Mustafa İnce... CHP'li Güzelbahçe belediye başkanı...
Pazartesi günü yapılan meclis toplantısında GOKART pistine "BAKLA" ekeceğini ifade etmiş!
Bilindiği üzere; Mustafa İnce geçmişin DYP kökenli klasik sağcı bir siyasi profilidiydi... Ta ki dönemim Güzelbahçe belediye başkanı Ertan Avkıran'ın 2004 yerel seçimleri öncesinde "Gel buraya Mustafa" demesine kadar! Güzelbahçe belediyesi tarihi "Sarmaşık" operasyonu geçirdi 2009 seçimleri öncesinde... Dönemim Güzelbahçe belediye başkanı Ertan Avkıran, meclis başkan vekili Mustafa İnce ve 80'e yakın kişi gözaltına alındı... Mustafa İnce, Buca cezaevine, Ertan Avkıran Buca F Tipi Kırıklar cezaevine gönderilenler arasındaydı... Sanırım Mustafa İnce 54 gün, Ertan Avkıran'da 22 ay sonra cezaevinden çıkanlar arasındaydı... Sarmaşık operasyonu davası henüz karara bağlanmadı... Mustafa İnce'nin Aziz Kocaoğlu, Alaattin Yüksel'le birlikte 2009 seçimleri adaylığı için Buca F Tipi Kırıklar cezaevinde, CHP genel merkezinde önceki genel başkan Deniz Baykal'a ne gibi namus "SÖZLER"i verdiğine değinmeden, BAKLA yetiştiriciliğine girmekte fayda görüyoruz! (Merak buyuranlar; başkan Mustafa İnce'nin cezaevinde ve Ankara'da verdiği sözleri Ertan Avkıran'dan dinleyebilirler. En az 3-4 kez dinlemiş olduğumuzdan... Şimdilik detayları vermiyoruz!)
Mustafa İnce başkan, mecliste GOKART pisti olarak anılan yerde bakla ekeceğini ilan etmiş!
Fakat, hangi cins bakla ekeceği hakkında bilgi vermekten kaçınmış! Naçizane kendileri de zirai peyzaj mimarı olurlar! Ama, nasıl olurda baklanın muhteviyatı hakkında bilgi vermez orası da anlaşılır gibi değil!
Nohut ekmeye kalkışsaydı belki İzmir'in güzide medyası "Başkan İnce Kominist Başkanın izinde!" gibi maşet bile atabilirdi ama, baktık gördük ki İzmir medyası da baklaya pek yüz vermemiş!
Mustafa İnce başkan bakla çıkışında gerçekten samimiyse, ekilecek baklanın cinsi konusunda yardımcı olabiliriz!
Yahudi baklası ekebilirsiniz!
Mustafa İnce başkan "Yahudi baklası"nın ne olduğu hakkında bir bilgiye sahip olmayabilir... Ege insanı doğada kendiliğinden yetişen bu türü Yahudi baklası olarak adlandırır... Şekil olarak baklanın miniğidir... Mercimekten biraz büyüktür... Mayasıla iyi gelir... Genellikle kocakarı ilacı olarak adalandırılan sınıfın içinde yer alır... Genellikle kurutulduktan sonra havanda dövülerek içilir... Tablet, draje haplar gibi içildiği hatta makattan bile verildiği rivayet ediliyor!
Temsil, Mustafa İnce başkanın normal sakız baklasını ektiğini düşünelim... Turfanda dönemimde en fazla kilosunu 20 liradan satabilecektir... Sezonda bak gari sen kilosunu 2 liradan alacak ara ki adam bulasın!... Külliyen zarar etmez mi? Bizce eder! Peki, Yahudi baklası ekmiş, bir de bunun alternatif tıp alanında uzman doktorlarla reklamına başlanılmış olsa... 4. Adaylığı da bugünden garantilemiş olmaz mı Mustafa İnce başkan? Bak, Tunç Soyer başkan makarnalık karakılçık buğdayı reklamıyla büyükşehir adaylığını kıvırmadı mı? Üstüne üstlük ninelerin sandığından(!) çıkartarak! Yahudi baklası için ninelerin sandığını karıştırmaya gerekte yok... Çık Güzelbahçe sırtlarına; kaldıysa imara açılmadık, satılmadık alanlar, iki tur attınız mı bulmamanız imkansızdır diye düşünüyoruz! Ne zaman mı? Şimdi değil baharda...
