Manisa’da yaşayan Gülten-Mehmet Çolak çifti, evlendikten bir süre sonra çocuk sahibi olamayınca doktora başvurdu. Yapılan kontroller sonucunda sorunun Mehmet Çolak’da olduğu söylendi. Çifte, ‘Çocuk sahibi olabilmeniz için tek şansınız tüp bebek tedavisi’ dediler. Hiçbir ilaç tedavisi uygulamadan Mehmet Çolak’ı tese ameliyatına aldılar. Ameliyatta sperm arama işlemi yapıldı ancak sperm bulunamadı. Bunun üzerine Gülten Hanım’a başlanacak olan tüp bebek tedavi programı durduruldu. Mehmet Çolak, “Doktorumuz beni çağırıp ‘Boşuna masraf yapmayın, sizin çocuğunuz olmaz’ dedi” diyerek anlatıyor yaşadıkları hayal kırıklığını…‘NE GEREKİYORSA YAPMAYA KARARLIYDIK’
Mehmet Çolak, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlatıyor: “Önce çok üzüldük, bir süre kendimize gelemedik. Daha sonra tekrar araştırmaya başladık, ne gerekiyorsa yapmaya kararlıydık. Op. Dr. Seval Taşdemir ile görüştük.
Hocamıza durumumuzu anlattık. Elimizdeki tüm raporlarımızı gösterdik. Hocamız bana uzun bir süre İlaç tedavisi uygulayacağını ve sabırlı olmamızı söyledi. Eğer sabır gösterebilirsem birlikte başarıya ulaşabileceğimizi bir psikolog gibi bana manevi destek vererek anlattı. Biz de bu yola çıktık.” 'MANİSA’DAN İSTANBUL’A TAŞINDIK'
Mehmet Çolak, “Zorlu geçen bir süreç sonucunda hiç mikrotese ameliyatına gerek kalmadan sperm elde edildi ve eşim tüp bebek tedavi programına alındı. Birinci tedavimizde olumlu sonuç elde edemedik. Buna rağmen moraliniz hiç bozulmadı. İkinci kez denemeye karar verdik. Çünkü her şeyden önce sperm elde edebiliyorduk. İkinci tedavimizin sonucunda gebelik elde edildi. Öyle ki bana, ‘Senin çocuğun olmaz, boşuna uğraşma’ derlerken; ben, ikiz çocuk sahibi olacaktım. Bu inanılmaz bir mutluluktu, bu güzel tabloyu mutlu sonla bitirmek için Manisa'dan hemen İstanbul'a taşındık. Çünkü eşimin ikiz bebek hamileliği sürecinde Seval Taşdemir hocamla gebelik takibini yapmamız gerektiğini düşündük. Üç ay boyunca sürekli kliniğe geldik gittik. Artık eşimin hamileliği rutin takiplere başlayınca hocamızın önerisiyle devlet hastanesine geçtik. Ama hocamızı her aşamadan gün gün bilgilendirdik, kendisi de bize yapmamız gerekenleri büyük bir özveri ile bildirdi” diyerek sabırla nasıl anne-baba olduklarını anlatıyor.'GECE GÜNDÜZ GURBETTE İNŞAATLARDA ÇALIŞTIM ŞİMDİ EVİMİZDEKİ İLK BAYRAMIMIZ OLACAK'“İstanbul'da inşaatlarda işe başladım, iki çocuğuma ekmek parası biriktirmek için gece gündüz çalıştım” diye anlatıyor Mehmet Çolak yaşadıklarını ve ekliyor: “Şükürler olsun ki erken doğum olsa bile iki tane evladımızı bir kız, bir erkek kucağımızı aldık. ‘Şu anda bizden daha mutlusu var mı?’ diye düşünüyorum. Çocuklarımız ile ilgili yapılması gereken tüm sağlık kontrollerinin ardından yaklaşık iki ay önce bir gün evlatlarımızla dönmeyi hayal ettiğimiz Manisa'daki evimize kocaman bir aile olarak döndük. Bu bizim evimizdeki ilk bayramımız olacak.”‘KENDİ KADERİMİZİ KENDİMİZ DEĞİŞTİRDİK’
Mehmet Çolak, “Çocuk sevgisi görüldüğü gibi bizi doğup büyüdüğümüz memleketimizden hiç düşünmeden bilmediğimiz kocaman bir metropole gelmekten alıkoyamadı. Biz eşimle tedavi olmak için kendi kendimize karar verdik ve başardık. Kendi kaderimizi kendimiz değiştirdik. Bize ‘Kesinlikle kendi çocuğunuz olmaz’ dediler, inanmadım inatla tedaviyi bırakmadım ve kaderimiz değişti. Çocuklarımız yani torunlar şu anda paylaşılamıyor. Günlerimi bebeklerimizi annelerimize, babalarımız taşımakla geçiriyorum ama her şeye değer. Onlar da 10 yıl beklediler, biz bunu severek yapıyoruz. Bu benim baba ocağında kocaman bir aile olarak ilk bayram sevincim olacak. O kadar mutluyum ki daha önceki bayramlarımız hep buruk geçmişti. Buradan çocuğu olmayan ailelere söyleyeceğim tek şey; lütfen inatla ve ısrarla tedaviye devam etsinler” dedi.
Op. Dr. Seval Taşdemir:
‘Laboratuvar koşullarında tek tek sperm biriktirme işlemi yapıldı’Fert-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, Çolak ailesinin tedavi süreci ile ilgili şu bilgileri verdi:“Hastamız Mehmet Çolak bize azospermi tanısı ile başvurdu. Dosyasını incelediğimizde azospermi tedavisi uygulanmadan direk tese ameliyatına alındığını ve sperm bulunamayınca eşine uygulanacak tedavinin iptal edildiğini öğrendik. Hastaya, ‘Kesinlikle çocuğun olmayacak’ denilir. Öncelikle biz tedavinin ilk adımı olarak hastamıza uzun bir süre ilaç tedavisi verip sperm üretimi sağladık. Hastamız defalarca kliniğimize geldi, laboratuvar koşullarında tek tek sperm biriktirme işlemi yapıldı. Daha sonra tüp bebek tedavisine aldık, ilk uygulamada olumlu sonuç alamadık. Hastamıza, pes etmememiz gerektiğini, olumlu sonuç alamazsak da embriyolar iyi olduğu için ve elimizde sayısı az olsa da sperm bulunduğu için tekrar denememiz gerektiğini söyledik. İkinci uygulamada embriyolar genetik olarak analiz edildi. İkinci transferde ikiz gebelik sağladık. Tüp bebekteki bu tür başarılar sayılıdır, çünkü yüksek sperm üretiminin çok az olduğu hasta grubudur. Periyodik sperm kontrolünde sperm elde edilemez ise destekleyici ilaç tedavisi takviyesi ile hastayı takip edince özel inceleme metoduyla spermler bulunabilir” “Çocuk sevgisi görüldüğü gibi aileler tarafından tüm imkanlar seferber edilerek mücadeleye devam edilen bir duygu” diyen Taşdemir, “Bu tedavi şansını kendi kendilerine verdiklerini bize defalarca dile getirdiler. Bu tür hastalarımızın inançla ve sabırla pes etmemeleri bizleri de çok mutlu ediyor ve birlikte başarıya imza atıyoruz. Evlatları ile baba ocağında ilk bayramlarını geçirecekler. Mehmet Çolak ve sevgili eşi Gülten Çolak’a bu uzun yolda birbirlerinin elini bırakmadıkları için ben de teşekkür ediyorum” dedi.
Mehmet Çolak, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlatıyor: “Önce çok üzüldük, bir süre kendimize gelemedik. Daha sonra tekrar araştırmaya başladık, ne gerekiyorsa yapmaya kararlıydık. Op. Dr. Seval Taşdemir ile görüştük.
Hocamıza durumumuzu anlattık. Elimizdeki tüm raporlarımızı gösterdik. Hocamız bana uzun bir süre İlaç tedavisi uygulayacağını ve sabırlı olmamızı söyledi. Eğer sabır gösterebilirsem birlikte başarıya ulaşabileceğimizi bir psikolog gibi bana manevi destek vererek anlattı. Biz de bu yola çıktık.” 'MANİSA’DAN İSTANBUL’A TAŞINDIK'
Mehmet Çolak, “Zorlu geçen bir süreç sonucunda hiç mikrotese ameliyatına gerek kalmadan sperm elde edildi ve eşim tüp bebek tedavi programına alındı. Birinci tedavimizde olumlu sonuç elde edemedik. Buna rağmen moraliniz hiç bozulmadı. İkinci kez denemeye karar verdik. Çünkü her şeyden önce sperm elde edebiliyorduk. İkinci tedavimizin sonucunda gebelik elde edildi. Öyle ki bana, ‘Senin çocuğun olmaz, boşuna uğraşma’ derlerken; ben, ikiz çocuk sahibi olacaktım. Bu inanılmaz bir mutluluktu, bu güzel tabloyu mutlu sonla bitirmek için Manisa'dan hemen İstanbul'a taşındık. Çünkü eşimin ikiz bebek hamileliği sürecinde Seval Taşdemir hocamla gebelik takibini yapmamız gerektiğini düşündük. Üç ay boyunca sürekli kliniğe geldik gittik. Artık eşimin hamileliği rutin takiplere başlayınca hocamızın önerisiyle devlet hastanesine geçtik. Ama hocamızı her aşamadan gün gün bilgilendirdik, kendisi de bize yapmamız gerekenleri büyük bir özveri ile bildirdi” diyerek sabırla