Dünyadaki 7 kutsal mekan şöyle sıralanır:
Mekke
Vatikan
Kudüs
Varanasi
Lhasa
Pushkar
Beytüllahim
Hindistan'ın en kutsal şehri olarak bilinen Varanasi, aynı zamanda dünyanın en eski yerleşim yerlerinden. Hinduların ibadet şehri olarak da bilinen Varanasi, ölü yakma ve Aart törenlerine ev sahipliği yapıyor.
Bilindiği üzere, Hindistan'da ineklerde kutsal sayılıyor...
"Kutsal" kavramını bireylerin üzerine indirgediğinizde kuşkusuz karşınıza ilk planda CHP'nin yerelde seçilmişleri çıkıyor... Kesinlikle eleştirilerden hoşlanmıyorlar... Kendilerine "Kutsal Damacana" (Film) gibi davranılmasından çok hoşlanıyorlar... Hele ki bir de yıkama ve yağlama konularında kaleminiz "tükenmez" ise; deymeyiniz o zaman karşılıklı keyiflere!
Eleştirinin hiç bir türünden hoşlanmayanlar arasında İzmir'den örnek vermeye kalkarsanız; CHP'li Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran'ı baş köşeye yerleştirmeniz gerekiyor...
Seçim öncesi ve sonrası verdiği demeçlerle Çeşme halkı tarafından da "Yetiş Eko" olarak anılan Başkan Oran'ı, yerel Çeşme basını kalkmış eleştirmiş!
Yeni Çeşme gazetesi yazarı Selma Artar, tutmuş Çeşme'deki "çöp" yığınlarını kaleme almış gazetedeki köşesinden... Artar, yazısında Çeşme'de yerel yönetimin yetersizliğini, beceriksizliğini kaleme almaya çalışmış...
Peki, bu eleştirilere "Yetiş Eko" sessiz kalır mı?
Asla!
Anında Yeni Çeşme gazetesine verilen reklamları, ilanlarını kestiği gibi; yayımlanmış iki reklamın faturasının da ödenmemesi için basmış talimatı!
Yeni Çeşme gazetesi de "Yetiş Eko"nun bu hallerini bu defa tutmuş manşetten haberleştirmiş!
Gazetenin yazarı Artar da "Yetiş Eko"ya sesiz kalmayıp, "Özgür basın susturulamaz" başlığında yazısını kaleme alıp, "Bay Başkana" diyerek Yetiş Eko'ya seslenmiş!
BAY BAŞKANA!!!
@Ekrem Oran M. Ekrem Oran Çeşme Belediyesi Türk tiyatro, dizi ve sinema sanatçısı Ayşen Gruda’nın çok sevdiğim bir cümlesi vardır: “Konuşmaktan korktuğunuz ülkede yaşamayı nasıl başaracaksınız?” der. Bu cümle benim çok sevdiğim ve aynı zamanda çok önemsediğim bir ilkedir. Anayasamızın 26. Maddesi ise şöyledir: Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğü de içerir. Şimdi sen kimsin ki! M. Ekrem Oran, anayasanın bana, bize verdiği bu hakkı elimizden almaya kalkıyorsun!? Çeşme Belediye Başkanı olup o koltuğa oturmadan önce daha düne kadar Çeşme’de Çeşme Güneşi adlı gazeteyi çıkarmış ve bu mesleği yapmış birisi olarak kendin yaparken Basın Özgürlüğü, Özgür Basın deyip şimdi Başkan Koltuğuna oturduğunda hoşuna gitmeyen, etrafında ki menfaat ve çıkar grupları gibi methiyeler düzmeyen, yalakalık yapmayan Çeşme’nin bir diğer Yerel Gazetesi ve gerçek sesi olan Aydın Korkmaz Bey’e, iki yazımı yayınladığı için! alın teri, emeği, hakkı olan boy boy yayınlattığın ilanlarının parasını ödemeyip ceza mı kesiyorsun. Suç ve cezalar şahsidir. Yazı benim yazımdır ve benim yazımdan dolayı basın emekçisi türlü baskıya rağmen her zaman dik duran ve duracak olan Aydın Korkmaz’a koltuğundan aldığın güçle ceza veremez, baskı uygulayamazsın! Varsa yazılarımda iddia ettiğiniz gibi bir hakaret! Buyrun! Hakim ve savcılar görevleri başında Bizi sakın olaki kendinizle karıştırmayın. Biz toprağına, yaşadığı yere, dağına, taşına sahip çıktı diye kimseye Vatan Haini! demeyiz. Çeşme’de yaşayan, size oy veren- vermeyen herkes sizinle aynı düşünce ve davranışta olmak zorunda değil. CHP Çeşme Örgütünü, Atatürkçü Düşünce Derneğini, Çeşme Kent Konseyini vb bir çok STK’yı dizayn ettiğiniz gibi bizi dizayn edemeyeceksiniz. Bizler elbette ki Çeşme’de yaşayan ve size oy verenler olarak yanlış giden, hatalı, doğru olmayanları söyleyip yazmaya devam edeceğiz. Liyakat sahibi ve profesyonel bir bakış açısıyla bakabilen bir Belediye Başkanı iseniz bu seslere kulak verir, o çok öğündünüz ortak akılla düzeltirsiniz. Aksi durumda, Aba altından sopa gösterip sizinle aynı düşüncede olmayanlara saygı duymaz, korkutup sindirmeye çalışırsanız... Biz sizden korkmuyoruz! Biz sinmiyoruz! Biz konuşma ve yazmaya devam ediyoruz! Biz ezenden değil, ezilenden yana oluyoruz! “Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir. Mustafa Kemal Atatürk
Özel Not: Çeşme’nin gerçek sesi olan ve kitabında da bahsettiği gibi türlü baskı ve tepki karşısında doğruları yazan Aydın Korkmaz’ın Yeni Çeşme Gazetesi gerçek anlamda bir okul değerinde. Biz gençlere ve bana verdiği destek için kendisine çok teşekkür ediyorum. Çeşme de yaşayan sizler de gerçek ve doğru Çeşme haberleri alabilmek için Aydın Korkmaz’a ve Yeni Çeşme Gazetesi’ne sahip çıkın. Özgür Basın Susturulamaz! SELMA ARTAR
Artar, yazısında "CHP Çeşme Örgütünü, Atatürkçü Düşünce Derneğini, Çeşme Kent Konseyini vb bir çok STK’yı dizayn ettiğiniz gibi bizi dizayn edemeyeceksiniz." diyerek, Yetiş Eko'nun Çeşme'de nasıl bir demokrat siyasi anlayış içinde olduğunun da altını çizmiş!
Artar, yazısının sonlarına doğru Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün basına bakış açısını da hatırlattıktan sonra; "Aksi durumda, Aba altından sopa gösterip sizinle aynı düşüncede olmayanlara saygı duymaz, korkutup sindirmeye çalışırsanız... Biz sizden korkmuyoruz! Biz sinmiyoruz! Biz konuşma ve yazmaya devam ediyoruz! Biz ezenden değil, ezilenden yana oluyoruz!" diyor...
Yetiş Eko'ya sosyal medya üzerinden de destek yağıyor!
Hafta başında bir TV kanalına bağlanan Başkan Oran'a sosyal medyadan çok güzel desteklerin yağdığı bildirildi. Özellikle üst başı konusunda yoğun destekler almış Başkan Oran...
Son sözümüz de Çeşme yerel basınına olsun... Siz siz olun bundan böyle suya sabuna dokunmayan yazılar kaleme alınız... Bu defa reklam ve ilanlarınızın kesilmesi, faturalarınızın ödenmemesi gibi; Yetiş Eko'dan yakanızı kurtarabilmiş olabilirsiniz... Fakat, eleştirel yazılar kaleme almaya devam ederseniz; başınıza daha başka nelerin gelebileceğini tahmin edemiyoruz ama; Yetiş Eko'yu yeniden kızdırmayı başarırsanız; kalkar Karaburun'dan 2 düzine keçi alır, ayaklarınızın altına da tuz basıp yalatmaya kalkışırsa; işte o zaman kalkıp bize de demedi demeyiniz!
Takma kafana yerel basına başkan!
Sürüm sürüm süründürtmeye devam; aman deyim yetişilecek işleri de büyo kaçıram deme gari!