TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ, yazılı basın açıklaması yapma gereği duymuş!
Basın bülteni aklımıza "İzmir Çalıştay"ını düşürdü!
Bilindiği üzere; 21-22-23 Kasım tarihlerinde CHP İzmir'de "Yerel Yönetimler Çalıştayı"nın 2.'ncisini düzenliyor...
Ev sahipliğini İzmir Büyükşehir Belediyesi yapacak...
Afyon Çalıştay'ının ana gündem maddesini "LİYAKAT" oluşturuyordu... Ve... Afyon Çalıştay'ının sonuç bildirgesi de liyakat kavramı üzerinden 7 madde şeklinde açıklanmıştı...
Fakat, Afyon Çalıştay'ından çıkan 7 maddelik liyakat kavramının da mevcut belediye başkanları tarafından 5 ayda nasıl delik deşik edildiğini de basında çıkan çarşaf çarşaf haberlerden okumuşsunuzdur...
İzmir Makina Mühendisleri Odası, İzmir Çalışatay'ı arefesinde böylesine yazılı bir bülten yayınlıyorsa, insan da ister istemez Çalıştay'ın ana gündem maddesini "Asansör" mü oluşturacak diye düşünüyor!
Ya da, Çalışatay'da katılımcı belediye başkanları tarafından "Asansör Açılımı" adı altında konu masaya yatırılır mı?
Yine insan ister istemez kendi kendine "neden olmasın" da diyebiliyor!
Bakalım CHP'nin belediyelere asansörlerden sorumlu pazarlamacısı İzmir Makina Mühendisleri Odası'nın bu basın açıklamasına çıkıp iki çift laf edebilecek mi?
İŞTE AKILLARA ÇALIŞTAY'DA GÜNDEM OLACAK MI SORUSUNU DÜŞÜREN O BASIN AÇIKLAMASI:
CHP, ASANSÖR DENETİMLERİNİ RANT KAPISI OLARAK MI GÖRMEYE BAŞLADI?
Asansör Periyodik Kontrol Yönetmeliği’nin yayımlanmasının ardından 2012 yılından itibaren Türkiye genelinde ilçe belediyeleri, yönetmelik gereği akredite muayene kuruluşları ile asansör periyodik kontrol protokolleri imzalamak zorundadır. Bu zorunluluk kapsamında Odamız bünyesinde bulunan ve akredite muayene kuruluşu olan Asansör Kontrol Merkezi (AKM), Türkiye genelinde 300’den fazla belediyenin sınırları dâhilinde asansör periyodik kontrol çalışmalarını sürdürmektedir. Şubemiz ise 1996 yılından bu yana İzmir’deki belediyelerin de bu konudaki duyarlılıkları sayesinde kentimizde yurttaşlarımızın can ve mal güvenliği için asansör periyodik kontrol çalışmalarını sürdürmektedir. İzmir belki de bunun sonucu olarak asansör kazalarının en az yaşandığı kentlerden biri durumundadır.
Ülkemizde her gün şahit olduğumuz biçimde, toplumsal muhalefet ve muhalefette bulunan siyasi partiler, 17 yıldan bu yana göz önünde yaşanan usulsüzlüklerin, adam kayırmacılığın sonucu olarak haklı bir şekilde iktidarı “yandaşlarını beslemek” ile itham etmekte, siyaseten bu durumu mahkûm etmektedir. Fakat üzücüdür ki liyakata, yeterliliğe, yetkinliğe dayanmayan bu anlayışın, iktidarla sınırlı kalmayıp ana muhalefet partisi CHP’nin ilişkilerine de yansıdığına şahit olmaktayız.
31 Mart yerel seçimleri sonrasında İzmir’deki bütün metropol belediyeleri, İzmir genelinde ise 24 belediyeyi yönetmeye hak kazanan CHP’nin bir milletvekili, bu belediyelerin bazılarını bir akredite muayene kuruluşunun temsilcileri ile birlikte pazarlamacı edasıyla kapı kapı gezmiş, bu bilgi fotoğrafları ile birlikte basına da yansımıştır.
Yerel seçimler öncesinde, asansör periyodik kontrollerinin gerçekleştirilmesi doğrultusunda Odamız Asansör Kontrol Merkezi ile çok sayıda CHP’li belediyenin protokolü bulunmaktaydı. Ancak bu belediyelerin büyük kısmı, bahsi geçen kuruluş ile asansör denetimleri için protokoller imzalamıştır. Belediyelerin bir kısmının ise, Asansör Kontrol Merkezimiz ile olan mevcut protokollerini “yukarıdan” gelen yoğun baskı gerekçesiyle yenilemeyi düşünmediklerini beyan etmeleri ilginçtir. Üstelik, söz konusu “yandaş” firmanın yasada öngörülen belediye payı haricinde ilgili belediyelere ve hatta parti genel merkezine belirli bir oranda “maddi katkıda bulunacağı” iddiaları da kentimizde ayyuka çıkmıştır. Bu noktada, CHP Genel Merkezi ve ilgili belediyeler tarafından yanıtlanmasını talep ettiğimiz sorular şunlardır:
İzmir milletvekilinizin belediyeleri birlikte gezdiği asansör muayene kuruluşu sahipleri ile partinizin bir bağı var mıdır?
Kamusal denetim olması gereken asansör denetimlerinin partiniz eliyle bir firmaya yönlendirilmesi, partinizin belediyecilik anlayışına uygun mudur?
Dikkat çekici biçimde birçok belediyeniz ile kısa süre içinde asansör periyodik muayene protokolü imzalayan akredite muayene kuruluşunca, belediyelerinize ya da partinize yönetmelikte tanımlanan belediye payı haricinde bir maddi katkıda bulunulmuş mudur ya da bulunulacak mıdır? Eğer böyle ise bunun adı rüşvet değil midir?
Etik olmadığı nesnel biçimde ortada duran bir davranışla, bir firmanın temsilcisi gibi belediyeleri ziyaret eden, hatta baskı altına alan milletvekiliniz hakkında herhangi bir yaptırımınız olmuş mudur veya olacak mıdır?
Mevcut iktidarı “yandaşlarını kayırmak, kollamak, belli bir kesimi maddi açıdan beslemek” ile itham ederken, bunun benzerini yerel iktidarları elinde bulundurduğunuz yerlerde uygulamanız siyaseten etik midir?
Ülkemizde temiz, etik ve çıkar ilişkilerinden arınmış bir siyaset anlayışının hâkim olmasına katkıda bulunmanın gereği olarak, bu soruların kamuoyunun bilgisine açık bir şekilde belediye ve parti yetkililerince yanıtlanmasını umuyoruz. MMO İzmir Şubesi olarak, koşullar her ne olursa olsun kamusal sorumluluklarımızın gereği olan denetimlerimizi tüm titizliğimizle sürdürme konusundaki kararlılığımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz.
TMMOB
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
İZMİR ŞUBESİ