Oktay GÜÇTEKİN/ GÜNDEMOTUZBEŞ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kentte tartışmalara neden olan çöp tesisisi ile ilgili konuştu.
Harmandalı ile ilgili eleştirlere yanıt veren Tugay şu ifadeleri kullandı;
Bir kere mahkemenin burayla ilgili verilen kararın ne olduğunun tam anlaşıldığını zannetmiyorum. Mahkeme buraya atık dökülmesi, çevre sağlığı açısından uygun değildir diye bir karar vermedi heyelanla ilgili bir risk nedeniyle bu riskin olup olmadığını, devam edip etmediğini belirlenmesi ve ona göre sürecin devam etmesi yönünde bir karar verdi. Onun için de hem büyükşehir belediyesi hem de orada bulunan tesisin işletmecinin çabasıyla üniversiteden ve bir özel sektör kuruluşundan raporlar alındı bu raporlar Bakanlığa sunuldu. Bakanlık raporları incelediğinde alanı açalım ama biraz daha detaylı bir değerlendirme de yapılsın dendi. Bizden o değerlendirmeleri yapmamızı istedi biz o değerlendirmeleri yaptık. Raporlar Bakanlığa sunuldu. Bakanlık raporları kabul etti. Aslında alanın kullanımıyla ilgili şu anda teknik bir sorun yok. Bazı vatandaşlarımız, yakında oturan insanlar oranın o şekilde kullanılmasına tepki gösteriyorlar, buna saygım sonsuz. Hiçbir itirazım yok. Ama şu da bir gerçek; çevreye ciddi sağlıksızlık yaratan bir durum yok gereken önlemler alınıyor. Ama neticede İzmir’de günde yaklaşık 6 bin ton atık toplanıyor bu atığın hala hazırda Ödemiş’te ve Bergama’da iki tesisimiz var. Bir kısmını orada bertaraf ettirebiliyoruz. Diğer kısmıyla ilgili maalesef ben göreve geldiğimde hazır olan hiçbir şey yoktu göreve geldiğimden beridir de 11 tane alan başvurumuz var. Artı Kemalpaşa’da da bir yakma tesisi için yapılmış çalışmalar var hiçbirinde de sonuç alamadık. Bu süreç bizim dışımızda biraz Bakanlık tarafında istediğimiz gibi yürümeyen süreç bunu kimseyi suçlamak için söylemiyorum ama kolay da dedğil. Menderes’te bir alan belirlenmişti. Bölgede konu politize edildi. Aslında bir atık bertaraf tesisi olan, depolama alanı olmayan alan sanki vahşi bir depolama alanı olacakmış gibi anlatıldığı için yine doğru anlaşılmadı ve yine insanlar orada tepki gösterdi. O süreçte siyasi nedenlerle önü tıkandı. Yamanlar’da Aziz Başkan zamanında bir tesisi yapılması için çalışma başlatılmıştı ama onun sonrasında oradaki yer altı su rezervlerinin olumsuz etkileneceği ve bununla ilgili bir çalışma yapılması gerektiği söylendiği için durmuştu. O da pek çok kuyu açılacak, oradan sular çekilecek, su seviyesi düşürülecek. Bu yaklaşık bir 5 yıllık bir süre gerektiriyordu ve çok masraflı bir iş bu arada. Öngörülen bir alan, belediyeye ait bir alan değil, özel mülkiyet alanı. Seçilmesi en doğru yer miydi, değildi. O yüzden o da ilerlemedi. Bakanlıkla en son görüşmemizde, burayla ilgili ilerletin dediklerinde ÇED sürecinin dolmuş olduğunu da gördük. Yeniden ÇED sürecinin de başlatılması gerekiyordu. Bunlar bugüne kadar hafif ilerlemeler sağlanabilmiş iki nokta sadece. Bir de Kemalpaşa organize sanayinin içinde bir yakma tesisi için bir mesafe alınmıştı. O da durduruldu, o da tıkandı. Hemen hemen her başvuru önü tıkanmış başvuruydu. Dolayısıyla bir şey yapılmadı, beklendi iddiası doğru değil bir şey yapılmaya çok çalışıldı, uğraşıldı ama olay bizde değil Bakanlıkta bitiyor. Belediyenin kendi alanı olup da bu işi uygun yerler zaten teklif edildi. Tahsis istediğimiz alanlarla ilgili talepler zaten iletildi. Ama bunlardan hiçbir sonuç alınamadı. Bugün içinde bulunduğumuz noktada bizim ilerleyemediğimiz Bakanlığında bize açıkçası beklediğimiz kadar yardımcı olmadığı durum var."
