ERHAN GÜLENÇ
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 5 yıllığına kiraladığı Levent Marina'daki ünlü Sipari Restoran'da yaptıkları akıl alır gibi değil.
Sosyal demokrasi, insan sevgisi, katılımcı yönetim sözcüklerini ağzından düşürmeyen ve "Ben flamingoların da başkanıyım" sloganını kullanarak göreve gelen Başkan Tunç Soyer'in tahliye için hukuki bir süreç izlemeden ünlü restoranın bahçesini dozerlerle yıkıp geçmesi tam bir skandal. Bu aynı zamanda Soyer'e bu söylemleri nedeniyle destek verenler için de büyük bir hayal kırıklığı anlamı taşıyor.
4.5 AYDA İKİNCİ BAŞKAN
Bu arada Soyer'in Levent Marina'yı kiralayan belediyeye bağlı İZDENİZ şirketinde yaptığı şok bir hamle de dikkat çekti. Daha önce bu şirkete yönetim kurulu üyesi olarak şoförü Hüseyin Sezer'i atayan Soyer, İZDENİZ'de 4.5 ay arayla ikinci yönetim kurulu başkanını değiştirdi.
Soyer, Nisan ayında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski ekonomi başdanışmanı Turgay Bozoğlu'nu İZDENİZ Yönetim Kurulu Başkanlığı'ndan almıştı. Bozoğlu, İzmir Metro A.Ş.'de yönetim kurulu üyeliği görevine getirilmişti.
Soyer, 4 ay önce Bozoğlu'nun yerine İZDENİZ'de başkan yaptığı Prof.
Dr.Ufuk Tutan'ı da görevden aldı.
BASKI YAPILDIĞI İDDİASI
Kulislerde Tutan'a yönelik Levent Marina'daki bu restoranı tahliye ettirmesi için özellikle Genel Sekreter Buğra Gökçe tarafından yoğun bir baskı yapıldığı konuşuluyor.
En son gece saatlerinde yapılan dozerli yıkım işleminin de Tutan'ın bilgisi dışında yapıldığı ve tahliye krizinin faturasının da Prof.Dr.Tutan'a kesildiği kulislerde dillendiriliyor.
Akademik camiadaki başarısıyla da bilinen Prof.Dr.Tutan'ın şimdi belediyede başka bir göreve kaydırılacağı ifade ediliyor.
BÖYLE Mİ DEVAM EDECEK?
Restoranın bahçesinin dozerlerle yerle bir edilmesiyle ilgili Büyükşehir Belediyesi'ni mazur gösterebilecek bir nokta var mı diye araştırdım.
Dün birçok hukukçu ile konuştum.
Hepsinin ortak söylediği şu oldu: "Belediye burada hukuki olarak haklı mı haksız mı buna yargı karar verir. Ancak, belediye haklı olsa bile tahliye veya işgale yönelik müdahalenin meni davası açmadan böyle bir adım atması hukuki açıdan tam bir garabet. Bunun mazur görülecek hiçbir yanı yok. Koskoca belediye böyle yönetilmez." Bu arada muhabirimiz Ercan Akgün'in çektiği restoranın son halini gösteren fotoğraflara bakınca İzmir'in bundan sonra 3.5 yılı için de kaygılanmadan edemedim. Koskoca İzmir, bu mantıkla mı yönetilecek, bugün burada böyle hareket eden Büyükşehir, işine gelmeyen konularda hukuki süreç takip etmeden yıkıp geçecek mi? Bunlar ister istemez insanın aklına gelen sorular.
Yeni Asır