nasıl anne-baba olduklarını anlatıyor.'GECE GÜNDÜZ GURBETTE İNŞAATLARDA ÇALIŞTIM ŞİMDİ EVİMİZDEKİ İLK BAYRAMIMIZ OLACAK'“İstanbul'da inşaatlarda işe başladım, iki çocuğuma ekmek parası biriktirmek için gece gündüz çalıştım” diye anlatıyor Mehmet Çolak yaşadıklarını ve ekliyor: “Şükürler olsun ki erken doğum olsa bile iki tane evladımızı bir kız, bir erkek kucağımızı aldık. ‘Şu anda bizden daha mutlusu var mı?’ diye düşünüyorum. Çocuklarımız ile ilgili yapılması gereken tüm sağlık kontrollerinin ardından yaklaşık iki ay önce bir gün evlatlarımızla dönmeyi hayal ettiğimiz Manisa'daki evimize kocaman bir aile olarak döndük. Bu bizim evimizdeki ilk bayramımız olacak.”‘KENDİ KADERİMİZİ KENDİMİZ DEĞİŞTİRDİK’
Mehmet Çolak, “Çocuk sevgisi görüldüğü gibi bizi doğup büyüdüğümüz memleketimizden hiç düşünmeden bilmediğimiz kocaman bir metropole gelmekten alıkoyamadı. Biz eşimle tedavi olmak için kendi kendimize karar verdik ve başardık. Kendi kaderimizi kendimiz değiştirdik. Bize ‘Kesinlikle kendi çocuğunuz olmaz’ dediler, inanmadım inatla tedaviyi bırakmadım ve kaderimiz değişti. Çocuklarımız yani torunlar şu anda paylaşılamıyor. Günlerimi bebeklerimizi annelerimize, babalarımız taşımakla geçiriyorum ama her şeye değer. Onlar da 10 yıl beklediler, biz bunu severek yapıyoruz. Bu benim baba ocağında kocaman bir aile olarak ilk bayram sevincim olacak. O kadar mutluyum ki daha önceki bayramlarımız hep buruk geçmişti. Buradan çocuğu olmayan ailelere söyleyeceğim tek şey; lütfen inatla ve ısrarla tedaviye devam etsinler” dedi.
Op. Dr. Seval Taşdemir:
‘Laboratuvar koşullarında tek tek sperm biriktirme işlemi yapıldı’Fert-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, Çolak ailesinin tedavi süreci ile ilgili şu bilgileri verdi:“Hastamız Mehmet Çolak bize azospermi tanısı ile başvurdu. Dosyasını incelediğimizde azospermi tedavisi uygulanmadan direk tese ameliyatına alındığını ve sperm bulunamayınca eşine uygulanacak tedavinin iptal edildiğini öğrendik. Hastaya, ‘Kesinlikle çocuğun olmayacak’ denilir. Öncelikle biz tedavinin ilk adımı olarak hastamıza uzun bir süre ilaç tedavisi verip sperm üretimi sağladık. Hastamız defalarca kliniğimize geldi, laboratuvar koşullarında tek tek sperm biriktirme işlemi yapıldı. Daha sonra tüp bebek tedavisine aldık, ilk uygulamada olumlu sonuç alamadık. Hastamıza, pes etmememiz gerektiğini, olumlu sonuç alamazsak da embriyolar iyi olduğu için ve elimizde sayısı az olsa da sperm bulunduğu için tekrar denememiz gerektiğini söyledik. İkinci uygulamada embriyolar genetik olarak analiz edildi. İkinci transferde ikiz gebelik sağladık. Tüp bebekteki bu tür başarılar sayılıdır, çünkü yüksek sperm üretiminin çok az olduğu hasta grubudur. Periyodik sperm kontrolünde sperm elde edilemez ise destekleyici ilaç tedavisi takviyesi ile hastayı takip edince özel inceleme metoduyla spermler bulunabilir” “Çocuk sevgisi görüldüğü gibi aileler tarafından tüm imkanlar seferber edilerek mücadeleye devam edilen bir duygu” diyen Taşdemir, “Bu tedavi şansını kendi kendilerine verdiklerini bize defalarca dile getirdiler. Bu tür hastalarımızın inançla ve sabırla pes etmemeleri bizleri de çok mutlu ediyor ve birlikte başarıya imza atıyoruz. Evlatları ile baba ocağında ilk bayramlarını geçirecekler. Mehmet Çolak ve sevgili eşi Gülten Çolak’a bu uzun yolda birbirlerinin elini bırakmadıkları için ben de teşekkür ediyorum” dedi.