sinin yeniden Avrupa tarzı ve merkezî bir sosyal demokrat parti olarak ortaya çıkacağı belirtiliyor. 2008 tarihli raporun CHP’nin yenilenmesi söylemi ile, Kılıçdaroğlu’nun günümüzdeki “Yeni CHP” sloganı arasındaki örtüşme anlamlı değil mi?– CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli: Ben Atatürk ilke ve devrimlerinin bekçisi değilim, olmak da istemiyorum. Çünkü bekçilik dönemi tarihe karıştı. Bilirsiniz eskiden mahallelerde elde düdük dolaşan bekçiler vardı. Şimdiyse mobese kameraları var.– Nisan 2011… CHP Parti Meclisi üyesi Binnaz Toprak: CHP artık CHP değil. Milliyetçi ve ulusalcı olarak tanımlanamayacağı kesin! Toplumu ayrıştıran sıkan, Atatürk milliyetçiliğidir. Türklük kavramı Anayasa’dan çıkarılabilir. Türk Vatandaşlığı tanımının “yurttaşlık” olarak değiştirilmesini CHP olarak destekliyoruz. Ruhban Okulu açılmalı, ekümeniklik tanınmalı. İki dile sıcak bakıyorum. AKP Hükümeti ekonomiyi iyi yönetti, gelir ve zenginlik arttı.– CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum: Anayasa’dan Türk sözcüğünün çıkarılmasına karşı değilim. Türk tanımı kaldırılıp ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı denilebilir. Eğitim dili Türkçedir. Ana dilde öğretim seçmeli derstir. Ana dil dememizin nedeni, biri ben Çerkezce de öğreneceğim derse buna izin vermek için. Türklük yerine ’yurttaşlık’ kavramını öneren Süheyl Batum’un ardından CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu daha da ileri gitti: Türklük çıkarılsın; etnik kimlik/dini inanç/siyasi düşünce vurgusundan arınmış bir vatandaşlık tanımı getirilsin.– CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Heinrich Böll Vakfı’nın düzenlediği bir toplantıda Kürt bölücülerin taleplerini dile getiriyor: Yüzde 10 seçim barajı düşürülmeli. Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmalı. Kürtçe’nin öğretilmesi devlet tarafından üstlenilmeli. Demokratik özerklik hakkı tanınmalı.”– CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu: Tekke ve zaviyelerin kapatılması toplumu yozlaştırdı, yeniden açılmalı.– CHP PM Üyesi Muhammed Çakmak: Fethullah Gülen bilgedir, saygıyla selamlıyorum.– CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün: Dersim katliamının sorumlusu devlet ve CHP’dir. Atatürk de bu olaylardan haberdardı.– CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Devlet değişsin istiyoruz. Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı aynen kabul ediyoruz. Çekincelerin tamamına karşıyız. Kürt kimliği ve Kürt dili önündeki tüm engelleri kaldıracağız. CHP iktidarında genel af çıkartacağız. Profesyonel orduya bir an önce geçmeliyiz. Türkiye’de laiklik tehlikededir diyemem, böyle bir tehlike görmüyoruz. Türban sorununu çözeceğiz. Siyasallaşmayan tarikatlara saygımız vardır. (“Yargıda cemaat yapılanması var” iddiaları üzerine) “Yargı içinde böyle bir kadrolaşma vardır” demeyi doğru bulmuyorum. (Atatürk’ün CHP’siyle ilgili soruya yanıtı:) “Ben o zaman yoktum.”– Bu satırların yazarı: Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmalarda Atatürk’ün adını anmamayı kural haline getirmiştir. Çok zorda kalırsa “Mustafa Kemal” der. Benzetme gibi olmasın ama, Atatürk’ün düşmanları da, o yüce insandan yalnızca “Mustafa Kemal” diye söz eder.CHP’nin, AKP’den ne farkı kaldı? Vural Savaş “Atatürk’ün Kemiklerini Sızlatan Parti CHP” diye bir kitap yazmıştı. Yerden göğe kadar haklıymış meğer. Ne oldu bunlara, bir parti böylesine mi değişir? İçlerinden biri “bizim ideolojimiz yoktur” anlamında bir laf etmişti, itiraf diye herhalde buna denir.– Yalçın Küçük: Soros’un parmağına bakın, Abdullah Gül’ün ve Fethullah Gülen’in parmağına, iki gün sonra Kılıçdaroğlu’nun işaret edeceği adresi saptayabilirsiniz. İsmet Paşa ilk önce, Celal Bayar için söylemişti, devletin üst katlarına “bu kadar ümmîsi gelmemişti”, bu sözünü unutmuyorum. CHP’de de Kemal Bey kadar bir ümmî hiç olmamıştı; son derece bilgisiz, Deniz Baykal’ın hediyesidir. Kılıçdaroğlu’nun sadece vücudu CHP’dedir. Elverişlidir. Kılıçdaroğlu, AKP’nin yaptıklarının hepsini tasdik etmekte ve çok zaman fazlasını istemektedir. Kafası AKP’dedir.– Şubat 2012… CHP Kurultayı’nda muhalifler adına konuşan Mersin Milletvekili İsa Gök: Bizim tabanımız soldur, devrimcidir. CHP, geçmişini hatırlamak zorundadır. Kuvayı Milliye’yi, Halk Fırkası’nı hatırlamak zorundadır. Yeni bir yol çizilmesinden bahsediliyor. Bu yol mutlaka CHP’nin DNA’sına uygun olmalıdır. Bunun aksi CHP’yi sağcılaştırır, AKP’lileştirir. Sağın alternatifi sağ olamaz. Kılıçdaroğlu konuşmalarında yalnızca “Mustafa Kemal” diyor, “Atatürk” demiyor. Atatürk soyadı O’na özel bir kanunla verilmiştir. Kendisinden naçizane istirhamım: lütfen ‘Mustafa Kemal Atatürk’ deyin.
