ERTAN GÜRCANER- (EGELİ SABAH) İzmir Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz yıl özel bir planlama şirketi aracılığı ile Dikili'de Salihler altı ve Kabakum Bölgelerini de içine alan yaklaşık 260 hektarlık bir alanı kapsayan 5 bin ve 25 bin ölçekli nazım imar planı ve revizyonu çalışması yaptı. Bu çalışma kapsamında daha önce planlama dışı bırakılan ve DSİ'nin sulama projesi içinde kalan 15 hektar 1. Sınıf tarım arazisi de plan notlarına dahil edildi. Bu çalışma iddiaya göre Devlet Su İşleri ve Tarım Bakanlığı gibi ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınmadan usulsüz olarak gerçekleştirildi.
İDDİALAR VAHİM
Plan revizyonu ile hak kaybına uğrayan vatandaşların askı sürecinde yaptığı itirazlar Büyükşehir Meclisi'nde CHP ve İyi Partili üyelerin oyları ile ret edildi. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, planları yargıya taşıdı. Oda, söz konusu planların yürürlüğe girmesine olanak tanıyan belediye meclis kararının yürütmesinin durdurulması istemiyle idare mahkemesine dava açtı. Planlamayı yapan özel şirketin bazı arsa sahiplerine para karşılığı imar rantı sağladığı yönündeki iddialar kent gündemine bomba gibi düştü. AK Parti Dikili İlçe Başkanı Tahsin Şekerci, plan çalışmasını yapan özel şirketin tarla sahipleri ile tek tek oturup imar pazarlığı yaptığı, karşılığında da bu şahıslardan yüklü miktarlarda paralar aldığı yönünde iddialar olduğunu söyledi. "İddialar çok vahim" diyen Şekerci; "Para vermeye yanaşmayan tarla sahiplerinin arazilerinin planlarda düşük imarlı gösterilip hak kaybına uğratıldığı öne sürülüyor. Bilgi ve belgeleri topladık. Dosyamız dolu. Plan çalışması yapan özel şirketin kim tarafından, nasıl görevlendirildiği bilinmemekte. Elimizde henüz planları bile onaylanmayan yerlerin arsa gibi satıldığı ilanlar mevcut. Bunlar bile bir delildir. X emlakçı, internete yeni planlanan alanda yer alan 11 dönüm tarım arazisi için ilan koymuş. İlanda 'şu anda planları belediyeden geçme aşamasında. Geçtikten sonra buraya şu kadar konut yapılacaktır' diye tarlaları pazarlıyorlar. 11 dönüm yere 4 milyon küsür gibi bir rakam isteniyor. Tarla vasfı olan bir yerin bu fiyata satılması imkansız. Yani emlakçı, koyduğu ilanla 'Burasının arsa olmasına az kaldı' diyor. Satış ilanına konan evraklara baktığımızda bu planları yapan firmanın kaşe ve imzaları gözüküyor" diye konuştu. Başkan Adil Kırgöz'ün geçen dönem belediye meclis üyeliği yaptığını belirten Şekerci; "Sayın Kırgöz'ün meclis üyesi iken yaptığı konuşmalar halen kulaklarımda çınlıyor. Mecliste 'Dikili'de talan var, rant var. Bunların hepsini bir bir açığa çıkaracağım' diyerek kendi belediye başkanını eleştiriyordu. Bu gün iddia ediyorum o döneme göre Dikili'de 10 katı daha fazlası söz konusu" dedi. İlçede bütünsel planlama yapılması gerekirken maliyetlerin yüksek olması nedeniyle belediyenin özel sektöre plan yaptırma yoluna gittiğini söyleyen Şekerci; "Firma bu işi ihaleyle mi yoksa doğrudan temin yöntemi ile mi aldı henüz bilmiyoruz. Burada sadece 3-5 kişi kalkınıyor. Haksız imar rantı söz konusu. 5 bin ve 25 bin ölçekli planlar büyükşehir belediye meclisinden geçti. Bin ölçekli planlar büyükşehirde onay aşamasında. Sonuna kadar takipçisi olacağız" diye konuştu.
İSPAT EDECEĞİZ
Başkan Kırgöz'ü iddialarla ilgili açıklama yapmaya davet eden Şekerci; şöyle konuştu; "Sizin ilçenizde arazisi planlama alanı içinde kalan tarla sahiplerinden para istenerek bu kişilere haksız imar rantı sağlandığı söyleniyor. Şirkete para vermeye yanaşmayan kişilerin tarlalarının ise ekolojik turizm sahası olarak gösterilip yüzde 5 imar verilerek atıl duruma düşürüldüğü ifade ediliyor. Bunlar çok ciddi iddialar. Bu iddiaların cevabını verecek birinci merci Dikili Belediyesi ve başkanıdır. İkinci kişi ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'dir. Dikili'de yaptığınız işi ilçe halkına açıklamak zorundasınız. Siz yapmazsanız günü geldiğinde kaç ada kaç parselde ne olmuş, hangi tarım alanları imara açılmış, kime ne kadar imar verilmiş, noktasına virgülüne kadar çıkıp hepsini açıklayacağız."
TARIMSAL ALAN İÇİN İZİN ALINMAMIŞ
YENİ planda kıyı kenar çizgisinden yol geçirerek mera alanlarının da bu planlamalara dahil edildiğini belirten Şekerci; "Tarımsal sulama alanı içinde kalan 15 hektarlık 1. Sınıf tarım arazisinin de plan notlarına dahil edildiğini gördük. Bakanlığımız, Bakırçay Bölgesi ile bu alanı tarımsal sit ilan etmişti. Bu alanda herhangi bir inşaat çalışması yapılma şansı yok. Özel şirketin belediye desteği ile hazırladığı planla tarımsal sit alanı, 'Ben yaptım oldu'ya getirilip imar plan notlarına dahil etme gibi bir çalışma var. İtirazlarımızı yaptık. Eğer itirazlara rağmen 'Biz geçirdik, yaptık' derlerse Tarım ve Çevre Şehircilik Bakanlarımızla görüşüp bir şekilde bunlara 'dur' diyeceğiz. Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir."
