İran’ın ruhani lideri Ayetullah Hamaney, “Süleymani cesur bir adamdı, aynı zamanda da bilge adamdı” dedi.
İran’ın ruhani lideri Ayetullah Hamaney, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin cenazesinin Kirman kentinde defnedilmesinin ardından, Kum halkının 9 Ocak 1978 senesinde Pehlevi rejimine karşı gerçekleştirdiği tarihi ayaklanmanın yıldönümünde bu kentin farklı kesimlerini temsil eden vatandaşlarla bir araya geldi. Tahran’da konuşan Hamaney, “Tarihin gidişatını değiştirdi, bölgenin tarihini de etkiledi. Dünyanın da gidişatı etkilenmiş oldu. Bununla birlikte büyük değişimler gerçekleşecek” dedi.
İranlıların gerekli donanıma sahip olduğunu ancak askeri yazılım gücüne dayanan bir güvencenin olmadığını sözlerine ekleyen Hamaney, “Küçük sayıda savaşçılar. Daha büyük çaplı savaş cephesinde galip gelebilirler. Daha büyük sayıda birlikleri devirebilirler” ifadelerini kullandı.
“Kelimeleri de etkiliydi, ikna ediciydi”
ABD’nin öldürdüğü Komutan Kasım Süleymani hakkında konuşan Hamaney, “Onun karakteri ile ilgili çok şey söylendi. Bizim dostumuz olan cesur ve cömert adam şu anda cennete bulunuyor. Onun kişisel özelliklerini hepimiz biliyoruz. Öncelikle şehit Süleymani cesur bir adamdı, aynı zamanda da bilge adamdı. Bazı insanlar cesur olmakla birlikte bilge değillerdir. Bazı insanlar ise bilgedirler ama bunu hayata geçirecek cesarete sahip değillerdir. Ve bizim şehidimiz Süleymani, cesur bir adamdı. Hiçbir tehlike karşısında gözünü kırpmadan ilerleyebilirdi. Aynı zamanda bilge bir şahsiyetti. Kendisi ve tüm askerleri cesur, bilge ve tedbirliydiler. Her zaman yaptıklarında bir mantık vardı. Bu cesaret ve temkinli olma sadece askeri alanda kullanılmadı, siyasi arenada da kullanıldı. Siyasi cephedeki siyasetçilerimize bunu aktardık. Kendisi hem siyasi arenada cesurdur. Söylediği kelimeleri de etkiliydi, ikna ediciydi. Her zaman fark oluştururdu” ifadelerini kullandı.
“Kırmızı çizgileri vardı”
Süleymani’nin gerçek bir mümin olduğunu sözlerine ekleyen Hamaney, “Süleymani, büyük bir savaşçıydı. Askeri cephelerde büyük bir savaşçıydı, her zaman temkinli bir şekilde hareket ederdi. Bazen savaş alanlarında kırmızı çizgiler belirlenirdi. Hassasiyetleri ve kırmızı çizgileri vardı, bunun ötesine geçmezdi. Silahlar kullanılmadığı anda temkinliydi. İhlal olduysa da gerekli tedbirleri alırdı. Aldığı tedbirler genellikle ender tedbirlerdi. İnsanların askeri alanda gerekli görmediği tedbirler olabilirdi” dedi.
“Hiçbir siyasi partinin yanında yer almazdı”
Süleymani’nin çevresinde bulunanların da hayatını koruduğunu kaydeden Hameney, “Kendisi etrafındaki insanların da hayatlarını korurdu. Kendisi ile birlikteki tüm insanların hayatlarını korumak için hayatını adamış bir insandı. Hiçbir siyasi partinin yanında yer almazdı, fakat büyük bir devrimci unsurdu. Bu, kırmızı çizgisiydi. Kendisinin devrim ideoloji vardı. Bu onunla ilgili temel olgudur ve kimse kendisini yanına çekmeyi başaramamıştır. Devrim onun her zaman önceliği olmuştur, tutkusu olmuştur” dedi.
“Düşmanlar onu çok iyi tanırlar”
“Siyasi bölünmeler dünyasına ait olmadı” diyen Hamaney, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Devrim konusunda sadece devrime bağlı ve tutkulu olmuştur. Düşmanlar onu çok iyi tanırlar. Kendisi bölge uluslarının da katlılarıyla birlikte her zaman girişimlerinde tüm gayri meşru ABD ve diğer ülkelerin karşısında durmayı başardı. Onların karşısında durup onları uzaklaştırabildi. Tüm bu propagandanın karşısında, diplomatik manevraların, şantajların, tehditlerin ve ABD’nin baskıları karşısında duran bir adımdı.”
Hameney, “ABD’lilerin Filistin konusunda planları vardı. Filistin’in unutulmasını istediler. Filistin’in kendi kontrolleri altında olmasını istediler, savaş ve mücadeleye cesaret edemediler. İsrailliler, Gazze Şeridi’nde 48 saat içerisinde ateşkes istediler. Süleymani’nin gerçekleştirdiklerinden birisi budur” ifadelerini kullandı.
“Her zaman köşede oturan bir adamdı”
Süleymani’nin toplantılarda her zaman köşede oturduğuna dikkat çeken Hamaney, “Her zaman köşede oturan bir adamdı, sessiz sakin oturan bir adamdı. Nerede olduğunu görmeniz için salona bakmanız lazımdı. Sessiz ve sakin bir şekilde toplantıları izlerdi. ABD, Irak, Lübnan ve Suriye’deki planları ve bu planları çeşitli faaliyetlerde gerçekleştirmeye çalıştılar. ABD’liler Irak’ın İran Devrimi olmadan önce gibi yönetilmesini istediler. Kendi kontrolleri altında ve petrolü kontrol ederek istediklerini yapmayı amaçlıyorlar. Irak’ın da öyle olmasını istediler. Cesur ve gözü pek Iraklı gençler bunun karşısında durdular. Kasım Süleymani de kendilerine destek sağladı. Aktif bir askeri danışman olarak bunları gerçekleştirdi. Suriye’de de aynı şekilde çalışmalar gerçekleştirdi” açıklamasını yaptı.
İran’ın ruhani lideri Ayetullah Hamaney, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin cenazesinin Kirman kentinde defnedilmesinin ardından, Kum halkının 9 Ocak 1978 senesinde Pehlevi rejimine karşı gerçekleştirdiği tarihi ayaklanmanın yıldönümünde bu kentin farklı kesimlerini temsil eden vatandaşlarla bir araya geldi. Tahran’da konuşan Hamaney, “Tarihin gidişatını değiştirdi, bölgenin tarihini de etkiledi. Dünyanın da gidişatı etkilenmiş oldu. Bununla birlikte büyük değişimler gerçekleşecek” dedi.
İranlıların gerekli donanıma sahip olduğunu ancak askeri yazılım gücüne dayanan bir güvencenin olmadığını sözlerine ekleyen Hamaney, “Küçük sayıda savaşçılar. Daha büyük çaplı savaş cephesinde galip gelebilirler. Daha büyük sayıda birlikleri devirebilirler” ifadelerini kullandı.
“Kelimeleri de etkiliydi, ikna ediciydi”
ABD’nin öldürdüğü Komutan Kasım Süleymani hakkında konuşan Hamaney, “Onun karakteri ile ilgili çok şey söylendi. Bizim dostumuz olan cesur ve cömert adam şu anda cennete bulunuyor. Onun kişisel özelliklerini hepimiz biliyoruz. Öncelikle şehit Süleymani cesur bir adamdı, aynı zamanda da bilge adamdı. Bazı insanlar cesur olmakla birlikte bilge değillerdir. Bazı insanlar ise bilgedirler ama bunu hayata geçirecek cesarete sahip değillerdir. Ve bizim şehidimiz Süleymani, cesur bir adamdı. Hiçbir tehlike karşısında gözünü kırpmadan ilerleyebilirdi. Aynı zamanda bilge bir şahsiyetti. Kendisi ve tüm askerleri cesur, bilge ve tedbirliydiler. Her zaman yaptıklarında bir mantık vardı. Bu cesaret ve temkinli olma sadece askeri alanda kullanılmadı, siyasi arenada da kullanıldı. Siyasi cephedeki siyasetçilerimize bunu aktardık. Kendisi hem siyasi arenada cesurdur. Söylediği kelimeleri de etkiliydi, ikna ediciydi. Her zaman fark oluştururdu” ifadelerini kullandı.
“Kırmızı çizgileri vardı”
Süleymani’nin gerçek bir mümin olduğunu sözlerine ekleyen Hamaney, “Süleymani, büyük bir savaşçıydı. Askeri cephelerde büyük bir savaşçıydı, her zaman temkinli bir şekilde hareket ederdi. Bazen savaş alanlarında kırmızı çizgiler belirlenirdi. Hassasiyetleri ve kırmızı çizgileri vardı, bunun ötesine geçmezdi. Silahlar kullanılmadığı anda temkinliydi. İhlal olduysa da gerekli tedbirleri alırdı. Aldığı tedbirler genellikle ender tedbirlerdi. İnsanların askeri alanda gerekli görmediği tedbirler olabilirdi” dedi.
“Hiçbir siyasi partinin yanında yer almazdı”
Süleymani’nin çevresinde bulunanların da hayatını koruduğunu kaydeden Hameney, “Kendisi etrafındaki insanların da hayatlarını korurdu. Kendisi ile birlikteki tüm insanların hayatlarını korumak için hayatını adamış bir insandı. Hiçbir siyasi partinin yanında yer almazdı, fakat büyük bir devrimci unsurdu. Bu, kırmızı çizgisiydi. Kendisinin devrim ideoloji vardı. Bu onunla ilgili temel olgudur ve kimse kendisini yanına çekmeyi başaramamıştır. Devrim onun her zaman önceliği olmuştur, tutkusu olmuştur” dedi.
“Düşmanlar onu çok iyi tanırlar”
“Siyasi bölünmeler dünyasına ait olmadı” diyen Hamaney, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Devrim konusunda sadece devrime bağlı ve tutkulu olmuştur. Düşmanlar onu çok iyi tanırlar. Kendisi bölge uluslarının da katlılarıyla birlikte her zaman girişimlerinde tüm gayri meşru ABD ve diğer ülkelerin karşısında durmayı başardı. Onların karşısında durup onları uzaklaştırabildi. Tüm bu propagandanın karşısında, diplomatik manevraların, şantajların, tehditlerin ve ABD’nin baskıları karşısında duran bir adımdı.”
Hameney, “ABD’lilerin Filistin konusunda planları vardı. Filistin’in unutulmasını istediler. Filistin’in kendi kontrolleri altında olmasını istediler, savaş ve mücadeleye cesaret edemediler. İsrailliler, Gazze Şeridi’nde 48 saat içerisinde ateşkes istediler. Süleymani’nin gerçekleştirdiklerinden birisi budur” ifadelerini kullandı.
“Her zaman köşede oturan bir adamdı”
Süleymani’nin toplantılarda her zaman köşede oturduğuna dikkat çeken Hamaney, “Her zaman köşede oturan bir adamdı, sessiz sakin oturan bir adamdı. Nerede olduğunu görmeniz için salona bakmanız lazımdı. Sessiz ve sakin bir şekilde toplantıları izlerdi. ABD, Irak, Lübnan ve Suriye’deki planları ve bu planları çeşitli faaliyetlerde gerçekleştirmeye çalıştılar. ABD’liler Irak’ın İran Devrimi olmadan önce gibi yönetilmesini istediler. Kendi kontrolleri altında ve petrolü kontrol ederek istediklerini yapmayı amaçlıyorlar. Irak’ın da öyle olmasını istediler. Cesur ve gözü pek Iraklı gençler bunun karşısında durdular. Kasım Süleymani de kendilerine destek sağladı. Aktif bir askeri danışman olarak bunları gerçekleştirdi. Suriye’de de aynı şekilde çalışmalar gerçekleştirdi” açıklamasını yaptı.