Bakan Soylu, Hatay'da sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle AFAD salonunda düzenlenen "İdlib İnsani Yardım Toplantısı" öncesi açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, İdlib'de yaşanan olaylarla ilgili olarak, “Dünya kamuoyunun önemli bir bölümü, İdlib meselesini, normal göç dalgası içindeki bir hareket olarak görmektedir. Yani zaten göç vardı, bu da onun bir parçası gibi bakmaktadır. Ne yazık ki mesele o kadar basit değil” ifadesini kullandı.
Bakan Soylu, bölgede yaşanan şiddet ortamının 9 yıldır sivil insanların hayatlarını modern dünyaya yakışmayacak şekilde hedef aldığını belirterek, “Bölgede üst üste yaşanan gelişmeler, hesaplar, değişen dengeler, bölgemizde sürekli yeni mağduriyetler yaşanmasına, neredeyse mağduriyet gündemleri oluşmasına sebep oldu. Küresel terör örgütlerinden yerel silahlı gruplara Batılı ülkelerin silahlı unsurlarından rejim güçlerine kadar pek çok yapının beslediği terör ve şiddet ortamı, ne yazık ki 9 yıldır sivil insanların hayatlarını modern dünyaya yakışmayacak şekilde hedef almıştır. Vicdanları yaralayıcı pek çok hadiseyle karşılaştık. Hem o sivil insanların, hem de kendi güvenliğimize yönelik tehditlerle karşılaştık. Petrol, Akdeniz doğalgazı, sıcak denizlere inme arzusu, stratejik konumlanma gibi pek çok hesabın arasında çoluk çocuk, kadınlar, yaşlılar, yani bildiğiniz sivil insanlar büyük bir mağduriyet yaşadılar, hala da yaşıyorlar" diye konuştu.
Bakan Soylu, bölgede yaşanan şiddet ortamının 9 yıldır sivil insanların hayatlarını modern dünyaya yakışmayacak şekilde hedef aldığını belirterek, “Bölgede üst üste yaşanan gelişmeler, hesaplar, değişen dengeler, bölgemizde sürekli yeni mağduriyetler yaşanmasına, neredeyse mağduriyet gündemleri oluşmasına sebep oldu. Küresel terör örgütlerinden yerel silahlı gruplara Batılı ülkelerin silahlı unsurlarından rejim güçlerine kadar pek çok yapının beslediği terör ve şiddet ortamı, ne yazık ki 9 yıldır sivil insanların hayatlarını modern dünyaya yakışmayacak şekilde hedef almıştır. Vicdanları yaralayıcı pek çok hadiseyle karşılaştık. Hem o sivil insanların, hem de kendi güvenliğimize yönelik tehditlerle karşılaştık. Petrol, Akdeniz doğalgazı, sıcak denizlere inme arzusu, stratejik konumlanma gibi pek çok hesabın arasında çoluk çocuk, kadınlar, yaşlılar, yani bildiğiniz sivil insanlar büyük bir mağduriyet yaşadılar, hala da yaşıyorlar" diye konuştu.