ERTAN YILDIZ
Mümin Kamacı...
Deyim yerindeyse Atadan dedenen CHP'li...
Daha da ötesinde ömrü ortaokul, lise döneminden itibaren "Sol"da geçmiş bir siyasetçi...
Derseniz ki; CHP kadrolarının Didim ve Aydın özelinde her noktasında görev almıştır... Yanılmazsınız...
Kamacı'nın siyasi yaşamında 2 dönem CHP'den Didim Belediye Başkanlığı da bulunmaktadır...
Kamacı, siyaset yaşamının basamaklarını yoğrularak aşmış, Didim Belediye Başkanlığı adaylığına da birilerine yaslanarak ya da birilerini tepeleyerek gelmemiştir!
Fakat, CHP'de Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, yerelde Çerçioğlu'nda da olan hastalık, Kamacı'da da mevcuttur: Öngörüsüz siyaset!
Dikkat ederseniz, 60 yıldır CHP'nin ülke yönetiminin başına gelememesinin yegane sebeplerinin başında, önünü görmeyen, öngörüsüz, hazırlıksız, günü kurtarmaktan ibaret olan siyasetçilerle yürümeye çalışması yer alır!
İYİ Partinin esamesi dahi ortalıklarda yoktu... Meral Akşener, yasakları delerek şehir şehir dolaşıyor, o derneğin bu derneğin davetlisi olarak "panel" konuşmalarına katılıyordu! Akşener'in Çanakkale ve Muğla panellerini(!) yakından izlemiştim!
Çanakkale'de gaz lambasının ışığında, Muğla'da açıkhavada konuşmuştu... Muğla toplatısını izleyenler arasında dönemim Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi'de vardı... Saatçi ile yaptığım sohbetin ardından Akşener'i kenardan izleyen tanıdığım Muğlalı CHP'lilerin yanına gitmiştim...
Açıkçası, Akşener'in Muğla'da böylesine bir kalabalığa hitap etmesi, CHP'lileri de şaşırtmıştı! Sohbetimizin arasında Muğlalı CHP'lilere şu soruyu yöneltmiştim: "Sayın Kılıçdaroğlu'nu şu an Akşener'in içinde bulunduğu konumuna getirseniz, eski bir milletvekili sıfatı ile yeni bir parti kurmak adına Muğla'da kaç kişiyi toplayabilir bu alanda?" Aynen verdikleri cevabı yazıyorum: "100 Kişi toplayabilir!"
Tekrar Kamacı'ya dönersek...
Kamacı'da da öngörüsüzlük hastalığı var!
İnsan olarak, belki de "inanma" duygusunun en ağır bedelini ödeyen/ödemiş bir siyasetçidir Mümin Kamacı...
İnanma duygusundan dolayı da en ağır faturayı da Kamacı'ya kesen kişinin de Bülent Tezcan olduğunu düşünüyoruz!
Kamacı'nın, Bülent Tezcan'ın siyasi yaşamına yaptığı katkıları yazmaya kalkışsak, her halde hatırısı sayılır sayfada ortaya bir kitap çıkmış olur!
Kamacı, sadece ve sadece Tezcan üzerinde ve zamanında bir öngörüye sahip olmuş olsaydı, her halde bugün hala Aydın Adliyesi koridorlarında bir o davadan bir bu davaya koşan avukat olurdu Bülent Tezcan diye düşünüyoruz!!!
Bülent Tezcan, Aydın'da silahlı saldırıya uğramış, topuğundan vurulmuştu...
Tezcan iyileşmiş Ankara'da görevinin başına geçmişti... O günlerde Didim'de Adnan Abacı (Benzin pompacısı) ile Didim Belediyesi D22 ihale ilişkilerini, araştırıp soruşturuyordum... Planlarıma göre, o günün akşamı İzmir'e dönecektim... Fakat, Kamacı da ertesi gün İzmir'den Ankara'ya uçacak, Bülent Tezcan'a geçmiş olsuna gidecekti... Hal böyle olunca o gece Didim'de kalmış, ertesi sabah Kamacı'nın arabasıyla yola çıkmıştık...
Yol boyunca Kamacı CHP'ye tekrar döneceğini ısrar ediyor, Bülent Tezcan'ın da bu işi bitireceğini iddia ediyordu! Bende tam tersine Bülent Tezcan seni oyalıyor, her Ankara'ya gidişinde rakıları, balıkları ısmarlıyorsun, o da senin ağzına bir parmak bal çalıp Didim'e gerisin geri gönderiyor diye çıkışıyordum! Hatta kaset kumpasıyla 2014 yılında adaylığının düşürülmeden öncesinde yeniden aday olmasını Bülent Tezcan nasıl sağladı, aranızdaki sırrın adı nedir gibisinden sorularla Kamacı'nın ağzından bilgi almaya çalıştığımı da söyleyebilirim... Fakat, o gün bugündür Kamacı, Bülent Tezcan'la arasındaki sırrı bir türlü anlatmadı!
Tekrar yineliyorum; bakın Mümin Kamacı'nın Bülent Tezcan'ın siyasi hayatına yaptığı katkıları hiç bir kimse yapmamıştır!
Peki, Bülent Tezcan, Mümin Kamacı'yı kendisine rakip olarak mı görüyordu? Böyle bir öngörüye mi sahipti Bülent Tezcan?
Bülent Tezcan, her attığı adımda yanında duran Mümin Kamacı'ya neden en ihtiyacı olduğu dönemlerde dirsek çevirmişti?
Bülent Tezcan, neden 4-5 yıl 40 yıllık partisine yeniden dönmek isteyen Mümin Kamacı'yı oyalamıştı?
Hele ki son yerel seçimler öncesi aday adaylığı dönemine değinmiyorum!
Kamacı'nın Ak Parti'ye gitmesinde Bülent Tezcan'ın nasıl bir payı olmuştur?
Bülent Tezcan, "otur oturduğun yerde, bir yere gitme, önümüzde genel seçimler var" vb. gibisinden frenleyici kelimeler kullanarak neden Mümin Kamacı'nın Ak Partiye gitmesini engellememiştir?
Bülent Tezcan taa yolun başında Mümin Kamacı'yı kendisine rakip mi görmüştür?
Mümin Kamacı'nın mart 2019 yerel seçimlerinde Ak Parti'den Didim belediye Başkanlığına aday olmasıyla birlikte, Bülünt Tezcan tarafından Kamacı dosyası bir daha açılmamak üzere arşive mi atılmıştır?
Bakalım Mümin Kamacı da bundan sonra "Anacını satırım" deyip sırrını kamuoyuyla payalaşacak mı?
Bu arada; Ankara'dan çok önemli bir CHP'liden şok bir iddia/bilgi geldi Bülent Tezcan'la ilgili... Çok özel CHP'li kaynağım Bülent Tezcan'ın Milas Kıyıkışlacık'ta 3.5 milyon dolarlık yeni bir taşınmaz satın aldığını öne sürdü!
Kaynağım, Tezcan'ın yani aldığını iddia ettiği bu 3.5 milyon dolarlık taşınmazı eşinin akrabalarının üzerine yaptığını belirtti...
Ne diyelim hayırlı uğurlu olsundan gayrı!