Başbakan Binali Yıldırım, Cizre saldırısına ilişkin olarak, 11 şehidimiz var. Hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti'ni esir alamaz. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nda dediği gibi 'Ya İstiklal ya ölüm!'" dedi.
Yıldırım, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile ortak basın açıklaması yaptı.
Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Hain terör örgütünü sevindirmeyeceğiz. Hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti'ni esir alamaz. Milletimiz şunu anlasın ve bilsin ki bu terör örgütlerinin tümüne topyekun savaş açtık. Kurtuluş Savaşı'nda gazinin dediği gibi "Ya İstiklal, ya ölüm" ve 79 milyonun kardeşliğine, birliğine, beraberliğine kasteden bu alçaklara her türlü hak ettikleri cevabı vereceğiz. Bugün dünyanın gıptayla izlediği büyük bir eseri tamamlayıp milletimizin hizmetine sunarken kalleş terör örgütü bildik icraatlarını yapmaktan geri durmuyor. Milletimizin geleceği için, ülkemizin refahı için, 2023 hedeflerimiz için yılmadan bir yandan çalışacağız, eserler ortaya koyacağız, bir yandan da bu ülkenin başına bela olan bu terör örgütünü de çökerteceğiz.
Yapacakları hiçbir alçak girişim bizim kardeşliğimizi, birliğimizi bozmayacaktır, bu mücadelede asla bizi yıldırmayacaktır. Değerli dostum Boyko ile Türkiye-Bulgaristan arasındaki konuları enine boyuna konuştuk. İkili ilişkilerimiz gittikçe gelişmektedir, NATO'da ve birçok uluslararası organizasyonda birlikte çalışıyoruz, bölgesel iş birliklerinde uyumla birlikte hareket ediyoruz. Sayın Borisov'la sürekli, her konuyu, zaman söz konusu olmaksızın telefonda görüşüyoruz, sorunlara müdahale ediyoruz. Ülke halklarının istediği konuları geciktirmeden çözüme kavuşturuyoruz. Bulgaristan ile geliştirdiğimiz bu ikili ilişkiler, AB ilişkilerine de olumlu katkı sağlamaktadır. Bilindiği gibi Türkiye, ortadoğuda özellikle Suriye'de, Irak'ta uzun yıllardır devam eden iç savaş nedeniyle, 3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Mültecilerin her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz, bunu da severek yapıyoruz. Çünkü bizim geleneğimizde zorda, darda kalan insanlara yardım etmek esastır. Bu sorunun bölgesel ve küresel bir sorun olduğunu asla akıldan çıkarmamamız lazım. Avrupalı dostlarımızın mülteci sorununun çözümü konusunda daha fazla sorumluluk almalarının zamanı gelmiş ve geçmek üzere. Ekim ayı sonunda yürürlüğe girmesi beklenen vize serbestisi ve geri kabul anlaşmasının mutlaka sonuçlandırılması hayati bir öneme sahiptir. Bu anlaşmanın, bu anlaşmaların bir şekilde yapılamaması halinde mülteci sorunu artık Türkiye'nin sınırları içerisinde değil, bütün Avrupa'yı da ilgilendirecek büyük bir bölgesel soruna dönüşme riskini içermektedir.
Ayrıntılar geliyor...
Yorumlar
Kalan Karakter: