CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kardeşi Celal Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'ye karşı verilen temizlik operasyonlarına destek için yürüyüşünü NTV'de değerlendirirken Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay'dan da söz etmişti: "Belediye Başkanı çok güzel işler yapıyor Didim'de"CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay ve CHP İlçe Başkanı Gökmen Karataş, eşi Sevinç Karataş (Didim Belediyesi Meclis Üyesi) kayın babası Mustafa Demirbaş'ın icraatlarını kast ederek mi konuştuğunu bilemiyoruz ama, bu güzel işe şapka çıkarması gerektiğini öneririz!İlçe Başkanı Karataş'ın kayın babası ve eşine ait Akbük'teki benzinlik ve bir takım yapılar yıkılıyor... Yıkım işleri basına "sevinçle" yansıtılıyor, kimselere imtiyaz tanınmadığı, sosyal demokrat belediyeye yakışan şekilde hareket edildiğine vurgular yapılıyor ve komuoyunun taktiri kazanılıyor...Buraya kadar anormal olan bir şey yok... Bakın konu medyaya nasıl yansıtılıyor:ATABAY VE KARATAŞLARDAN YÖNETİCİLİK DERSİGöreve geldiği günden bu yana eş-dost ayrımı yapmadan kendisine verilen görevi yerine getireceğini ve kanunlar çerçevesinde iş yapılacağına vurgu yapan Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay, yıkım kararlarını da ayrım yapmaksızın yerine getiriyor. CHP Didim İlçe Başkanı Gökmen Karataş ve Sevinç Karataş ailesine ait Akbük’teki Petrol ofisi ile yanındaki iş merkezi işyeri sahiplerince yıkıldı.
Didim CHP’de en üst noktada olan İlçe Başkanının mekanının yıkılmasına karşı ne Karataşlar ne de Atabay sesini hiç yükseltmedi.Tam tersine her ikisi de büyük bir olgunluk göstererek,tabir yerindeyse “şeriatın kestiği parmak acımaz” dediler.Tesisin 2 yıl kapalı olmasını da göz önünde bulundurursak, zarar çok büyük ve milyonlar ile ifade edilebilir. CHP’deki iki önemli ismin bu konuda gösterdiği yöneticilik dersinin diğer kurum ve kuruluşlara da örnek olmasını temenni ederiz. Artık Didim’de “körler sağırlar birbirini ağırlar” atasözü işlevini yitirmiştir.SEVİNÇ KARATAŞ:MEVCUT YÖNETİM GEREKENİ YAPMIŞTIROrtada yıllardır sürdürdüğümüz hukuksal bir mücadele var. Biz burayı yaparken de her türlü ruhsat ve akaryakıt istasyonu açmak için gerekli her türlü belgeyi alarak açtık.Ne var ki hukuken haklılığımızı yeteri kadar savunamadık ki mahkeme aleyhimize sonuçlandı.Üzgünüz tabiki. Bu süreçte maddi ve manevi olarak çok yıprandık. Kaçak olduğunu söyleyenler,başkasının arsasına yaptığımızı söyleyenler vs…
Seçim dönemlerinde hep bu olay kullanılmaya çalışıldı. Kaldı ki meclis üyeliğimde de ilk yüzüme çarpılan olaydı.Herkese oturup teker teker anlatamazdık.Kulaklarımızı tıkadık.Ancak bu hukuksal olarak mücadelemizden,kazanılmış haklarımızdan vazgeçeceğimiz anlamına da gelmiyor.Şimdi ki veya önceki belediye yönetimiyle hiç alakası olmayan bir durum.Olay Danıştay aşamasındayken mart ayında belediye seçimleri esnasında sonuçlandı.Mevcut yönetim gerekeni yapmıştır.Biz de yıkıp kara yolları yönetmeliğini ve bizden istenen diğer evrakları tamamlayarak tekrar ruhsat alıp yeni bir süreci başlattık.Şimdiye kadar biz bunu siyasi bir malzeme olarak kullanmadık, kullanılmasına da müsaade etmedik.Bundan sonrada öyle olacak.Ortada babamın ve bizim de yıllarca mücadelesini verdiğimiz büyük bir emek var.Yetiştirmeye çalıştığım iki tane erkek evladım var.Bazı şeyleri yaparken,konuşurken hiçbir şeyin kolay elde edilmediğini bilmemiz gerekiyor.Yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen hiçbir zaman suçlu aramadık, aramıyoruz da.Herkesten gereken hassasiyeti göstermesini rica ediyorum.Teşekkür ederim.GÖKMEN KARATAŞ: RUHSATSIZ VE İZİNSİZ HİÇ BİR İŞ YAPMADIMKonuyu kısaca özetlemek istiyorum.