İDDİALAR VAHİM
Plan revizyonu ile hak kaybına uğrayan vatandaşların askı sürecinde yaptığı itirazlar Büyükşehir Meclisi'nde CHP ve İyi Partili üyelerin oyları ile ret edildi. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, planları yargıya taşıdı. Oda, söz konusu planların yürürlüğe girmesine olanak tanıyan belediye meclis kararının yürütmesinin durdurulması istemiyle idare mahkemesine dava açtı. Planlamayı yapan özel şirketin bazı arsa sahiplerine para karşılığı imar rantı sağladığı yönündeki iddialar kent gündemine bomba gibi düştü. AK Parti Dikili İlçe Başkanı Tahsin Şekerci, plan çalışmasını yapan özel şirketin tarla sahipleri ile tek tek oturup imar pazarlığı yaptığı, karşılığında da bu şahıslardan yüklü miktarlarda paralar aldığı yönünde iddialar olduğunu söyledi. "İddialar çok vahim" diyen Şekerci; "Para vermeye yanaşmayan tarla sahiplerinin arazilerinin planlarda düşük imarlı gösterilip hak kaybına uğratıldığı öne sürülüyor. Bilgi ve belgeleri topladık. Dosyamız dolu. Plan çalışması yapan özel şirketin kim tarafından, nasıl görevlendirildiği bilinmemekte. Elimizde henüz planları bile onaylanmayan yerlerin arsa gibi satıldığı ilanlar mevcut. Bunlar bile bir delildir. X emlakçı, internete yeni planlanan alanda yer alan 11 dönüm tarım arazisi için ilan koymuş. İlanda 'şu anda planları belediyeden geçme aşamasında. Geçtikten sonra buraya şu kadar konut yapılacaktır' diye tarlaları pazarlıyorlar. 11 dönüm yere 4 milyon küsür gibi bir rakam isteniyor. Tarla vasfı olan bir yerin bu fiyata satılması imkansız. Yani emlakçı, koyduğu ilanla 'Burasının arsa olmasına az kaldı' diyor. Satış ilanına konan evraklara baktığımızda bu planları yapan firmanın kaşe ve imzaları gözüküyor" diye konuştu. Başkan Adil Kırgöz'ün geçen dönem belediye meclis üyeliği yaptığını belirten Şekerci; "Sayın Kırgöz'ün meclis üyesi iken yaptığı konuşmalar halen kulaklarımda çınlıyor. Mecliste 'Dikili'de talan var, rant var. Bunların hepsini bir bir açığa çıkaracağım' diyerek kendi belediye başkanını eleştiriyordu. Bu gün iddia ediyorum o döneme göre Dikili'de 10 katı daha fazlası söz konusu" dedi. İlçede bütünsel planlama yapılması gerekirken maliyetlerin yüksek olması nedeniyle belediyenin özel sektöre plan yaptırma yoluna gittiğini söyleyen Şekerci; "Firma bu işi ihaleyle mi yoksa doğrudan temin yöntemi ile mi aldı henüz bilmiyoruz. Burada sadece 3-5 kişi kalkınıyor. Haksız imar rantı söz konusu. 5 bin ve 25 bin ölçekli planlar büyükşehir belediye meclisinden geçti. Bin ölçekli planlar büyükşehirde onay aşamasında. Sonuna kadar takipçisi olacağız" diye konuştu.
İSPAT EDECEĞİZ
Başkan Kırgöz'ü iddialarla ilgili açıklama yapmaya davet eden Şekerci; şöyle konuştu; "Sizin ilçenizde arazisi planlama alanı içinde kalan tarla sahiplerinden para istenerek bu kişilere haksız imar rantı sağlandığı söyleniyor. Şirkete para vermeye yanaşmayan kişilerin tarlalarının ise ekolojik turizm sahası olarak gösterilip yüzde 5 imar verilerek atıl duruma düşürüldüğü ifade ediliyor. Bunlar çok ciddi iddialar. Bu iddiaların cevabını verecek birinci merci Dikili Belediyesi ve başkanıdır. İkinci kişi ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'dir. Dikili'de yaptığınız işi ilçe halkına açıklamak zorundasınız. Siz yapmazsanız günü geldiğinde kaç ada kaç parselde ne olmuş, hangi tarım alanları imara açılmış, kime ne kadar imar verilmiş, noktasına virgülüne kadar çıkıp hepsini açıklayacağız."
TARIMSAL ALAN İÇİN İZİN ALINMAMIŞ
YENİ planda kıyı kenar çizgisinden yol geçirerek mera alanlarının da bu planlamalara dahil edildiğini belirten Şekerci; "Tarımsal sulama alanı içinde kalan 15 hektarlık 1. Sınıf tarım arazisinin de plan notlarına dahil edildiğini gördük. Bakanlığımız, Bakırçay Bölgesi ile bu alanı tarımsal sit ilan etmişti. Bu alanda herhangi bir inşaat çalışması yapılma şansı yok. Özel şirketin belediye desteği ile hazırladığı planla tarımsal sit alanı, 'Ben yaptım oldu'ya getirilip imar plan notlarına dahil etme gibi bir çalışma var. İtirazlarımızı yaptık. Eğer itirazlara rağmen 'Biz geçirdik, yaptık' derlerse Tarım ve Çevre Şehircilik Bakanlarımızla görüşüp bir şekilde bunlara 'dur' diyeceğiz. Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir."