
Beyaz yakalılardan bir grup lokallerinde Aziz Kocaoğlu ile Tunç Soyer'i masaya yatırmışlar ve tahlillerde bunuyorlar....
Masanın en ucundaki söze giriyor; "Aziz Bey'i acımasızca eleştiyorduk. Fakat, Tunç Bey düşündüğümüz gibi çıkmadı!" Bir diğeri bu sözlere, "Seferihisar'da böyle değildi. Güneş enerjisinden elektrik bile üretti" karşılık veriyor ve ardından gülümseyerek söze giren, "Tunç Bey hakkında hepimizde medya üzerinden bilgi sahibiyiz. Medyada çıkan haberlerinin dışında hiç birimizde Seferihisar'a gidip ürettiği hizmetleri halk katmanında bakarak değerlendirmedik. Doğru ya da yanlış tüm bilgilerimiz çıkan haberlere dayalı." Bu defa söze yan masadan bir meslektaşları daha katılıyor, "Güneş enerjisinden söz ettiniz. Seferihisar barajının yüzeyi panellerle kaplı! Hatta güneş enerjisi üretim kooperatifi bile kuruldu Seferihisar'da. Belki de bugün Seferihisarlılar kendi ürettikleri elektriği tüketiyorlar. Eşi Neptün Hanım'da kooperatifçilik konularında çok deneyimli. Bu kadar haksızlık etmeyelim. Şöyle bir yılını doldursun bakalım." Masadaki sohbet koyulaştıkça, iş bu defa Aziz Kocaoğlu ile Tunç Soyer'in İzmir'e nasıl baktıkları konusunun analizine dönüşüyor...
Açıkçası, Ahmet Hakan'ın o destansı yazısından sonra Tunç Soyer pek çok yerde gündemin konusu oluyor ve beraberinde de ilginç tartışmaları getiriyor...
Tunç Soyer'i kim nerede ne şekilde tartışacaksa tartışılsın, biz dönelim İzmir'in ufkunu, kapılarını dünyaya açan projlere...
Tunç Soyer'in İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının ardından 7 aylık önemli icraatlarının arasında kuşkusuz Kadifekale'ye kurulan Pogos adlı organik pazar ile çarşamba günleri Fuar'da kurulan üretici pazarı yer alıyor...
Adı Kültürpark'ta olan İzmir Enternasyonel Fuar'ında bir dizi yenilikler çerçevesinde geçtiğimiz hafta başlatılan yıkımlar sürüyor... Fuar'ın çehresini değiştirecek bu yıkımların ardından Fuar'da ne gibi yenilikler getirilecek sorusuna değişik çevrelerden yanıt aradık...
Büyükşehir kaynaklarından da edindiğimiz bilgilere göre; İzmir Enternasyonel Fuar'ına orjinal adı Slow Food olan "yavaş pazar" getirilecekmiş!
Fuar'ın neresine ya da kaçta kaçını kaplayacak olan bu yavaş pazarın başına da aynı zamanda gurme işlerinden anlayan bir gazeteci getirilecekmiş!
400 Dönümlük fuar alanı yavaş pazar için biçilmiş kaftan olabilir... Fakat, İzmirliler semt pazarı alışkanlıklarını bırakıp bundan böyle pazar için Fuar'a akın mı edecekler?
Hal böyle olunca; Kocaoğlu'nun "İşimiz İzmir Gücümüz İzmir" sloganının yerini de "İşimiz Pazar Gücümüz Pazar" almış olmuyor mu?
Haydi İzmirliler hayırlı pazarlar...