GÜNDEMOTUZBEŞ - Bayraklı’ya yeni bir nefes ve yaşam alanı katacak olan Bronz Kule ve Azur Ofis inşaatlarının lansmanında konuşan Mirnas Grup Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Atlıhan basın mensupları ile bir araya geldi.
YELPAZESİ GENİŞ EĞİTİM VERMİŞİZ
Sözlerine geçmişten gelen deneyimlerinden bahsederek başlayan Atlıhan, “Geçmişimiz 25 yılı dayanıyor. Henüz 26-27 yaşında yolu Enver Yücel ile kesişmiş bir genç olarak bu yola başladım. 2001-2002 eğitim öğretim yılında özel okulcuğunu henüz köklenmediği, kimliklenmediği dönemlerde gençliğimizin, belki tabiatımızda biraz daha iyisine ulaşabilme hassasiyetinde olduğundan kaynaklı yarın bugünden çok daha iyi olsun diye hep çalıştık. Çalışırken maddi ve manevi kazanacaksınız ancak ben tabiat olarak başarıya aşık biriyim. Önce yaptığım iş ile anılayım, işin sonunda muvafakat olsun sonra işin sonu kazanca dönüşüyor anlayışında olan biriyim. Yıllar beni hiç yanıltmadı. Geçmiş 25 yıla bakıyorum başladığımız süreç ile bugün arasında Bahçeşehir Kolejleri ve Uğur Okullarının 7 şubesi grubumuz bünyesinde. Bu süre içinde muhtemelen 10 binlerce öğrencinin hayatına dokunduk.Bu çocukların gelecekleri doğru şekillensin diye çok çalıştık. Onlar kendi kişisel becerilerini geliştirsinler, kendi yetenekleri üzerinden hayata tabi olsunlar diye çok çalıştık. İyi ki çalışmışız. Günü sonunda iyi bireyler varsa iyi bir dünya olacak. Çok şükür bugün bizlerle yol alan ve mezuniyet sonrasında dönüp baktığımızda öğrencilerimiz hayatın birçok noktasında varlar. Yelpazesi çok geniş eğitim vermişiz” dedi.

EN BÜYÜK REFERANSIMIZ GEÇMİŞİMİZ
İnşaat sektörüne girme sürecini anlatan Atlıhan, “2020 yıllarında pandemi diye bir dert hortladı. Biz Enver Bey ile de istişare ettik. Eğitimle ilgili geleceğe dönük planlarımız yaptıktan sonra Mirnas Grup olarak inşaat ve gayrimenkul sektörüne dahil olmaya karar verdik. Burada da en büyük referansımız geçmişimizdi. Geçmişte yaptığımız doğru ve başarılı işler bizi geleceğe taşıyacaktı. Bu hissiyatla hızlı aksiyon aldık. 2022 yılında Turgutlu'da 48 dönüm arazi üzerinde 560 lüks konutun olduğu, içinde Bahçeşehir Koleji’nin de olduğu bir projeyi aktifleştirdik. 110 bin metrekare kapalı alanı olan bu projenin 2 etabını anahtarlarını hak sahiplerine teslim ettik. Bu sektördeki firma ve kişilerin her birinin emeğine sahip olmamakla birlikte bana göre Turgutlu'da projemiz Ege'nin incisi olabilecek nitelikte. Her yaş grubunun kendini alabildiğince yaşayabileceği sosyal donatı alanlarına sahip bir projede hiçbir şeyden imtina etmedik. ‘Acaba bunu yapmazsak 10 lira daha fazla mı kazanılır’ diye düşünmedik. Bir insanın duruşu yaptıkları ile ilgilidir. Şahsım, grubum ve ailem kalitenin olduğu noktalarda olacağız şiarımız var. Yaptıklarımız ile anılmak isteriz. Projemizin sonrasında inşaat yatırımlarımızı İzmir'e nakletmeye karar verdik” diye konuştu.
