AYDIN (İHA) - Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, sosyal medya üzerinden yayınlanan iddialar hakkında açıklamalarda bulundu. Rektör Aldemir, “Şeffaf yönetim anlayışımızla ve ahlaki duruşumuzla verilemeyecek hiçbir hesabımız yok” dedi.
ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, rektörlük toplantı salonunda kendisi ve üniversite hakkında ortaya atılan iddialara yanıt verdi. Yaklaşık 20 aydır rektörlük görevinde bulunduğunu ifade eden Rektör Aldemir, “Rektör olarak atanmadan önce bilim üretmek için çabalayan biriydim. Ancak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın takdiri ile görevime başladıktan sonra en artık Osman Selçuk Aldemir’in şahsi kimliğini değil ADÜ’nün kurumsallığını, Aydınımızın itibarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın idaresini temsil ettiğimi her an kendime hatırlatıyorum. Bu süreçte çok iftira ile karşılaştım. Her birinde de üniversitemin, Aydınımın yıpranmaması için bazen sükunet, bazen de cevap hakkımı kullanarak mücadele ettim. Allah’a şükürler olsun zaman da bizi haklı çıkarttı. Üniversitemizin eğitsel ve idari performansını tarihinin en iyi düzeyine ulaştırdık. Ancak ne zaman üniversitemiz ve dolayısıyla Aydınımız olumlu haberlerle gündeme gelse, kendimize ‘acaba şimdi nasıl bir itibarsızlaştırma kampanyası başlatacaklar?’ sorusunu sorduk. Maalesef hiçbir başarımız cezasız bırakılmadı” dedi.
“Hayal gücümü zorlayan iftira ile yüzleşmek zorunda kaldım”
Kendisi ile ilgili sosyal medyadaki iddialar için üzgün olduğunu kaydeden Aldemir, “Bugün hayal gücümü zorlayan ve beni dehşete düşüren bir iftira ile karşı karşıya kaldım. Çok üzgün olduğumu belirtmek isterim. Bir sosyal medya manipülatörü beni burada zikretmeye ar ettiğim bir durumla itham ederek iftira zinciri üretti. Ürettiği iftira zincirinin içeriği ise gerçek niyetinin ne olduğunu bize anlatan bir iftiradır. Sözüm ona gazeteci, görüntülerdeki kişinin yüzde 40 ben olduğumu söylüyor. Ayrıca vücudum üzerinde kriminal inceleme yapıldığını ileri sürüyor. Ayrıca, bu görüntülerle bana şantaj yapılarak bazı ihaleler alınmış ve öğretim üyelerimizin sitemlerini duyurmak için istifa ettiklerini iddia ediyor. Belli ki bu akıl almaz iftiraları yapan tetikçi manipülatör ve onu yönetenler olayın sadece bir eşcinsel münasebet olarak anılmasını istemiyor, aynı zamanda da yönetim süreçlerine yayılmış bir zafiyet olarak resmediyor. Böylece olay benim kişiliğimden çıkıyor ve ADÜ’ye, Aydımıza karşı yapılmış bir itibar katline dönüşüyor” diye konuştu.
YÖK soruşturması sürüyor
ADÜ Rektörü Osman Selçuk Aldemir, ortaya atılan iddialardaki video kaydı ile ilgili işlem başlattığını ve konunun YÖK tarafından ele alındığını belirterek, “Bugün, itibar suikastçısı iftiracının anlatmadığı gerçekleşti sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu video kaydını 26 Ağustos 2020 tarihinde bana isimsiz olarak ulaştırılan bir ihbar üzerinden izledim. Ertesi gün derhal, videoda yüzü görünen öğretim üyemiz hakkında inceleme başlattım. İnceleme raporunun tamamlanmasının ardından 11 Eylül’de konuyla ilgili soruşturma başlattım. Hatta 24 Eylül’de yüzü görünen öğretim üyemiz ve devamında yüzü görünmeyen şahıs tespit edilerek YÖK’e ifadeye çağrıldı. YÖK, videodaki kişilerin ayrı ayrı ifadelerini ve itiraflarını alarak kendi soruşturmasını yürütüyor. Kişilik haklarını gözeterek gizlilikle yürütülen bu olayı bağlamından koparıp, bana iftira atacak kadar alçaklaşacaklarını hiç tahmin etmemiştim” ifadelerini kullandı.
“Aydınımızın ve ADÜ’nün itibarını bedeli ne olursa olsun koruyacağız”
Bahsi geçen videodaki öğretim üyesinin kimliğini soruşturma gereği gizli tuttuklarını ancak sosyal medyada yayınlanan iddialarda öğretim üyesinin kimliğinin ortaya çıkartıldığını kaydeden Rektör Aldemir, “Bu çirkin olay, ADÜ öğretim üyesinin inceleme ve beyanına göre olay ADÜ’de yada Aydın’da gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla bu olay üzerinden kimse ADÜ ve Aydın ilimizin itibarına dil uzatma haddine sahip değildi. Bu alçak yayınla ilgili hukuki süreci derhal başlattık. Şeffaf yönetim anlayışımızla ve ahlaki duruşumuzla verilmeyecek hiçbir hesabımız yok. Aydınımızın ve üniversitemizin itibarını bedeli ne olursa olsun, sonuna kadar koruyacağız. Bu iftirayı atanları Allah’a havale ediyorum” diye konuşarak savcı ve hakimleri göreve çağırdı.
ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, rektörlük toplantı salonunda kendisi ve üniversite hakkında ortaya atılan iddialara yanıt verdi. Yaklaşık 20 aydır rektörlük görevinde bulunduğunu ifade eden Rektör Aldemir, “Rektör olarak atanmadan önce bilim üretmek için çabalayan biriydim. Ancak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın takdiri ile görevime başladıktan sonra en artık Osman Selçuk Aldemir’in şahsi kimliğini değil ADÜ’nün kurumsallığını, Aydınımızın itibarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın idaresini temsil ettiğimi her an kendime hatırlatıyorum. Bu süreçte çok iftira ile karşılaştım. Her birinde de üniversitemin, Aydınımın yıpranmaması için bazen sükunet, bazen de cevap hakkımı kullanarak mücadele ettim. Allah’a şükürler olsun zaman da bizi haklı çıkarttı. Üniversitemizin eğitsel ve idari performansını tarihinin en iyi düzeyine ulaştırdık. Ancak ne zaman üniversitemiz ve dolayısıyla Aydınımız olumlu haberlerle gündeme gelse, kendimize ‘acaba şimdi nasıl bir itibarsızlaştırma kampanyası başlatacaklar?’ sorusunu sorduk. Maalesef hiçbir başarımız cezasız bırakılmadı” dedi.
“Hayal gücümü zorlayan iftira ile yüzleşmek zorunda kaldım”
Kendisi ile ilgili sosyal medyadaki iddialar için üzgün olduğunu kaydeden Aldemir, “Bugün hayal gücümü zorlayan ve beni dehşete düşüren bir iftira ile karşı karşıya kaldım. Çok üzgün olduğumu belirtmek isterim. Bir sosyal medya manipülatörü beni burada zikretmeye ar ettiğim bir durumla itham ederek iftira zinciri üretti. Ürettiği iftira zincirinin içeriği ise gerçek niyetinin ne olduğunu bize anlatan bir iftiradır. Sözüm ona gazeteci, görüntülerdeki kişinin yüzde 40 ben olduğumu söylüyor. Ayrıca vücudum üzerinde kriminal inceleme yapıldığını ileri sürüyor. Ayrıca, bu görüntülerle bana şantaj yapılarak bazı ihaleler alınmış ve öğretim üyelerimizin sitemlerini duyurmak için istifa ettiklerini iddia ediyor. Belli ki bu akıl almaz iftiraları yapan tetikçi manipülatör ve onu yönetenler olayın sadece bir eşcinsel münasebet olarak anılmasını istemiyor, aynı zamanda da yönetim süreçlerine yayılmış bir zafiyet olarak resmediyor. Böylece olay benim kişiliğimden çıkıyor ve ADÜ’ye, Aydımıza karşı yapılmış bir itibar katline dönüşüyor” diye konuştu.
YÖK soruşturması sürüyor
ADÜ Rektörü Osman Selçuk Aldemir, ortaya atılan iddialardaki video kaydı ile ilgili işlem başlattığını ve konunun YÖK tarafından ele alındığını belirterek, “Bugün, itibar suikastçısı iftiracının anlatmadığı gerçekleşti sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu video kaydını 26 Ağustos 2020 tarihinde bana isimsiz olarak ulaştırılan bir ihbar üzerinden izledim. Ertesi gün derhal, videoda yüzü görünen öğretim üyemiz hakkında inceleme başlattım. İnceleme raporunun tamamlanmasının ardından 11 Eylül’de konuyla ilgili soruşturma başlattım. Hatta 24 Eylül’de yüzü görünen öğretim üyemiz ve devamında yüzü görünmeyen şahıs tespit edilerek YÖK’e ifadeye çağrıldı. YÖK, videodaki kişilerin ayrı ayrı ifadelerini ve itiraflarını alarak kendi soruşturmasını yürütüyor. Kişilik haklarını gözeterek gizlilikle yürütülen bu olayı bağlamından koparıp, bana iftira atacak kadar alçaklaşacaklarını hiç tahmin etmemiştim” ifadelerini kullandı.
“Aydınımızın ve ADÜ’nün itibarını bedeli ne olursa olsun koruyacağız”
Bahsi geçen videodaki öğretim üyesinin kimliğini soruşturma gereği gizli tuttuklarını ancak sosyal medyada yayınlanan iddialarda öğretim üyesinin kimliğinin ortaya çıkartıldığını kaydeden Rektör Aldemir, “Bu çirkin olay, ADÜ öğretim üyesinin inceleme ve beyanına göre olay ADÜ’de yada Aydın’da gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla bu olay üzerinden kimse ADÜ ve Aydın ilimizin itibarına dil uzatma haddine sahip değildi. Bu alçak yayınla ilgili hukuki süreci derhal başlattık. Şeffaf yönetim anlayışımızla ve ahlaki duruşumuzla verilmeyecek hiçbir hesabımız yok. Aydınımızın ve üniversitemizin itibarını bedeli ne olursa olsun, sonuna kadar koruyacağız. Bu iftirayı atanları Allah’a havale ediyorum” diye konuşarak savcı ve hakimleri göreve çağırdı.