Mustafa İnce başkanın mesleği zirai peyzaj mimarlığı... Toprağı bırakın renginden, 20 kilometre öteden görse tanır... Hangi toprakta ne ekileceğini, biçileceğini de hepimizden çok iyi bilir... Çünkü bizler gibi cahil değil, eğitimli... İşte bu bilgi ve birikimle GOKART pistinde bakla yetiştiriciliğine soyunmuş olacak!
Aslında "BAL KABAĞI" yetiştirmeye kalkışsa, daha makbule geçeceğini düşünüyoruz... En azından müşteri sıkıntısı çekmez...
Neden mi?
Onca balık restoranı var...
Bilindiği üzere adı üstünde bal kabağı bu... Çok güzel de tatlısı olur... Bir de badem ezmesi gezdir üzerine... Kaymak mı? Bak o zaman yemeye doyum olmaz!
Temsil, restoran müşterileri balıklarını yemişler...
Rakılarının son dublesini içecekler...
Garson fırlamış elinde kabak tatlısıyla geliyor...
"Müesseseden" deyip bal kabağı tatlısını bırakıyor masaya ve ekliyor: Afiyet olsun!
Şimdi masasına bedavadan gelen kabak tatlısını gören müşteri, yolluk niyetine adam başı birer 17'lik rakı siparişi daha vermez mi? (Güzelbahçe'de restoranlardaki sandalye sayısı 13-14 bin gibi rakamlarla telafuz ediliyor.)
Mustafa İnce başkanın bakla ekim projesine ara vermeden, taklacıları da yazımızın arasına sokarak ortalığı biraz daha neşelendirelim mi?
GÜLDER'ci Tuğrul Şahbaz...
Tarım alanı üzerine, yüzlerce ağacı keserek kondurulmuş KAÇAK villada yaşayan doktor civanım Bülent Serçin...
Doktor civanım Serçin efendi, öncelikle KAÇAK villada yaşıyor musunuz yoksa yaşamıyor musunuz? (Elinizde yapı kullanma izin belgeniz var mı?)
Önce bu sorurumuzu yanıtlayınız ondan sonra asmaya kesmeye kalkışınız!
Gündem Otuzbeş'in ortaya çıkardığı gerçekler, dönemim Diyarbakır BŞB başkanı Osman Baydemir'in "Palamut ağacının neresi nerenize dokundu" dediği gibi; evet ortaya çıkardığımız GÜZELBAHÇE GERÇEKLERİ NERENİZE DOKUNUYOR?
Yoksa geçtiğimiz hafta Yelki'de ortaya çıkardığımız katledilen ÇAM AĞAÇLARININ dalları mı problem oldu?
Tıbben karşılığı var mıdır orasını bilemiyoruz ama, Güzelbahçe gerçeğinden yazdıklarımızı sizler gibi muteber olmayan okurlarımız aynen şöyle yorumluyor: "Yine birilerinin böbrek yataklarına kadar inecek bu haberiniz!"
Kapalı devre sosyal medya hesaplarınızdan istediğiniz kadar asıp, kesin... Güneş balçıkla sıvanmaz... Taklacılar!
GÜLDER'ci Şahbaz... Pratisyenim doktorum... Pratisyen doktorluktan emeklim... Siz ŞAK diye Çamlı deresini sosyal medya hesabınızdan yazmadınız mı? Yazdınız! Arkasından belediye kepçeleri yüzlerce ağacı TAK diye katletmedi mi? Katletti!