ÖNÜ KAPANMAYACAK
İzmir’in özelliğine uygun bir yapı inşa ettiklerini belirten Atlıhan, “Hızlı şekilde görüşmeler, arazi ve günün sonunda İzmir'de yapıyorsanız şunu bilmelisiniz; İnsanı ve coğrafyası anlamında bu kent dünyanın en güzel yerleşkelerinden biri. Bu şehirde herhangi bir sektörle ilgili projeye aktör olacaksınız bu şehri tamamlayacak nitelikte olmalıydı. Biz projelerimizi bu duygu ile geliştirdik. Bugün gönül rahatlığı ile 18 ay sonra hak sahiplerine anahtarları teslim ettiğinizde artık kentlilerin yeni buluşma noktası olacağından emin olduğumuz 2 dev projenin basın lansmanını yapıyoruz. Projelerimiz Mirnas Bronz Kule ve Mirnas Azur. Bronz kule 282 bağımsız alandan oluşmakta. 2 projenin ortak özelliği nedir diye sorulursa: İzmir'in en büyük özelliği kentin denizle çok fal örtüşmesi. İzmir'e dışarıdan gelen biri körfezin kokusunu almak ister. Bizim projelerimiz her ikisi sonsuza dek deniz ve proje karşı karşıya olacak. Hiçbir şekilde 2 projenin önünü kapanması söz konusu olmayacak. Projelerimiz iç kullanım alanlarından dışarı baktığınızda karşınızda deniz var. 1,5 yıl mimarlık ile her detayına müdahil olarak süreci bu hale getirdik. Eski İzmir evlerinde kat yüksekliği çok önemliydi. Yapılarımızda 3,5 metre kat yüksekliği var. İzmir evde değil de dışarıda yaşamak makbuldür. Yaklaşık 14-15 metrekarelik balkonları olacak bir proje. Her alanda sosyal donatıları olan, her yaşa grubunu kendini iyi hissedecek. Azur bizim için başka bir proje. Yol ve deniz... Lokasyon İzmir'de bir daha bulunamayacak değerde. Ancak burası ofis olsun istedik. Tamamı ofis olacak. Bende iş dünyasının içindeyim. Şöyle bir eksiklik hissettim: İzmir'de büyük ofisler var ancak İzmir çok ferah bir kent. Ofis ferahlığı yansıtmalı. Bence ofislerin minimum yarı büyüklüğünde balkon ve terasları olmalı. Öğlen yemek yiyeceksiniz terasta yiyebilmelisiniz. Dostunuz geldiğinde onu terasta ağırlayabilmelisiniz.... Büyük bir cesaret gösterdik ve dedik ki 3 tarafı cam olacak ancak oda büyüklüğünde balkonları olan yalı havasında ofisler oluşturalım. İnanıyorum ki İzmir iş dünyasını ihtiyacı olan tam olarak budur. İzmir güzel bir kent ancak insan evladı günün sonunda yaptıkları ile anılsın ister. İnsanlar tabii ki sizden para verip satın alacaklar ancak bununla birlikte yaptığınız işin ve ortaya çıkardığınız eserin içinde nitelik ve konfor varsa öyle anılırsınız. Kimsenin şüphesi olmasın biz öyle ayrılacağız. Mirnas Bronz Kule de bir eksiklik hissettik. Kulenin yanında bir baza oluşturmuştuk ancak orası villalardan ibaret mi olsun diye düşünürken, dedik ki burası sabit bir hizmet alanında olmalı. İzmir'de ihtiyacın şu olduğuna kanaat getirdik: Özel bir sağlık merkezi olmalıydı. Tıp kliniği değil. 14 bağımsız, kendi içinde bahçesi olan dubleks özel klinik. Bu kentte işini en doğru yapan, en iddialı 14 doktorumuzun gelip burada İzmirliye hizmet vermek üzere kullanacağı sağlık merkezi oluşturacağız. Bu bana göre İzmir'e de ayrı bir renk katacaktır” ifadelerini kullandı.

ÖNCE İNSAN HAYATI DEDİK
Deprem riskinin sorulması ve bazı uzmanların ‘kazıklar ana karaya ulaşmıyor’ iddialarını değerlendiren Atlıhan, “Faniyiz. Dünyaya kazık çakmayacağız. Bir gün her şey gibi bizim de hayatımız son bulacak. Hayatı yaşadığınız süre içinde o süreye neyi sığdıracaksanız onunla anılacaksınız. Bizim grup olarak ortak duyumuz önce insanı yaşatmak olmalı. İnsan yaşarsa dünya yaşar. Sadece inşaatta değil hayatın her aşamasında güvenlik... Hele bu kadar güvensizliğin olduğu dünyada güvenlik tek öncelik olmalı. Arkadaşlara demişimdi ambalajı güzel yapacağız ancak önce tedbir. İstanbul Üniversitesi'nden hocalarımız ile iddiaları görüştük. Bunun yanlış veya doğruluğunu test etmek için... Günün sonunda inşaat yapan her grup imalat öncesi belediyeye tabi, yapı denetimine tabi. Günün sonunda bir şeye inandıktan sonra uyulamaya geçmeniz lazım. Bana göre 10 şiddetini üzerindeki depremin bu yapılara bir sorun çıkarmaması gerekiyor. Finansal olarak kulenin üstüne harcadığımız para kadar zeminin altına para harcıyorsunuz. Hiç bundan imtina etmedik. Çünkü bir iş yapıyorsanız önce insan hayatı ve fayda” dedi.
YENİ YILDA FİYATLARIMIZ GÜNCELLENECEKTİR
Projelerin maliyetleri hakkında da bilgi veren Atlıhan, “2 projenin bitiş maliyeti 7 milyar TL olması bekleniyor. Her iki proje için ön satışları almaya başladık. Lansmana özel 3 aylık süreçte artı kolaylık getirmiş olacağız. Yüzde 50'ye yakını peşin geri kalanı 24 ay 0 faiz diyeceğiz. Bu da proje anlamında kendimizi tanıtalım enflasyona karşı katkımız olsun diye. Yeni yılda muhtemelen fiyatlarımız güncellenecektir” ifadelerini kullandı
Yorumlar
Kalan Karakter: