ERHAN GÜLENÇ
İzmir'de Zorlu Holding'in Pasaport'a yapacağı yatırımla ilgili tartışmalar sürerken kentte bazı kurum ve kuruluşların uyguladığı çifte standart dikkat çekiyor. Zorlu Holding'in toplam '31 bin 500 metrekare' olacağı belirtilen inşaatı için "İçime sinmiyor. Hukuki olarak ne gerekiyorsa yapacağım" diyen Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'un diğer yandan özel bir vakfa ait Başkent Üniversitesi'nin Halkapınar'daki hastane arsasına '33 bin metrekare' fazladan imar izni vermesiyle ilgili haberimiz bugün gazetemizin manşetinde yer alıyor. Diğer yandan aynı yaklaşımı, İzmir'de birçok projeyi haklı veya haksız engelleyen ve bununla da övünen meslek odaları da gösteriyor.
TEK BİR CÜMLE YOK
Meslek odalarının oluşturduğu il koordinasyon kurulu dün bir açıklama yaparak yine Zorlu Holding'in Pasaport'taki projesini eleştirdi. Proje için 2018'de verilen inşaat ruhsatının iptalini isteyen odalar bu inşaatın yapılmaması için "Bu suçun faili siz olursunuz" diyerek Konak ve Büyükşehir Belediyeleri üzerinde baskı oluşturmaya çalıştı.
Ancak, odaların açıklamasında Başkent Üniversitesi Hastanesi için Konak Belediyesi'nce geçtiğimiz günlerde yapılan 2.5 katlık imar artışıyla ilgili tek bir kelime olmaması dikkat çekti.
CHP'Lİ OLDUĞU İÇİN Mİ?
İzmir'de 200 metrelik binalar varken 142 metre olacağı belirtilen söz konusu gökdelen projesini diline dolayanların bir başka projenin imar hakkının 22 bin metrekareden 55 bin metrekareye çıkarılmasına sessiz kalması hangi mantıkla açıklanabilir?
Bu arada Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi'nin söz konusu hastane projesinin olduğu bölgeyi kapsayan Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı 1/5 binlik imar planlarına karşı dava açtığı belirtiliyor. Bu doğruysa bu odalar şimdi neden Konak Belediyesi'nin son düzenlemesine karşı böyle sessiz kalıyor?
'Acaba, bunun sebebi Mehmet Haberal'ın CHP eski milletvekili olması mı?' diye insanın aklına gelmiyor değil...
KÖRFEZ GEÇİŞİ ÖNEMLİ
Bu arada açıklamada İzmir'in iki yakasını birleştirecek prestij projesi Körfez Geçişi'ni engellenmesiyle övünülmesi de ayrı bir facia. İzmir'de trafiği rahatlatacak bir projeyi engelleyerek bu kente iyilik yapıldığı mı zannediliyor? İzmir'de bu proje için bir kent referandumu yapalım bakalım sonuç ne çıkacak?
Bu arada sakın yanlış anlaşılmasın ben Başkent Üniversitesi'nin Halkapınar'daki arsasına hastane yapmasına karşı çıkmıyorum. Tabi ki yapılabilir. Ben uygulanan bu çifte standarda tepki gösteriyorum.
İzmir'in kente yapılacak yatırımlarla ilgili objektif kurallara göre belirlenmiş bir ortak anlayış olması gerekiyor. Eğer bir şey yanlışsa tüm yatırımcılar için yanlış kabul edilmeli. Eğer bir şey doğruysa da yine tüm yatırımcılar için aynı şekilde uygulanmalı...
Yeni Asır