İnşa ettiğimiz benzinliğin arsasını 2004 yılında Ankaralı bir aileden satın aldık. Satın aldığımız zamanda arsa Akaryakıt istasyonu imarlı idi. İmarı 1998 Şubat ayında o zamanki belediye meclisi tarafından onaylanmış durumdaydı. İmarını biz yaptırmadık , aldığımızda bu durumdaydı öncelikle bunu belirteyim.
2006 yılında imar durum belgesi ile İNŞAAT RUHSATI alarak, Temmuz 2006 da İskan ruhsatı ve işyeri ruhsatını alarak hizmete açtım. Komşu parsel sahiplerinin şikayeti neticesinde 5 yıl sonra 2010 da idari mahkeme binanın Karayolları Kenarında yapılacak tesisler yönetmeliğindeki 25 metre çekilmesi gerekir yönünde karar verdi. O zamandan beri hukuki ve idari girişimlerimiz sonucunda İdari binanın yıkılıp tekrar yapılarak Akaryakıt ve LPG istasyonu yapımı için gerekli izin ve ruhsatları alarak inşaat faaliyetlerine başlamış durumdayız. Aynı idari mahkemenin komşu parsel içinde aynı kuralın yani 25 metre çekilmesinin uygulanması gerektiği yönünde bir kararı olduğunu da belirtmek isterim.
1- İstasyonun bulunduğu Akbük 1001. Caddede İmar Planlarını yapma ve onaylama yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olup, bu Parsel içinde 2006, 2008 ve 2015 yılındaki çalışmalarda üç kez Akaryakıt ve Lpg İstasyonu olarak imarı onaylanmıştır.
2- Aydın Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire başkanlığı ve Karayolları’ndan alınmış, yönetmeliklere ve planlara uygun olduğuna dair izinler dosyasında mevcuttur.
3- Bunlara istinaden Didim Belediyesi’nden İnşaat Ruhsatı talebinde bulunduk. Didim Belediye sınırları içerisinde bulunan bütün istasyonlar için uygulanan kurallar ve daha fazlası burası içinde uygulanmıştır.
Bazı kişilerin artniyetli ve bilgiye dayalı olmayan yaklaşımlarına karşı bu düşüncelerimi belirtmek isterim. Biz Aile olarak istasyon konusunu ve ticari işlerimizi ,siyasi işlerimizle ve faaliyetlerimizle hiç bir zaman birbirine karıştırmayız. Birilerinin karıştırmasına da müsaade etmeyiz. Akbük Belediyesi döneminde de , Didim Belediyesi döneminde de ruhsatsız ve de izinsiz hiç bir iş yapmamışımdır, yapmam da. Bu siyasi kişiliğimizden kaynaklanmaz, KİŞİLİĞİMİZDEN kaynaklanır. Kamuoyundan ricam konuyla ilgili olarak bir soru varsa cevabını benden almalarıdır. Kamuoyuna saygılarımla bildirir teşekkür ederim. 23 Ocak 2016 Didim ÖzgürsesKarataş ailesinin açıklamarı bu şekilde olmuş... Karataşlar bu açıklamanın üzerine; Didim Belediyesi'nin yıkımıyla birlikte mağdur edildiklerini öne sürerek konuyu yargıya taşıyorlar... Didim Belediyesine yıkımdan doğan zararlarını karşılamak üzere 1 Milyon 56 Bin liralık maddi alacak davası açıyorlar... Nazilli Manşet gazetesinin haberine göre; Didim Belediyesi Avukatı mahkemeye savunmalarını sunmuyor! Ayrıca Didim Belediyesi Avukatının CHP Didim İlçe Başkanı Gökmen Karataş'ın ilçe yönetiminde yer aldığı belirtiliyor! Mahkemenin sonuçlanması durumunda mağduriyet rakamının faizleriyle birlikte 1 Milyon 500 Bin lirayı bulacağı işaret ediliyor... Şimdi; ortada "gavüllü dövüş" yoksa; Didim Belediyesi, dün yasal olan bir yıkımdan doğan zarara bugün neden bile bile "lades" mantığıyla yaklaşıyor? Karataşlar, mahkemeyi kazandıklarında; alacakları tazminat parası kamunun, yani Didim Belediyesi kasasından alacaklar... İnsanın aklına ister istmez bu manzara karşısında; Karataşlar'ın benziliğini kamu parasıyla mı yeniledikleri sorusunu düşürüyor!Öte yandan tarafların da karşılıklı profesyonelce birbirlerine yaklaşımlarını ele alırsanız; bu akılları şimdi FETÖ'den tutuklu olan "Belediyeler İmamı" olarak anılan Erkan Karaarslan mı verdi sorusunu gündeme getiriyor! Dün Karataşlar, yıkımı alilecek alkışlıyorlar... Arkasından "mağdur" olduk, Didim Belediyesini "zarara" uğrattı bizi diye mahkemeye gidiyolar... Didim Belediyesi avukatı savunma yapma zahmetinde bile bulunmuyor! Ne diyelim... Her birisi de önemli insan bunların... Vardır bir bildikleri... Didim Belediye Başkanı Atabay, İlçe Başkanı Karataş, Meclis Üyesi Karataş... Allah muhabbetlerini, ağızlarının tadını bozmasın... Yoksa sayın Kılıçdaroğlu, bilgisi olmadan Didim'de "güzel şeyler yapılıyor" der miydi?Karataş ailesinin yenilenen benzinliği...