GOKART'ta hedefine ulaşamayan bir şekilde Mehmet Yaman'ı öpemeyen o belediyecinin, sizleri nasıl kullandığını ve hakkınızda "GÜLDER neci oluyor! Onlar da kim? Sen bizim dediklerimizi yapmış olsaydın!", ".......", söylediklerini yazmaya bile bizim elimiz varmıyorsa, sizin bu taklacı hallerinizi yazdığımız da mı TAK-ŞAK'çılıktan rahatsızlık duyuyor sunuz?
Pratisyen... Emekli... Doktorum... Ne siz ve sizin gibi muteber kişilere karşı bir ön yargımız oldu bugüne kadar ne de bundan sonra da olabilir... Bizim işimiz halkımızın HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜ çerçevesinde GERÇEKLERİ yazıp çizmekten ibarettir...
Kaldı ki, Mustafa İnce başkanın da Yılmaz Özdil'in "TAVŞAN BOKU" belediye başkanları kategorisine girmeyeceğini, ta ilk günden karşı çıkmış, Mustafa İnce başkanın yanında yer almışızdır! Yalan mı? Yazdıklarımız aha gün ortada duruyor...
TAK-ŞAK'çılığın modası geçmiş olabilir... Hiç bir kimseye karşı önyargılı olmadığımızı ve de Aleviler üzerinden saldırlarınıza karşı da taze "fava" kıvamında bir İÇ BAKLA muhabeti aktaralım sizlere taklacılar!...
Bu olay geçtiğimiz Eylül ayında cereyan etti... Üzerinden 2.5, 3 ay ya geçmiştir ya da geçmemiştir...
Güzelbahçe'de yaşayan bir CHP'li üye Mustafa İnce'nin adını kullanan bir çakalın iki garibanın canını yakacağını aktardı!...
Konu şu... X bir dernekler federasyonun İzmir şubesinin ikinci başkanı olan bir şahıs... Sözüm ona Büyükşehir başta olmak üzere CHP'li ilçe belediye başkanları ve bürokratlarıyla dernek olarak aralanın iyi olduğunu beyan ederek, para karşılığında dileyeni dilediği belediyeye işe aldırtıyormuş!
İzmir'de çalışan (Garson) iki kişinin de Güzelbahçe belediyesinde işe girmek için bu çakalla temas halinde olduklarını, paralarını kaptıracaklarını ifade etti o Güzelbahçe'deki CHP'li arkadaş...
Bakın bu CHP'li arkadaş, Mustafa İnce'yi günahı kadar sevmez! Fakat, Mustafa İnce partisinin belediye başkanıdır ve gerektiğinde gerektiği yerde sadece selam verir geçer... Açıkçası, ortamlarda da bugüne kadar Mustafa İnce ile ilgili en ufak bir olumsuz cümle kurmamıştır... Gündem Otuzbeş olarak; kendisinden de bugüne kadar Mustafa İnce ve Mustafa Günay hakkında en ufak bir bilgi/belge talebimiz olmamıştır...
Bu arkadaşlarla buluşup, görüştük... Bir tanesi işe girmek için arabasını satışa çıkarmıştı... Diğeri de parasının bankada olduğunu söylemişti... Bir gün sonra da bu şahısla buluşup Güzelbahçe belediyesinde işe girmek için para ödeyeceklerini belirtmişlerdi...
Sıkı durun...!
Bu arkadaşlar yanlarında getirdikleri bu şahsın Büyükşehir'de sözde işe aldırttığı bir kişiye verdiği dernek federasyonu logolu, altında ismi açık kaşeli belgeyi çıkarıp masanın üstüne koydular... Adam açık açık yazmış... 1 Aylık süre içinde Büyükşehir'de işe başlatılmak üzere (.....) bin lira alınmıştır... İşbaşı olmaması durumunda, 3 gün içinde para iade edilecektir... Gibisinden yazılı bir belge... (Bu belgenin bir fotoğrafını Tunç Soyer'e yakın bir gazeteci arkadaşımız kanalıyla gereğinin yapılması yönünde Büyükşehir'e gönderdik!)
Taklacılar... Bu yazdıklarımı iyi okuyunuz ve iyi ezberleyiniz ki; karşısında el pençe durduğunuz Mustafa İnce başkanınız sorduğunda evelemeden gevelemeden konuşabilesiniz!
"Bakın çocuklar... Gazeteciler muhalif kimliğini yitirdiklerinde mesleklerinde başarılı olamazlar... Benim ne Mustafa İnce ne de bir başkasıyla kişisel ya da özel bir sorunum, güttüğüm bir kin var... Olamazda... Mustafa İnce yarın gider bir başkası gelir... Fakat, Güzelbahçe'de yanlışlar devam ettiği sürece ben onları da araştırır, soruşturur yazarım... Benim gündeme getirdiklerimin tamamı yanlış ve akçalı pakçalı işlerdir... Yazdıklarımızın tamamını Mustafa İnce'nin yanlış yönetim anlayışı oluşturmaktadır... Amma... Ne siz ne de bir başkası Mustafa İnce'nin menfaat karşılığında belediyesinde işe adam aldığını ne bana inandırabilir ne de ben gözlerimle görmedikten sonra inanırım! Müteahhitlerle duygusal ilişkiler içindedir... İnanırım... En azından bindiği makam arabası bir müteahhit hediyesi... O'nu da ortaya çıkaran ve şu koca İzmir'de tek yazan biziz... Belediyede Alevicilik yapmıştır... Hayır diyemem... (Bakınız; 2015 yılı yada 2016 yılında belediyede sözleşmeli memur statüsünde işe alınan 22 kişinin mezhebine!) Fakat, Mustafa İnce ne kadar yanlışın içinde olsa da böyle bir karaktersizliği yapacak birisi de değildir! Bu adama güvenipte Güzelbahçe belediyesinde bizi işe koyacak diye para falan verirseniz ve parayı verdikten sonra da bu adamı bir daha bulamazsınız" dedim. Çocuklar bu kişiyi yanımızda arayıp, parayı denkleştiremediklerini söyleyip Güzelbahçe belediyesinde işe girmekten vazgeçtiklerini belirttiler...
Madalyonun bir de öbür yüzü vardı... Adı geçen federasyonun İzmir şubesine ulaştık... Başkanın Ankara'da federasyonda olduğunu söyledi sekreter... Başkan Ankara'dan dönüş yaptı... Adı geçen kişinin 6-7 ay öncesinde dernekten uzaklaştırıldığını, hakkında gerekli işlemlerin yapıldığını söyledi ve uyarımız içinde teşekkürlerini iletti...
Şimdi gelelim bakla falına!
Belediye başkanı Mustafa İnce, Yelki'de ince ince, lime lime kesilen çam ağaçlarını görmüyorsa; taklacılardan da görmelerini beklemek, kilit parke taş yolun üstüne patlıcan ekmeye kalkışmak gibi bir şey olacağını düşünüyoruz!...
WhatsApp üzerinden gelen bir ihbarı Yelki'deki ağaç katliamı haberimiz içinde kullanıyoruz... İhbar 4 gün önce yapılıyor... Biz nereden bilelim kimin ne olduğunu? Bu ülkede 72.5 çeşit insan yaşıyor! Ve gelen ihbarı noktasına virgülüne dahi dokunmadan yayımlamış ve taktirini de Güzelbahçe halkına bırakmışısız... Doktor civanımlar başlamışlar kapalı devre sosyal medyadan asmaya, kesmeye... Durumdan vazife çıkarmanıza gerek yok; bizim bütün inançlara saygımızın olduğu gibi Alevilere de aynı eşitlikte vardır ve bu da böyle sürüp gidecektir... Hiç bir kimsenin ne rengi, ne dili, ne de dini bizi ilgilendiriyor! Bizim böylesine bir yaşam anlayışımız yoktur! Her koyun kendi bacağından asılır! Her zaman şövenizmin ve faşizmin her türlüsüne karşı duruşumuzdan da taviz vermedik! Dün nasıldıysak; bugün de bir tarafımız oynamadan yaşam felsefemizin rotasında yürüyoruz...
