Orman yangınlarına erken müdahale için başlatılan seferberlik kapsamında orman köylerine yeni yangın tankerleri İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından dağıtıldı. Tanker dağıtım töreninde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer konuşma yaptı.BAŞKAN SOYER’DEN İKLİM KRİZİ MESAJI
Soyer, konuşmasında iklim krizine değinerek, “Küresel iklim krizi nedeniyle felaketleri çok daha fazla yaşıyoruz. Çok daha ağır bedeller ödüyoruz. Özellikle Avrupa’da Akdeniz kıyılarında günlerce süren yangınlar görmeye başladık. Geçmişte çok karşılaşılan şeyler değildi. Hasta bir gezegende yaşıyoruz, burada hiçbirimiz sağlıklı olamayız. Önce bu iklim kriziyle mücadele vermeliyiz. İklim krizinin yarattığı sıkıntılar sadece felaketler değil. İlk defa deprem vesilesiyle tsunami yaşadık. Büyük felaketler yaşadık bu dönemde bu coğrafyada. Bunların hiçbiri tesadüf değil. Bunları daha fazla ve daha sık yaşayacağız. Dirençli bir kent yaratmanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Önceliğimizi bu felaketlere karşı harcamaya karar vermiştik” dedi.‘İZMİR TÜRKİYE’NİN EN MİLLİYETÇİ ŞEHRİDİR’
Soyer, konuşmasının devamında milliyetçiliğin toprağa, suya ve havaya sahip çıkmak olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:Milliyetçilik özellikle siyasi partilerde çokça konuşulan, herkesin birbiriyle yarıştığı ve daha fazla milliyetçi olduğunu anlattığı bir siyasal iklimde yaşıyoruz. Kimse bir diğerine bırakmıyor. Milliyetçilik sadece kültürel değerlerden mi ibarettir? Memleketin havasına, suyuna, toprağına sahip çıkmak değil midir? Merasına, nehirlerine, ormanlarına, vadilerine sahip çıkmak değil midir? Neden siyasiler memleketin havasına, suyuna, toprağına sahip çıkmak konusunda yarıştırmazlar sadece kültürel değerler üzerinden milliyetçilik yarışındadırlar. Gerçek milliyetçilik yerli olana sahip çıkmak, havasına, suyuna, toprağına sahip çıkmakla başlar. Ben iddia ediyorum, İzmir Büyükşehir Belediyesi şehri havasına, suyuna, toprağına, yerli tohumuna en çok sahip çıkan şehirdir. O nedenle iddia ediyorum; Türkiye’nin en milliyetçi şehri İzmir’dir. Türkiye’de milliyetçiliğin öncüsü İzmir’dir ve öyle olmaya devam edecektir.
Soyer, konuşmasında iklim krizine değinerek, “Küresel iklim krizi nedeniyle felaketleri çok daha fazla yaşıyoruz. Çok daha ağır bedeller ödüyoruz. Özellikle Avrupa’da Akdeniz kıyılarında günlerce süren yangınlar görmeye başladık. Geçmişte çok karşılaşılan şeyler değildi. Hasta bir gezegende yaşıyoruz, burada hiçbirimiz sağlıklı olamayız. Önce bu iklim kriziyle mücadele vermeliyiz. İklim krizinin yarattığı sıkıntılar sadece felaketler değil. İlk defa deprem vesilesiyle tsunami yaşadık. Büyük felaketler yaşadık bu dönemde bu coğrafyada. Bunların hiçbiri tesadüf değil. Bunları daha fazla ve daha sık yaşayacağız. Dirençli bir kent yaratmanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Önceliğimizi bu felaketlere karşı harcamaya karar vermiştik” dedi.‘İZMİR TÜRKİYE’NİN EN MİLLİYETÇİ ŞEHRİDİR’
Soyer, konuşmasının devamında milliyetçiliğin toprağa, suya ve havaya sahip çıkmak olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:Milliyetçilik özellikle siyasi partilerde çokça konuşulan, herkesin birbiriyle yarıştığı ve daha fazla milliyetçi olduğunu anlattığı bir siyasal iklimde yaşıyoruz. Kimse bir diğerine bırakmıyor. Milliyetçilik sadece kültürel değerlerden mi ibarettir? Memleketin havasına, suyuna, toprağına sahip çıkmak değil midir? Merasına, nehirlerine, ormanlarına, vadilerine sahip çıkmak değil midir? Neden siyasiler memleketin havasına, suyuna, toprağına sahip çıkmak konusunda yarıştırmazlar sadece kültürel değerler üzerinden milliyetçilik yarışındadırlar. Gerçek milliyetçilik yerli olana sahip çıkmak, havasına, suyuna, toprağına sahip çıkmakla başlar. Ben iddia ediyorum, İzmir Büyükşehir Belediyesi şehri havasına, suyuna, toprağına, yerli tohumuna en çok sahip çıkan şehirdir. O nedenle iddia ediyorum; Türkiye’nin en milliyetçi şehri İzmir’dir. Türkiye’de milliyetçiliğin öncüsü İzmir’dir ve öyle olmaya devam edecektir.