Bizim bildiğimiz; bir İzmir Milletvekili tarafından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na iletilmesi için verilen (Birisi 4 ay diğeri 2 ay önce) iki Güzelbahçe "YOLSUZLUK" dosyası vardı!
Yetmedi, 25 ocak'ta o milletvekili ile özel bir görüşme gerçekleştiren Kılıçdaroğlu, bu defa o dosyayı milletvekilinin elinden aldı!
"Türkiye'yi 21. yüzyılın yıldızı haline getirmek için mücadele edeceğiz. Bizim mücadelemiz; onur, hak, adalet, birlikte kardeşçe yaşama mücadelesidir. Biz dostluktan, haktan, adaletten söz edeceğiz. Bu ülkenin adalete, hakka ve hukuka ihtiyacı var. Bu ülkenin birlikte yaşamaya ihtiyacı var. Bu ülkede herkesin ekmeğe, işe ihtiyacı var. Biz bu güzel toplumu cennete dönüştürmek için mücadele edeceğiz. Belediye başkanlarımızın temel görevlerinden birisi bu olacaktır."
"Hesap veren kentler. Biz belediye başkanları olarak halktan vergi topluyoruz. Dolayısıyla harcadığımız her kuruşun hesabını belde halkına vermek biizm namus borcudur. Biz kul hakkı yemeyiz, yaptığımız her harcamayı beldeye hesap veririz. Belediyelerimiz şeffaf yönetilecek." Bu sözler aday tanıtımında sayın Kılıçdaroğlu'nun ağzından bugün çıktı...
Güzelbahçe dosyasında nelerin olduğunu üç aşağı beş yukarı biliyoruz...
Kılıçdaroğlu, her konuşmasında olduğu gibi; Belediye Başkanlarının "Kul hakkı, yetim hakkı" yemediklerinden söz etti!
Anadolu insanı "Aslan yattığı yerden belli olur" der...
Sayın Kılıçdaroğlu, aslan parçası Belediye Başkanlarının yattıkları yerleri biliyor olsaydı, bugün Tunç Soyer İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olabilir miydi?
Kayyum atanması içten bile olmayan Seferihisar Belediyesinin Başkanı, Kılıçdaroğlu'nun siyasi anlayışına göre rütbesi "Kul hakkı ve yetim hakkı" kriterlerine bakılmaksızın arttırılabiliniyor; bunun adına da sosyal demokrasi deniliyor!
Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce'ye 800 bin liralık makam arabası hediye ediliyor, o milletvekili bu detayı yüzüne söyleyince sayın Kılıçdaroğlu'nun savunması "haberim yok" oluyor!
Pardon, dünyamız elips şeklini andıran bir yuvarlak değil mi? Peki, sayın Kılıçdaroğlu'nun dünayının bu halinden haberi var mıdır?
Güzelbahçe'de 10 yıldır olup biteni değil dosya, kamyonla belge taşıyarak sayın Kılıçdaroğlu'nun önüne koysanız, bırakın gereğini yerine getirmesini beklemek, "bunlar nedir" aklının kesip bakacağına inanıyor musunuz?
Sözde PM'deki kargaşada sayın Kılıçdaroğlu Ednan Aslan'ın yüzüne diyesiymiş "senin çevirdiğin dolaplardan haberim var!"
Adam ne dolabı sayın Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde Lunapark kurdu, işini bitireceği adamı Dolap Beygirine bindiriyor, ne hikmetse size bir türlü görmek nasip olmuyor!
"Kimlik ayrımının, inanç ayrımının yapılmaması için başarmak zorundayız." diyorsunuz... Buyurun gelin Güzelbahçe Belediyesi'ne entik ve dinsel kökende nasıl ayrımcılık yapıldığını gözlerinizle görünüz sayın Kılıçdaroğlu!
Kaynağım bugün, Kılıçdaroğlu'nun Güzelbahçe adayını neden çekemediğine ilişkin çok özel bir bilgi geçti! Aslında komik bir bilgiydi!
Neymiş efendim, Güzelbahçe adayının çekilmesi konusunda Kılıçdaroğlu "İl Başkanını geçemiyorum" demiş!
Bu bilgi aktarılınca Murat Hazinedar'ı 1. yılında Kılıçdaroğlu'na otel lobisinde şikayet eden Beşiktaşlı 7 CHP'li geldi aklıma...
Kılıçdaroğlu öyle güzel bir açıklık getirdi ki Hazinedar'ın şikayet konusuna: "Onu ben yazmadım. Sarıgül yazdı!"
İşin tuhaf olanı, sayın Kılıçdaroğlu bir Genel Başkan olarak bir il başkanını aşamıyorsa, Mustafa İnce'nin kasa kasa balık dağıttıklarını nasıl aşacak? Balıklar bile öyle güzel bir arabada Ankara'ya taşınmış ki sormayınız... Önde son model binek Mercedes, arkada VİP Mercedes Vito minibüs...
Millet yiyecek kuru soğan ekmek bulamıyor... Aslan parçaları, Ankara'daki aslan sosyal demokratlara sözde kasa kasa balık taşıyor!
İşin garibi; o milletvekilinin götürdüğü o dosyalar bile sayın Kılıçdaroğlu için bir anlam taşımıyorsa, bizce Güzelbahçe ekibinin daha özgürce çalışıp, Güzelbahçe'yi kökünden üzerlerine geçirmeleri için yeni yeni elemanların da Meclis Üyesi olarak kadroya dahil edilmelerinde herhangi bir sakınca görmüyoruz! (Baştaki zihniyet bu olunca.)Temsil, Güzelbahçe'nin 10 yıldır kaymağını yiyen Narlıdereli haritacı Ali Ekber Gül, Mustafa Günay'ın da desteğini yanına alarak 1 sıradan Güzelbahçe Belediye Meclis'ine yazılması bizce de uygun düşer!
Böyle nadine bir değer için CHP Genel Merkezi'nde tören bile düzenlense yeridir diyoruz! Ne de olsa Güzelbahçe'de 10 yıldır ne kul, ne yetim hakkı yenilmiyor! O yüzden zaten diz kapaklarına sıkıyorlar birilerinin!
Lafa geldi mi mangalda kül bırakmayanlardan kalkıp şimdi Güzelbahçe için adalet falan mı bekleyeceksiniz!
Boş verin bu geçin işleri...
Şimdi siz sayın Kılıçdaroğlu'nun "İl Başkanını geçemiyorum" açıklamasına inandınız mı?
General olacaksınız; Başgedikli'yi aşamıyorum diyeceksiniz de millette yiyecek!
Anadolu insanı vicdanlar öldüğüne ne diyor:"Cüzdanlar canlanır!"