CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 gün süren Çalıştay çerçevesinde tüm CHP'li belediye başkanlarını Afyon'da toplamıştı...
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Çalıştay konuşmasında belediye başkanlarının nelere dikkat edeceklerini, nasıl hizmet üreceklerini 7 maddede anlatmıştı...
Çalıştay kapsamında CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da bir sunum yapmış, genel merkez bünyesinde kurulacak yerel yönetimleri izleyecek birim hakkında belediye başkanlarına bilgi vermişti.
CHP Genel Merkezi bünyesinde kurulacak “Yerel Yönetimler Eşgüdüm ve Koordinasyon Merkezi”nin bütün belediyelere proje desteği vereceği, nasıl finans bulunacağı konusunda belediyeleri bilgilendireceği ifade edilmiş, genel merkezin belediyelerin bütçe performansı ve vatandaş memnuniyetini, 6 ayda bir ölçüleceğinin altı çizilmişti. Herhangi bir belediyede bir proje sorunu çıkması durumunda da genel merkezin söz konusu merkez bünyesinde görev vereceği heyet proje sorunu yerinde inceleyecek, mesele de kökünden halledileceği belediye başkanlarına aktarılmıştı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun belediye başkanlarına 7 maddelik çektiği klasik öğütler bir yana, Afyon Çalıştay'ından çıkan ilginç ve yeni bir gelişmenin "Yerel Yönetimler Eşgüdüm ve Koordinasyon Merkezi" kurulacak/kurulmuş olduğu belirtildi.
Yerel seçimleri geride bıraktık ve yeni/yeniden seçilen belediye başkanları da 100. günlerini kazasız belasız geçirdiler...
Çalıştay'dan öğrendiklerini de 2024'e kadar harfi harfine (!) uygulayacak olan CHP'li belediye başkanları bir şekilde projeler bazında hizmetler üretecekler, deyim yerindeyse bir yanda da halkın gönlünde taht kurmaya çalışacaklar...
Peki; Manda yuva yapmak için Selçuk'ta söğüt dalı bulabilecek mi?
Önceki gün İzmir'in CHP'li Selçuk Belediyesinin çok çalıştığı, bu yönde de çok ilginç bir proje hazırlayıp İzmir Büyükşehir Belediyesine gönderdiği bilgisine yer verdiler...
"Acaba nasıl bir proje bu" diye araştırdık ve karşımıza Başkan Yardımcısı Şerafettin Budak ismi çıktı. Bilindiği üzere; Şerafettin Budak, dönemim Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'in en önemli bürokratları arasında yer alıyordu. Budak, Seferihisar Milli Eğitim Müdürlüğü görevinden ayrılıp Seferihisar Belediyesine Tunç Başkanın döneminde yatay geçiş gerçekleştirmişti.
Budak, eğitimci kimliğinin yanında tarım konularında da uzman bir kişiliktir. Temsil, Tunç Başkan Budak'ın bu tarımsal kimliğini görmemiş olsaydı, Beyler köyü muhtarı ile birlikte 7 belediye çalışanıyla Doğanbey Kalkınma Kooperatifini kurmasına izin verir miydi? Ya da Budak, kaç kilo zeytinden bir kilo yağ çıkacağını bilmemiş olsaydı, onu Tunç Başkan Beyler köyündeki belediye yağhanesine müdür yaparmıydı? Sığacık'taki restoranlar yağhane müdürü Budak'ın döneminde ucuz ucuz zeytin yağı satın almıyorlar mıydı? Hatta Sığacıklı restorancılar müşterilerine de zeytin yağı satmak için iki de bir telefona sarılıp "Şerafettin Bey müşteriler kuyrukta, nerede kaldı bizim zeytin yağı siparişleri" demiyorlar mıydı?
Aslında Şerafettin Budak'ın Seferihisar'ı terk edip Selçuk Belediyesine gitmesini, Seferihisar halkı, Sığacıklı restorancılar adına bir kayıp olarak düşünüyoruz! Böylesi bir cevherin Selçuk'a kaptırılmış olmasını da üzücü bir durum olarak değerlendiriyoruz!
İşte bu değerli eğitimci/tarımcı başkan yardımcısı Şerafettin Budak'ın Seferihisar belediyesindeki o çalışkanlığının meyvelerini de yeni belediyesi Selçuk'ta vermeye başlamış... Ve... Selçuk'un kalkınmasına model teşkil edecek tarımsal kalkınma projesini İzmir Büyükşehir Belediyesine göndermiş: Manda Yetiştiriciliği Projesi.
Bilindiği üzere; Kurtuluş Savaşı'nda bile Ege'de (İzmir'de) kağnılara çifte koşulacak manda olmadığından öküzler koşulmuştu... İlkokuldan kalan kırıntı bilgilerinizi de kurcalarsanız, Manda yoğunlukla Batı Karadeniz Bölgesinde yetiştirilen bir hayvan olduğuna rastlarsınız... Ege Bölgesine en yakın nerede manda yetiştirildiğine baktığınızda "yetiştircilik" anlamında İç Anadolu ve Marmara Bölgesi'nde Afyonkarahisar-Balıkesir illerine rastlarsınız...
Manda, çamuru seven, çamurun içinde debelendikçe büyüyen bir hayvan!
Şimdi; bu "Manda"lı kalkınma modelini Selçuk'un göbeğinde uygulamaya koymayacağınıza göre, doğal olarak köylere yöneleceksiniz! Belevi'nden girin Havutçulu'dan çıkın, Burgaz'dan girin Zeytinköy'den çıkın, Çamlık'tan girin Şirince'den çıkın... Zaten Selçuk'un topu topu 6 köyü var... Hiç birisinde de mandaların debeleceği çamuru bulamazsınız! Dereler yok ki mandalara debelenecek çamur bulasınız!
Haydi suni çamur öbekleri imal ettiiniz diyelim... Bunun içinde en uygun Küçük Menderes nehrini buldunuz diyelim... İyi de o nehre insan girse 1 saat sonra ölmez mi? Ya da Küçük Menderes'ten su çekip kıyılarına suni çamur öbekleri yapmaya kalkıştınız diyelim... O nehrin kokulu-atık suyundan karacağınız çamura hangi manda "öküz" aklıyla girebilir?
Belki de proje maliki başkan yardımcısı Şerafettin Budak'ın gözünden kaçmışta olabilir!
Söğüt ağacını nereden bulacaksınız?
Mandayı buldunuz... Kalkınma projeniz de kazasız belasız yürürlüğe girdi diyelim....
İyi de arkadaş, mandalar yuvalarını nereye yapacaklar?
Peki; o zaman elinizde kaç tane mandanın yuva yapacağı evsafta söğüt ağacı var?
Asıl mesele mandanın nereye yuva yapacağı değil mi?
O zaman geriye ne kalıyor?
Bu videoyu izlemekten gayri...
Kutsal Anadolu İnsanın Atasözü: Bostan yata yata, manda da çamurda debelene debelene büyür!
Dip not: İvedilikle Yerel Yönetimler Eşgüdüm ve Koordinasyon Merkezi elemenları destek için Selçuk'a bekleniyorsunuz!