"İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in gençlere ve İzmir gönüllülerine yaptığı üreticinin ürününün dalında bırakmama çağrısı yanıt buldu. 432 gönüllü önümüzdeki pazartesiden itibaren Kemalpaşa’da başlayacak kiraz hasadına katılacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin korona virüs salgınıyla mücadele kapsamında “Üreticinin ürünü dalında kalmasın” sloganıyla başlattığı meyve hasadına gönüllü destek programına Bizİzmir dijital platformlarından 432 gönüllü başvurdu. İlk hasat 11 Mayıs Pazartesi günü bölgenin en önemli ürünlerinden kirazla Kemalpaşa ilçesinde başlayacak. Gönüllüler, İzmir Büyükşehir Belediyesinin desteği ile ilçenin 40 mahallesindeki 150 üreticinin kiraz bahçelerine giderek üreticinin ürününün toplanmasına yardım edecek." (İHA)
Tunç Soyer şovu devam ediyor!
Nasıl bir şov haliyse İBBB Tunç Soyer'in sözüm ona desteklerinden kiraz üreticisi de nasibini almış oldu!
Bakın beyler, ülkemiz tarımı geleneksel, atadan dededen gördüklerinin yitirilmememiş şekliyle bugünlere kadar gelmiş ve sürüp gitmektedir... ABD'deki gibi; tarımımız sanayileşmemiş ve çiftlik düzeyinde yapılmamaktadır... ABD'de bir çiftlik sahibi en az 3 bin, 5 bin dönüm mısır eker ve son derece gelişmiş tarım makinalarıyla ürününün hasadını gerçekleştirir... Ülkemizdeki tarım başlı başına emek-yoğun bir çalışma gerektirmektedir ve de aynen çiftçi ailelerin emek-yoğun çalışmasıyla sürdürülmektedir...
Şimdi, ajansın servise koyduğu habere göre, 432 gönüllü internet üzerinden kiraz toplamak için İBB'ye başvuruda bulunmuş! Türkçesi, bugüne kadar kirazı manav, market tezgahında gören/görmüş olanlar (Belki de içlerinde kirazın ağaçta değil de yerde yetiştiğini düşünen, bilen bile olabilir.) düşmüşler İBBB Soyer'in peşine Kemalpaşa'ya gitmişler ve başlamışlar kiraz toplayarak üreticiye destek olmaya!
Beyler, lütfen çocuk olmayalım!
Her işin bir "ırgıbı*" vardır!
Öyle kirazı market, manav tezgahında görenlerin işi değildir kiraz toplamak!
Anadolu çiftçisinin dediği gibi her işin bir IRGIBI vardır!
Temsil, yemiş amalesini kalkıp tütün çapasına götüremezsiniz!
Ayrık otunu çapalayacağı yerde, tarladaki tütünün anasını beller, arkasında da kırkılmadık tütün bırakmaz! Aynı şekliyle, tütün çapasına giden amaleyi de yemiş bahçesine sokamazsınız!
Elindeki sırığı yemişin hangi dalına, neresine vuracağını bilmediğinden, dalında kurumaya yüz tutmuş yemişi de bin defa dalına vursa düşüremez!
Yüzlerce değil, binlerce tarımdan örnekler verebiliriz!
Kaldı ki; bu satırların yazarı 2011 genel seçimleri öncesinde; yerelde "TARIMDA ORGANİK ÜRETİMLE KALKINMA MODELİ" dosyasını hazırlamış; başta atılan ilaçlar ve kimyasalların topraklarımızdan nasıl arındırlacağı, yeniden kazanılması ve nasıl verimli hale getirileceğine varıncaya kadar dosyada yer verilmiş CHP Genel Merkezi'ne sunmuştur!
Biz nereden bilebilir, nereden akıl edebilirdik ki; Erkan Karaarslan gibilerle yerel yönetimlerin içlerinin oyulacağını, soyulacağını! Meğer bu tipler Y-CHP'de geçer akçe imiş! (Hazırlanan dosya 2011 genel seçimlerinde İzmir MV için aday adayı olan en az 4-5 adaya anlatılmış ve parti politikasına dönüştürülüp, yerel yönetimlerin öncülüğünde üreticilerle el ele verilip tarımda organik üretime dönüşün de yolunun açılacağı, tek tek anlatılmıştır. Neyse zamanı geldiğinde yazarız... Nasıl olsa yüzleri bile kızarmıyor!)
Şimdi; İBBB Tunç Soyer'in bu kiraz toplama işinde de şov olmasaydı, gider di sessiz sessiz Kemalpaşa'ya kiraz üreticisinin acil ihtiyacını araştırır, amaleye ihtiyacı varsa da yevmiyesini karşılardı ve olur biterdi!
Videodan da anlaşılacağı gibi; İBBB Tunç Soyer ve kiraz protokolü Kemalpaşalı üreticinin bahçesine giriyorlar... Dikkat ederseniz; üretici diyor ki "size 5 ağaç ayırdık, aha bunlar!" Kiraz şovunu daha fazla yazmaya gerek var mı?
Duyduklarımıza göre; Menderes'in Çileme, Sancaklı, Develi, Değirmendere, Çamönü, Ataköy'deki hıyar üreticilerinin de örtü altından hıyar toplayacak amalelere ihtiyaçları varmış! Yevmiyeci bulamıyorlarmış! Yalnız, bu iş öyle kiraz toplama işine falan benzemez, bugünlerde örtü altındaki sıcaklık en az artı 70-80 derecelerdedir! Bu hıyar toplama işe gönüllü olacaklara tavsiyemizdir: Özellikle ter emici iç çamaşırı giyiniz! Yoksa...
Not: Çileme hıyarı İstanbul'daki bütün hallerde meşhurdur... Mendresli üreticiler, mayıs'tan eylül sonuna kadar ülkemiz hıyar ihtiyacının en az yüzde 50'sini karşılamaktadırlar...(Irgıp: Usul)