Didim CHP’de en üst noktada olan İlçe Başkanının mekanının yıkılmasına karşı ne Karataşlar ne de Atabay sesini hiç yükseltmedi.Tam tersine her ikisi de büyük bir olgunluk göstererek,tabir yerindeyse “şeriatın kestiği parmak acımaz” dediler.Tesisin 2 yıl kapalı olmasını da göz önünde bulundurursak, zarar çok büyük ve milyonlar ile ifade edilebilir. CHP’deki iki önemli ismin bu konuda gösterdiği yöneticilik dersinin diğer kurum ve kuruluşlara da örnek olmasını temenni ederiz. Artık Didim’de “körler sağırlar birbirini ağırlar” atasözü işlevini yitirmiştir.SEVİNÇ KARATAŞ:MEVCUT YÖNETİM GEREKENİ YAPMIŞTIROrtada yıllardır sürdürdüğümüz hukuksal bir mücadele var. Biz burayı yaparken de her türlü ruhsat ve akaryakıt istasyonu açmak için gerekli her türlü belgeyi alarak açtık.Ne var ki hukuken haklılığımızı yeteri kadar savunamadık ki mahkeme aleyhimize sonuçlandı.Üzgünüz tabiki. Bu süreçte maddi ve manevi olarak çok yıprandık. Kaçak olduğunu söyleyenler,başkasının arsasına yaptığımızı söyleyenler vs…
Seçim dönemlerinde hep bu olay kullanılmaya çalışıldı. Kaldı ki meclis üyeliğimde de ilk yüzüme çarpılan olaydı.Herkese oturup teker teker anlatamazdık.Kulaklarımızı tıkadık.Ancak bu hukuksal olarak mücadelemizden,kazanılmış haklarımızdan vazgeçeceğimiz anlamına da gelmiyor.Şimdi ki veya önceki belediye yönetimiyle hiç alakası olmayan bir durum.Olay Danıştay aşamasındayken mart ayında belediye seçimleri esnasında sonuçlandı.Mevcut yönetim gerekeni yapmıştır.Biz de yıkıp kara yolları yönetmeliğini ve bizden istenen diğer evrakları tamamlayarak tekrar ruhsat alıp yeni bir süreci başlattık.Şimdiye kadar biz bunu siyasi bir malzeme olarak kullanmadık, kullanılmasına da müsaade etmedik.Bundan sonrada öyle olacak.Ortada babamın ve bizim de yıllarca mücadelesini verdiğimiz büyük bir emek var.Yetiştirmeye çalıştığım iki tane erkek evladım var.Bazı şeyleri yaparken,konuşurken hiçbir şeyin kolay elde edilmediğini bilmemiz gerekiyor.Yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen hiçbir zaman suçlu aramadık, aramıyoruz da.Herkesten gereken hassasiyeti göstermesini rica ediyorum.Teşekkür ederim.GÖKMEN KARATAŞ: RUHSATSIZ VE İZİNSİZ HİÇ BİR İŞ YAPMADIMKonuyu kısaca özetlemek istiyorum.
İnşa ettiğimiz benzinliğin arsasını 2004 yılında Ankaralı bir aileden satın aldık. Satın aldığımız zamanda arsa Akaryakıt istasyonu imarlı idi. İmarı 1998 Şubat ayında o zamanki belediye meclisi tarafından onaylanmış durumdaydı. İmarını biz yaptırmadık , aldığımızda bu durumdaydı öncelikle bunu belirteyim.
