ERHAN GÜLENÇ
Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZSU, İzmirlinin üzerine kabus gibi çöktü.
Pandemi dönemi sonrasında vatandaşa gönderdiği astronomik su faturalarının ardından İzmirlinin sırtına 8 ay içinde ikinci zammı bindirdi.
Büyükşehir Belediye Meclisi'ndeki bazı CHP'li üyelerin dalga geçer gibi "Zam değil düzenleme" dediği bu yüzde 11.76'lık zamla birlikte İZSU'nun 2020 yılı içinde yaptığı fiyat artışı kümülatif olarak yüzde 38.1'i buldu. Böylece İzmir, İstanbul ve Ankara'yı sollayarak Türkiye'de en pahalı suyu tüketen 3 kentten biri haline geldi. İzmirli Aralık 2019'da 43.3 lira ödediği 10 metreküp suya, artık tam 59.8 lira ödeyecek.
677 MİLYON LİRA BORÇ
Bu astronomik zam yetmezmiş gibi İZSU, bir de dışarıdan yüz milyonlarca lira kredi çekmek için harekete geçti. Kurumun Fransız Kalkınma Ajansı ve Uluslarası Finans Kurumu'ndan (IFC) tam 677 milyon lira borç alacağı açıklandı.
Zaten borç denizinde yüzen Büyükşehir'in sırtımızda oluşturduğu kambur bu krediyle daha da büyüyecek.
Peki hem zam yapıp hem de bol kepçeden borç içine giren İZSU, işini doğru düzgün yapıyor mu?
İZSU'nun üst düzey yönetiminde yer alanlar işlerini kanunların gerektirdiği şekilde yerine getiriyor mu?
İşte burada büyük bir soru işareti var.
KÜÇÜK MENDERES'İN KATİLİ
Bugünkü manşetimizde de yer alan tablo ortada. Daha bir kaç ay önce kurumun bazı yöneticilerinin, akrabalarına ait gösterdikleri araçları İZSU'nun iş yaptığı müteahhitler üzerinden kuruma kiralayarak haksız kazanç elde ettikleri tespit edilmişken şimdi de 'Küçük Menderes Nehri skandalı' patladı.
İZSU'nun Tire Teknik Şube Müdürü Muammer Özarslan'ın belgeleriyle ortaya koyduğu gibi ilçede 400 tesisin faaliyet gösterdiği Küçük Sanayi Sitesi'nin arıtmadan geçirmediği atık suyunu kaçak olarak kendi sistemine bağlamasına izin verdiği ortaya çıktı. Üstelik bu atık suyu İZSU'nun o bölgedeki kendi Atık Su Arıtma Tesisi bile "Bu su çok kirli. Kapasitem buna yetmez" diyerek kabul etmediği anlaşıldı.
Bizim İzmir'e temiz su temin etsin ve atık suları arıtarak doğaya öyle versin diye astronomik faturalar ödediğimiz İZSU'nun ise, sanayi tesislerinden çıkan bu pis suyu, Küçük Menderes Nehri'ne olduğu gibi deşarj ettiği tespit edildi...
Yazıklar olsun...
'CİCİM AYLARI' ÇOKTAN GEÇTİ
Buradan Başkan Tunç Soyer'e seslenmek istiyorum...
Sayın Soyer...
Danışmanlarınız sizi pek uyarmıyor ama ben buradan durumun vahametine dikkat çekeyim.
Başkanlığınızdaki 'cicim ayları' çoktan geçti ama siz hala bunun farkına varamadınız.
O yüzden hala kentle ilgili esaslı hizmetlerden daha çok tribünlere yönelik 'halkla ilişkiler' çalışmalarıyla uğraşıyorsunuz...
Artık popülizm kokan işlerle uğraşmayı bırakın da İzmir'in belediye başkanlığının hakkını verin!
O koltuğa gelmek önemli ama asıl önemli olan o koltuğun hakkını verebilmek.
O yüzden işe de İzmirlinin kabusu olmaya başlayan İZSU'daki bu skandal için gerekeni yaparak başlayın...
Tire'de sanayi tesislerinin atık suyunun İZSU'nun sistemine bağlamasını sağlayan ve bu pis suyu arıtmadan nehre deşarj edenlerden hesap sorun...
Yeni Asır