CHP'li önceki dönem Trabzon Milletvekili ve CHP PM üyesi Haluk Pekşen, Türkiye'nin beklediği ve "siyasi bağışıklık sistemimizi" güçlendirecek beklenen çıkışı yaptı: "Biz hazırız!"
Nâzım Hikmet Bedreddin üzerine şiirinde;
"Hüzün ki en çok yakışandır bize
Belki de en çok anladığımız” der...
Yeni CHP'de kronik hastalığa dönüşen "hüznü" en iyi anlayan, tanısını koyan kuşkusuz Haluk Pekşen'di...
"İşte:
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!
Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!"
Nazım Hikmet, "Güneşi İçenlerin Türküsü" şiirinde "Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!"der...
Türkiye Cumhuriyeti'ni 1923'te Kuvvacı bir ruhla kuran ve aydınlatan o güneşe doğru yürümenin zamanı gelmiştir bugün...
Ve işte o güneşe yürümek isteyen adam, bugün yüreğini göğüs kafesinden çıkarıp ortaya koydu ve siyasi bağışıklık sistemi çökmüş olanlara seslendi: "Halk bizden daha iyi ve etkin muhalefet istiyor."
Evet... Siyasi bağışıklık sistemi çökmüş olanları buradan bir bir yazmaya gerek yok, özeti karşımızda duruyor: Yeni CHP
Bir değil... 10 Yıldır sabır ediliyordu... Ha bugün ha yarın... Yozlaşmanın adını "Yeni" koymuşlardı!... 1923'te atılan çimentoyu un ufak edip Veli Göçer'in inşaatlarında kullandığı deniz kumuna çevirmek istiyorlardı... Saklayamıyorlardı, gizleyemiyorlardı artık gerçek yüzlerini... Attıkları mesajlarla başlamışlardı "suç üstü" yakalanmaya!
Hiç bir zaman "Toplumun her kesiminin beklentilerini karşılayan GÜÇLÜ BİR PROGRAM AÇIKLAYACAĞIZ" diyemiyorlardı!
Tüm marifetleri Tüzük üzerinde dans etmekten ibaretti!
En son oyunları 2019 İl Kongereleri'nde ortaya çıkıyordu!
"Tek adam" formülünü 2018'deki Tüzük değişikliğinde yapmışlardı!
Hiç bir kimsenin aklına gelmiyordu Türkiye'yi kuran CHP'de en büyük ikinci organ Genel Sekreterlik'in 1.5 yıldır "VEKALETEN" yürütüldüğü!
Mesele ülkeyi yönetme meselesi olmadı ki hiç bir zaman; meselenin temelini "KÜÇÜK OLSUN BİZİM OLSUN" oluşturuyordu!
Diyemediler bugün yüreğini ortaya çıkarıp koyan Haluk Pekşen gibi: "LİYAKATLI, BİLGİLİ VE İDDİALI KADRO KURACAĞIZ."
OYSA NAZIM HİKMET, 62'NİN MART'INDA SELENMİŞTİ HALUK PEKŞEN'E:
"İzmir’in kavakları
Dökülür yaprakları
Bize de çakıcı derler
Yar fidan boylum
Yakarız konakları"
Evet... "Yeni" değil... "YENİDEN CHP" zamanıdır artık...
HOŞ GELDİN HALUK PEKŞEN...
HOŞ GELDİN...
ZAMAN İKTİDARA YÜRÜME ZAMANIDIR ARTIK...
İŞÇİSİYLE İŞVERENİYLE...
USTASIYLA KALFASIYLA...
KÖYLÜSÜYLE ÇİFTÇİSİYLE...
SANATÇISIYLA GAZETECİSİYLE...
DOKTORUYLA HEMŞİRESİYLE...
BELEDİYE İŞÇİSİYLE MÜDÜRÜYLE...
EVET... ZAMAN "YENİ" DEĞİL... "YENİDEN CHP" ZAMANIDIR...
HOŞ GELDİN HALUK PEKŞEN... HOŞ GELDİN...
BİN SELAM OLSUN İZMİR'DEN..
.
ON BİN SELAM OLSUN İZMİR'İN KORDON'UNDAN...
YÜZ BİN SELAM OLSUN İZMİR'İN OVALARINDAN...
HOŞ GELDİN HALUK PEKŞEN...
HOŞ GELDİN...
MİLYONLAR YOLUNU GÖZLÜYORDU...
İZMİR HAREKETLENDİ YA... 81 VİLAYETE SIÇARADI DEMEKTİR!
NE DİYOR NAZIM BABA "TAHİR İLE ZÜHRE MESELESİ" ŞİİRİNDE;
"Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte."
EY HALUK PEKŞEN... HER ŞEY YÜREKTE...
SEVDALANDIRDIN YA "YENİDEN" YURTSEVERLERİ...
GARİ BU YÜREĞE KİM DAYANIR...
YOLUN AÇIK OLSUN...