2006 yılında imar durum belgesi ile İNŞAAT RUHSATI alarak, Temmuz 2006 da İskan ruhsatı ve işyeri ruhsatını alarak hizmete açtım. Komşu parsel sahiplerinin şikayeti neticesinde 5 yıl sonra 2010 da idari mahkeme binanın Karayolları Kenarında yapılacak tesisler yönetmeliğindeki 25 metre çekilmesi gerekir yönünde karar verdi. O zamandan beri hukuki ve idari girişimlerimiz sonucunda İdari binanın yıkılıp tekrar yapılarak Akaryakıt ve LPG istasyonu yapımı için gerekli izin ve ruhsatları alarak inşaat faaliyetlerine başlamış durumdayız. Aynı idari mahkemenin komşu parsel içinde aynı kuralın yani 25 metre çekilmesinin uygulanması gerektiği yönünde bir kararı olduğunu da belirtmek isterim.
1- İstasyonun bulunduğu Akbük 1001. Caddede İmar Planlarını yapma ve onaylama yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olup, bu Parsel içinde 2006, 2008 ve 2015 yılındaki çalışmalarda üç kez Akaryakıt ve Lpg İstasyonu olarak imarı onaylanmıştır.
2- Aydın Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire başkanlığı ve Karayolları’ndan alınmış, yönetmeliklere ve planlara uygun olduğuna dair izinler dosyasında mevcuttur.
3- Bunlara istinaden Didim Belediyesi’nden İnşaat Ruhsatı talebinde bulunduk. Didim Belediye sınırları içerisinde bulunan bütün istasyonlar için uygulanan kurallar ve daha fazlası burası içinde uygulanmıştır.
Bazı kişilerin artniyetli ve bilgiye dayalı olmayan yaklaşımlarına karşı bu düşüncelerimi belirtmek isterim. Biz Aile olarak istasyon konusunu ve ticari işlerimizi ,siyasi işlerimizle ve faaliyetlerimizle hiç bir zaman birbirine karıştırmayız. Birilerinin karıştırmasına da müsaade etmeyiz. Akbük Belediyesi döneminde de , Didim Belediyesi döneminde de ruhsatsız ve de izinsiz hiç bir iş yapmamışımdır, yapmam da. Bu siyasi kişiliğimizden kaynaklanmaz, KİŞİLİĞİMİZDEN kaynaklanır. Kamuoyundan ricam konuyla ilgili olarak bir soru varsa cevabını benden almalarıdır. Kamuoyuna saygılarımla bildirir teşekkür ederim. 23 Ocak 2016 Didim ÖzgürsesKarataş ailesinin açıklamarı bu şekilde olmuş... Karataşlar bu açıklamanın üzerine; Didim Belediyesi'nin yıkımıyla birlikte mağdur edildiklerini öne sürerek konuyu yargıya taşıyorlar... Didim Belediyesine yıkımdan doğan zararlarını karşılamak üzere 1 Milyon 56 Bin liralık maddi alacak davası açıyorlar... Nazilli Manşet gazetesinin haberine göre; Didim Belediyesi Avukatı mahkemeye savunmalarını sunmuyor! Ayrıca Didim Belediyesi Avukatının CHP Didim İlçe Başkanı Gökmen Karataş'ın ilçe yönetiminde yer aldığı belirtiliyor! Mahkemenin sonuçlanması durumunda mağduriyet rakamının faizleriyle birlikte 1 Milyon 500 Bin lirayı bulacağı işaret ediliyor... Şimdi; ortada "gavüllü dövüş" yoksa; Didim Belediyesi, dün yasal olan bir yıkımdan doğan zarara bugün neden bile bile "lades" mantığıyla yaklaşıyor? Karataşlar, mahkemeyi kazandıklarında; alacakları tazminat parası kamunun, yani Didim Belediyesi kasasından alacaklar... İnsanın aklına ister istmez bu manzara karşısında; Karataşlar'ın benziliğini kamu parasıyla mı yeniledikleri sorusunu düşürüyor!Öte yandan tarafların da karşılıklı profesyonelce birbirlerine yaklaşımlarını ele alırsanız; bu akılları şimdi FETÖ'den tutuklu olan "Belediyeler İmamı" olarak anılan Erkan Karaarslan mı verdi sorusunu gündeme getiriyor! Dün Karataşlar, yıkımı alilecek alkışlıyorlar... Arkasından "mağdur" olduk, Didim Belediyesini "zarara" uğrattı bizi diye mahkemeye gidiyolar... Didim Belediyesi avukatı savunma yapma zahmetinde bile bulunmuyor! Ne diyelim... Her birisi de önemli insan bunların... Vardır bir bildikleri... Didim Belediye Başkanı Atabay, İlçe Başkanı Karataş, Meclis Üyesi Karataş... Allah muhabbetlerini, ağızlarının tadını bozmasın... Yoksa sayın Kılıçdaroğlu, bilgisi olmadan Didim'de "güzel şeyler yapılıyor" der miydi?Karataş ailesinin yenilenen benzinliği...