Bakın bugün değil... Ednan Aslan'ın ilçe başkanı olduğu günlerde yazdık Güzelbahçe'de hortlatılan mezhepçiliği... Kaldı ki; yazdıklarımızdan hiç bir Alevi insanı rahatsızlık duymazken, nerede ALEVİCİLİK yapan var onlar rahatsızlık duydu! Nasıl ki; dincilik, etnik kimlikçilik yapanlardan rahatsızlık duyuluyorsa; Güzelbahçe'de de Alevicilik yapılıyorsa, bunlar eleştiriliyorsa; o zaman dansöz gibi kıvırmadan, erkek gibi ortaya çıkacaksınız, yanlışa evet demiyecek, eleştiri yapacaksınız! Yapamıyorsanız; çam ağacının dalları birilerine dokununca, siz neden o zaman ortaya çıkıp vızıklıyorsunuz?
Didimli emlakçi Ekrem Batur, Aydın MV Hüseyin Yıldız'la yaptığı telefon konuşmasında; "Siz Kemal Bey'e ne içiriyorsunuz? Bu neyin kafası?" diye sorduğunda; MV Yıldız'ın "Genel Başkanıma dokunmayın, Genel Başkanıma dokunmayın" (32 Dakikalık telefon konuşmasında 72 defa) dediği gibi... Ortada kabak gibi kesilmiş 28 çam ağacı var... O, 7 katlı beton yığınını henüz fotoğraflayamadık... 200 Kusur zeytin ağacının katledildiğinden söz ediliyor... Size ne içirdiler? O ağaçlar kesilirken nerelerdeydiniz? Gezintiye mi çıktınız?(Okumuş bazı muteberler "gezideyiz" kelimesinden Gezi'yi algılamışlar! O başka bu başka... Şimdi kalkıp Türkçe kursları mı başlatalım?)
GÜLDER'ci Tuğrul Şahbaz Bey, Mustafa İnce başkan mecliste GOKART pisti açılınca trafik yoğunluğu ile otopark sorununun yaşanılacağına dikkat çekmiş! Ne görüş ne görüş... Yahu, KAÇAK kondurulan Özbilim Kent'in yolu var mı? Varsa; neden orasını kullanmıyorlar? O yol için kimlerin tarlarından ne kadar alındı? Utanmadan bir de hukusuzluğu kanunsuzluğu savunmaya kalkışıyorsunuz! Merak buyurmayınız! Bodrum'dan, Marmaris'ten sonra bir bakmışsınız o kepçeler Güzelbahçe'de! Neden olmasın! Gelmezlerse şaşarız!
Ha... Mustafa İnce başkan... Olası bir operasyon durumunda Fen İşleri, İmar, Destek Hizmetleri Müdürlüğü'ndeki pek çok memur şimdiden başlamış "ötme" antrenmanlarına! Bak bu flaş bilgi de bu müdürlüklerin birinde çalışan bir memurdan geldi! Hele ki; bu müdürlüklere sağlam bir müfettiş bile girmiş olsa deyip... Ekliyor o memur arkadaş: "Abi, kayyum geldiğiyle kalmaz, alayını toplarlar!"
GÜLDER'ci Tuğrul Şahbaz Bey, GOKART pisti konusunda en derin ve en sağlıklı (!) bilgilere sahip ve kamuyonunda da muteberliliği tartışılmayacak bir kişiliksiniz... Ak Parti ilçeye gitttiniz... GOKART pistini şikayet ettiniz... Bekledik ki tek satır yazasınız... Belki yüz bulamadığınızdan belki de utangaçlığınızdan bir tek kare fotoğraf bile yayımlayamadınız sosyal medya hesaplarınızdan Ak Parti ziyaretinize ilişkin... ... GOKART Pistinin mal sahibine gittiniz; "Devlet ileride bu yeri elinizden alır" dediniz... Mal sahibi bu tehditi yemedi! Boynunuz bükük döndünüz bu girişiminizden de... Neyse... Sizi sevindirik yapmamak için ne Ak Parti ne de başka GOKART Pisti girişimlerinize ilişkin fotoğraflarınızdan yola çıkarak yazı yazmadık... Belki de üzdük sizi! Fakat, Mustafa ince başkanı neden otopark ve yol konusunda aydınlatmadığınıza da bir amlam veremedik! Temsil, GOKART Pistinin 7 dönümlük bir arazi içinde kaldığını, geriye 47 dönümlük bir arazinin kaldığını, Şampiyon Mehmet Yaman'ın otopark işini çoooooktttttaaaaannn çözdüğünü, tek bir zeytin ağacının dalının dahi kesilmediğini, sincapların zeytin ağaçlarında yaşamadığını, o kaçak sitenin yolunun dahi olmadığını vb. konularda Mustafa İnce başkanı aydınlatabileceğinizi düşünüyorduk... Yanılıyor muyuz yoksa?
Şimdi de bak ne güzel bir gündem yakaladınız: Bakla yetiştirciliği!
Zaten biliyorsunuz bu ülkede bakla yemeyenler çatlıyor!
Kimbilir kaç hastaya çatlamaması için bakla reçeteleri yazmışsınızdır?
Neyse GÜLDER'ci Tuğrul Şahbaz Bey, "gün doğmadan neler doğar" der Anadolu insanı... Önümüzdeki yıl olası erken seçim doğacak gibi görünüyor... Yazdık... Belki okumadınız... Gelecek yıl çok şeyler doğacak bu ülkede... CHP'de de çok şeyler değişecek... Bırakın üçü beşi... Mevcut belediye başkanlarının yüzde doksanı değişecek... Çünkü sistem çöktü! Yürümüyor artık! Bunu biz ya da birileri istiyor diye algılamayınız... Süreç böyle işliyor... Ne Kemal bey'in elinde bunu durdurabilmek... Ne de mevcut yapının elinde... Bir tek şanslı oldukları nokta var o da gündemin rayında işlemiyor olması... Yoksa 2-3 ay öncesinden 20 tane belediye başkanı paket oluyordu! Merak etme... Uydurmuyoruz... Listesini bile yayımladık... Giriniz arşive görünüz...
Doktor ol, çevreci ol, belediye başkanı ol, belediye işçisi ol... Mesele bunlar değil ki! Mesele kent suçu işliyor musunuz yoksa suça destek mi oluyorsunuz! Mesele bu... Kent suçu işleyenler kenti savunamazlar! Yok böyle bir örnek bu dünyada...
Haydi sizlere yaşadığınız kenti savunma şansı... Hadi 10 gün yazmıyoruz... Kumrucu kondurulmuş sahile... O bölgeye gidiniz ve çok değil... 200 metre yürüyünüz... Neler göreceksiniz neler... Sigaracı nasıl yayılmışta şimdi kokoreççi dükkanı olmuş? Büfeden çaycılık yapılacak 25 metrekare yere nasıl olmuşta balıkçı, kumrucu sığabilmiş? Gidin ölçünde görün işgalciliğin metrekaresini! Bunlara kim nasıl ruhsat verebilmiş? İkinci limana doğru minibüsten sandoviççi nasıl olmuşta açık hava restoranı kurmuş sahile? Hurda minibüs nasıl olmuşta sahilde sandaleyeli açık hava sucuk restoranına dönüşmüş? Örnekleri çoğaltalım mı GÜLDER'ci Tuğrul Şahbaz bey?
Bir yanda kentin içine edenleri görmeyeceksin, öbür yanda duygusal hizaya getirilemeyen ve Güzelbahçe'yi dünyaya tanıtacak bir ŞAMPİYONA karşı sözde çevre mücadelesi vereceksiniz!
Yemezler...
Haydi yürüyün bakla tarlasına...
Bir iki... Bir iki...
İstikamet...
Buca Kırıklar köyü...
Bu ihbar, 28 Kasım 2019 günü WhatsApp üzerinden yapılmıştır taklacılar! Beton okul haberimizden sonra ismi bizde saklı bir okurumuz tarafından bu ihbar gönderilmiştir... (Silmedik kayıtlarımızda.)
NOT: Mehmet Yaman, Dubai'de yapılan ve hafta sonuna kadar sürecek olan Dünya GOKART Şampiyonası'nda ülkemizi temsil ediyor...