ÇÖPÜN SİYASETİ OLMAZ
Onun ötesinde çok rahatsız olduğum başka bir şey de var. Çöpün siyaseti olmaz. Ama maalesef ki bizim bazı yerel siyasetçilerimiz kendilerine buradan bir rant çıkarmak için bu konuyu çarpıttılar. Bir ilçe belediye başkanı, ‘yaşasın buraya tesis yaptırmadık’ gibi anlamsız bir açıklama yaptı. Çok sorumsuzca bir açıklamadır bu. O belediye başkanının her şeyden önce kendi ilçesinin atığının nereye gideceğini de açıklaması lazım. O atıkları nereye götürmemiz istediğini de o coşkulu sesiyle açıklarsa hakikaten memnun olurduk. Bir problem yaratılmaya çalışılıyor. Bu yaratılan problem emin olsunlar herkesin problemidir. Bu sadece İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının problemi olarak tarif edilemez. Ben belgeleriyle, her şeyi ne zaman ve nasıl yaptığımı açıklarım ve anlatırım. Zaten gerekirse anlatmaya başlayacağız. Bakanlığımızın aklı başında bürokratları, gerçekten iyi niyetli olduğuna inandığım bir bakanı var. Onların bir çözüm üretme yolunda adım atacağına inanıyorum bu konunun anlamsız bir siyasi tartışmaya dönmesi. İnsanların birbirinin üzerine çamur atmaya çalışır bir konuya dönmesi çok yanlış. Böyle bir hikayenin parçası değilim ve asla olmayacağım.
İZMİR'E SAHİP ÇIKMAYA DEVAT EDİYORUM
Dün bir video paylaştık. Halkımızı geri dönüşüm konusunda ve atıkların bertarafı konusunda ayrıştırarak atıklarını atma konusunda sorumluluk almaya davet ettim bu çabamız artarak devam edecek. Bizim mümkün olduğunda atık bertaraf tesislerinin üzerindeki yükü azaltmamız lazım. Olayın mantığı budur. Ben İzmirlileri bu konuda hem bilinçli olmaya hem duyarlı olmaya hem de İzmir’e sahip çıkmaya davet ediyorum. Bilgi sahibi olmadan beni ya da bir başka suçu olmayan insanı suçlamaya çalışmak hem cahilce hem de bizi bir yere götürmeyecek bir tutum. Böyle bir şeyi asla kimse düşünmesin. Hep beraber İzmir’e sahip çıkacağız. Hep beraber kendi atığımıza, çöpümüze sahip çıkacağız. Mümkün olduğunca az atık üretmek, ürettiğimiz atığı mümkün olduğunda dönüştürmek, dönüştürmenin yanında da en sağlıklı çöp bertaraf sistemini kurmak hepimizin boynumuzun borcu. Ben üzerime düşeni yapıyorum, yapmaya da devam edeceğim. Ama bu sadece bugünün konusu değil, geleceğin de konusu. Harmandalı’nı açsınlar, biz 'oraya çöp dökelim' demiyoruz. Böyle bir talebim yok ama bu sorunu çözmemiz lazım. Sorunu makul mantıklı yoldan çözmemiz gerekiyor. Biz her zamankinden daha fazla bir çaba içindeyiz, daha fazla duyarlılık içindeyiz. Belediyede arkadaşlarımız bu konuya bir taraftan çok üzülüyorlar, bir taraftan da herkes bu konuda elinden geleni yapma gayreti içinde. Önümüzdeki günlerin makul bir noktaya gidecek bir nokta olduğunu düşünüyorum bu konuyu tartışmak yerine herkes üzerine düşeni yapsın diye düşünüyorum. Eğer hepimiz üzerimize düşeni yaparsa, herkes görevini yaparsa zaten ortada bir sorun kalmayacak. Bir değerlendirme süreci devam ediyor, henüz sonuçlanmadı. Umuyorum ki hepimiz için gerçekten doğru bir çözüme götürecek bir süreç olur."
Yorumlar
Kalan Karakter: