
Didim Ak parti İlçe Başkanı Maşallah Subaşı, CHP Didim İlçe Başkanı Nurettin Koçak'ın algılama sorunu yaşadığını öne sürerek; konuları "az anladığı"ndan şikayetçi oldu!
Subaşı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; Gündem Otuzbeş'in aylar öncesinde belgeleriyle ortaya çıkardığı SİT alanı üzerine kondurulan KAÇAK apartman içinde, laf kalabalığı yaparak Didim belediyesinin verdiği ruhsat gerçeğinin değişmeyeceğinin altını çizdi!
CHP İlçe Başkanı Koçak'ın sağlık durumunun kritik olduğunu belirten Ak Partili Subaşı, Koçak'ın halüsinasyonlar gördüğüne dikkat çekti!
Koçak'ın hangi uzman doktora görünmesi gerektiği yönünde bencil davranarak ip ucu vermeyen Subaşı, Koçak'ın okuduklarını anlamamasındaki sıkıntısını da çözmüş: "Az anlamak", "Ters anlamak"
Düşünün şimdi; tıbbi konularda uzaktan yakından bir eğitim almışlığı bulunmayan Ak Partili Subaşı, CHP İlçe Başkanı Koçak hakkında "uzman doktorluk" tanı bile koyabiliyorsa varın düşünün Didim CHP'nin kimlerin elinde olduğunu!Bakın bu fotoğraflar 19 Mayıs günü CHP Didim İlçede çekilmiş ve ilçe başkanı Koçak tarafından sosyal medyada paylaşılmış...
19 Mayıs gibi anlamı çok büyük bir günde; yerelde iktidar olan CHP ilçe başkanlığına yüzde elliden fazlası genç olmayan 16 kişi gelebiliyorsa; ne Subaşı'nın ne de bir başkasının "TANI" koymasına hacet var mı?
Sorun, hala bu ve gibilere taviz veren Atatürk'ün partisini kendi çıkar ve düşüncelerine alet eden yöneticilerde! Demek ki onlarda işlerini bu gibi tiplerle yürütüyor!

Yüzünüz dahi kızarmıyor partiyi ne hale getirdiğinizden de bari "delil"lerinizi sosyal medyada yayınlamasaydınız!

İşte Ak Partili Subaşı'nın CHP Didim İlçe Başkanı Koçak'a koyduğu tıbbi tanı:
‘Okumak’ ne kadar mühimse ‘Okuduğunu ANLAMAK’ da o kadar mühimdir. Aynı şekilde, ‘Az Anlamak’ da ‘Ters Anlamak’dan daha iyidir. Geçenlerde ‘rüşvet ve kaçak yapılaşma’ iddiaları ile ilgili yapmış olduğum çağrıya ne yazık ki ‘Okuduğunu Anlamayan’ veya ‘Ters Anlayan’ CHP Didim İlçe Örgütü başkanı karşılık vermiş. Şunu ifade etmeliyim ki cevap verdiği kişi kim anlamış değilim. Lakin ben yaptığım çağrıda yalnızca ‘İddialara cevap verin’ dedim. Ona göreyse ‘Belge, Evrak Fotokopisi’ gibi şeyler paylaşmışım. Anlaşılan o ki CHP İlçe Örgütü Başkanı ‘Halüsinasyonlar’ görmeye başlamış. Şayet böyleyse en yakın zamanda kendisinin bir doktora görünmesini tavsiye ederim.
Asıl konuya gelecek olursak, Bak Nurettin; CHP ile AK Parti arasındaki farkı bu ‘İddia’ mevzusundan dahi görebilirsin. Öyle ki, sizin için AK Parti ile ilgili iddia yoktur; AK Parti ile ilgili atılan her iddia, iftira bile olsa doğrudur. Siz de bu iddiaların peşinde kör kütük ‘AK Parti’ ye çamur bulaştırmak için’ koşarsınız. Atacağınız çamurlar size bataklık olur orası ayrı konu! Ancak biz; siyaset ahlakımızın da bir gerekliliği olarak İddia kanıtlanana kadar kimseye çamur gelsin istemeyiz. Bunun en büyük kanıtı da sana ve belediye başkanına yaptığım çağrıdır! Bu çağrı ‘söylenenler doğruysa veya yanlışsa’ gerekeni yapın diyerek cevap beklemektir. İddialara cevap bekleyerek rantçılara payende olduğumu söylüyorsun, asıl kimsenin rantçılara payende olmaması, olanın da gereken cezayı alması için bu çağrıyı yaptık. Ayrıca bu kadar bilgi birikimin umarım bu iddialar hakkında bildiğin gerçeklerden kaynaklanmıyordur.
Mutlaka CHP İlçe Örgütü Başkanı da biliyordur fakat ben yine belirteyim. ‘Sit Alanına’ inşa edilen yapı KAÇAK! Üstüne üstelik bu yapıya Didim Belediyesi tarafından 2016 yılında RUHSAT verilmiş. Şimdi ben soruyorum; o veya beriki, bu belgenin sizin başında olduğunuz Didim Belediyesi tarafından verildiği gerçeğini değiştirir mi? O gün bu RUHSAT’ı verenler kim ve nasıl oldu da verdi? Bu bina neden Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun aldığı kararlara rağmen hala yıkılmıyor? Çünkü işinize geldiği için mahkemeyi bekliyorsunuz. Ancak işinize gelmedi mi mahkeme dahi tanımıyorsunuz. Bunu da geçenlerde ‘Mahkeme kararını beklemeden’ yıkımını yaptığınız yerde gösterdiniz. Madem yıkılacaktı, niçin altyapı ruhsatı veya numarataj gibi belgeler verildi? Yine söylüyorum, burada alan sahipleri belediyeden kişilerin gelerek “bağış” adı altında para istendiğini İDDİA ediyor. Eğer böyle bir durum söz konusuysa bu kişileri belirleyip gerekeni yapın. Yoksa bu şekilde suskunluk göstermeyin. Susarak gerçekleri kararttığınızı düşünüyorsunuz fakat Siz gerçeği ne kadar karartırsanız gerçek o kadar parlar. Elbet bir gün, gerçekler gün yüzüne çıkar. Mesele o gün halkın yüzüne bakabilmekte...
Not: Subaşı'nın paylaşımı facebook hesabından alınmıştır.