"FETO Bilgedir" diyebilenlerin bile Kılıçdaroğlu döneminde CHP'nin en üst organlarında yuvalanabiliyorsa; şimdi bunların mesajlarında bile "Atatürk"e yer vermemeleri tesadüf olabilir mi?
23 Nisan mesaj haberimizde; Kılıçdaroğlu'nun 10 yıllık CHP Genel Başkanlığı döneminde kaç konuşmasında Atatürk'e "Gazi Mustafa Kemal Atatürk" diyebildiğini sormuştuk! Abartmıyoruz; araştırdık 10 yılda yaptığı konuşmaların arasında "Gazi Mustafa Kemal Atatürk" dediği bir elin 5 parmağını geçmiyor! Biz bu kadarını bulabildik! Fazlasını bulan olursa buyursunlar e-posta adresimize gönderebilirler!
Düşünün; milletvekilerinin bile "Atatürk" diye GSM mesajlarında yazamadığı bir parti, kalkıp Atatürk'ü nasıl savunabilir/savunacaktır?
Dikkat ederseniz; yaklaşık 5-6 yıldan beri de en ufak bir eleştiride CHP'liler anında saldırganlaşıyorlar! En son bu saldırıların kurbanı gazeteci Cüneyt Özdemir oldu! Özdemir, eleştirisinde "kaçak inşaatı denetlemek size mi kaldı" diyor CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu'na... Vay sen misin diyen! Başlıyor Kaftancıoğlu da Halktrol kanallardan gazeteci Özdemir'e saldırmaya! Kim siniz yahu sizler? Koltuğunuzu kaybettiğiniz de nesiniz? Bu ülkeye kaç kuruşluk katkınız oldu? Buradan Cüneyt Özdemir'e sesleniyorum... Yurtdışından döndüğünüzde lütfen şu CHP İstanbul binası işini kurcalayınız! Bu bina nasıl alınmış? Bu binanın gerçeği konusunda da elimizdeki tüm bigi ve belgeleri Sarıyer Belediyesi kaynaklarımızla birlikte seve seve göndereceğimizi buradan ilan ederiz!
Ne diyor Prof. Dr. Cihan Dura, Atatürk düşmanlarının Atatürk'e "Mustafa Kemal" dediğini belirtiyor şu cümlelerle: "Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmalarda Atatürk’ün adını anmamayı kural haline getirmiştir. Çok zorda kalırsa “Mustafa Kemal” der. Benzetme gibi olmasın ama, Atatürk’ün düşmanları da, o yüce insandan yalnızca “Mustafa Kemal” diye söz eder."
Haydin Halktrollar pazar pazar başalayın gari saldırmaya...!
Not: 7 Ekim 2016 akşamı gazeteci Ertan Yıldız, Beyaz Tv canlı yayınında FETÖ'nün Belediyeler İmamının Y-CHP'li Belediyelerde neler yaptığını deşifre etti; programın bitiş saatinden 8 saat sonra Y-CHP'liler Ertan Yıldız'ı CHP üyeliğinden atttılar! (Yılmaz Ateş abi, rekor bende! 8 Saat..! Sen yine iyisin iyisin Yılmaz Abi... Sizde 7 gün sabredebildi zübükler!