Kahramanınla asla tanışma, çünkü seni muhakkak hayal kırıklığına uğratır demişler. Mesela gerçekten öyle midir? Murat Menteş, iyi bir yazar olmanın yanında, iyi bir okur. Kahramanlarıyla tanışmaktan çekinmeyen bir okur hatta. Derde Deva Randevu’yu ilk elime aldığımda bunu düşündüm. Acayip saygı duyduğunuz bir yazara birkaç soru sorma hakkınız olsa, cevabı umduğunuz gibi mi olurdu?OT Dergi’de başlayan bu üstatlarla çizgili hasbihaller serisinde, Murat Menteş, onların huzuruna gidiyor, küçücük bir sohbet ediyorlar. Hakan Karataş’ın çizgileriyle, Fârâbi, Shakespeare, Dostoyevski, Hacı Bektaş-ı Veli, Nietzsche, Hüseyin Rahmi, Agatha Christie, Neşet Ertaş, Kurt Vonnegut, Orhan Veli ve Bukowski ile söyleşiyor.
Menteş yazdığı önsözde, aslında bunu bir roman olarak hayal ettiğini, sonra bu diyaloglar, çizgilere evrildiğini söylüyor. İçimden bir his, Hafife Alma’nın Hüseyin Rahmi’yi buhranlarından kurtarmasının biraz daha eğlenceli olabileceğini söylüyor.Kitap en iyi arkadaştansa yazar en iyi arkadaştır, çünkü kelimeleriyle bize yoldaşlık eder, bize hayatın manasından tattırırlar. “Yazar, eseridir” diyor Murat Menteş, sahiden de öyledir. Kelimelerini tanırsınız, üslubunu tanırsınız, bilirsiniz yani. Tam da bu yüzden, yazarlarla sohbetlerde Murat Menteş ince ince metinlerin arasından sızıyor. Sadık bir okuru olarak üslubunu tanıyabiliyorum. Ve bu üslup, çizgilerle o kadar iyi bütünleşiyor ki, sırf soru cevap olan bölümlerde bir şey eksikmiş gibi hissediyor insan.O yüzden de naçizane fikrim, belki de bu kitabın tamamını bir çizgi romana dönüştürmek daha iyi bir fikir olabilirmiş. Hakan Karataş’ın ustalıklı çizimleri ve sadeliği Derde Deva Randevu’yu müthiş zevkli kılıyor.Ola ki siz de, Kurt Vonnegut’la, Hacı Bektaş-ı Veli’yle Nietzche’yle arkadaşlığınızı ilerletirsiniz diyor Menteş. Evet, bu metinlerin her biri yol gösterici bir arkadaşlık başlangıcı olmuş. Hani biriyle kısa bir kahve içiminde buluşursunuz, ama yetmez; sonra uzun uzun bir vakit geçiresiniz gelir. Belki de bu yüzden, bu kısa hasbihaller özellikle de bu üstatlar, yazarlarla henüz tanışmamış insanlar için bir madenden görünen hafif tozlu bir pırıltı niteliğinde. Cevher çıkarır, çıkarmaz, kişinin kendisine kalmıştır. Özellikle gençleri, çok ders aldığımız, kelimelerinden hep bir şeyler öğrendiğimiz ustalarla tanıştırmak için müthiş bir hediye.İcrası mükemmel olamamış mükemmel bir fikir bu. Seri olduğunu göz önünde bulundurursak, umudu kaybetmeye lüzum yok. Bakalım bizi daha kimlerle söyleşiler bekleyecek? Çünkü bize mükemmel atmosferler, karakterler kuran Murat Menteş ve Hakan Karataş ikilisine güveniyoruz.
kitapeki.com
Menteş yazdığı önsözde, aslında bunu bir roman olarak hayal ettiğini, sonra bu diyaloglar, çizgilere evrildiğini söylüyor. İçimden bir his, Hafife Alma’nın Hüseyin Rahmi’yi buhranlarından kurtarmasının biraz daha eğlenceli olabileceğini söylüyor.Kitap en iyi arkadaştansa yazar en iyi arkadaştır, çünkü kelimeleriyle bize yoldaşlık eder, bize hayatın manasından tattırırlar. “Yazar, eseridir” diyor Murat Menteş, sahiden de öyledir. Kelimelerini tanırsınız, üslubunu tanırsınız, bilirsiniz yani. Tam da bu yüzden, yazarlarla sohbetlerde Murat Menteş ince ince metinlerin arasından sızıyor. Sadık bir okuru olarak üslubunu tanıyabiliyorum. Ve bu üslup, çizgilerle o kadar iyi bütünleşiyor ki, sırf soru cevap olan bölümlerde bir şey eksikmiş gibi hissediyor insan.O yüzden de naçizane fikrim, belki de bu kitabın tamamını bir çizgi romana dönüştürmek daha iyi bir fikir olabilirmiş. Hakan Karataş’ın ustalıklı çizimleri ve sadeliği Derde Deva Randevu’yu müthiş zevkli kılıyor.Ola ki siz de, Kurt Vonnegut’la, Hacı Bektaş-ı Veli’yle Nietzche’yle arkadaşlığınızı ilerletirsiniz diyor Menteş. Evet, bu metinlerin her biri yol gösterici bir arkadaşlık başlangıcı olmuş. Hani biriyle kısa bir kahve içiminde buluşursunuz, ama yetmez; sonra uzun uzun bir vakit geçiresiniz gelir. Belki de bu yüzden, bu kısa hasbihaller özellikle de bu üstatlar, yazarlarla henüz tanışmamış insanlar için bir madenden görünen hafif tozlu bir pırıltı niteliğinde. Cevher çıkarır, çıkarmaz, kişinin kendisine kalmıştır. Özellikle gençleri, çok ders aldığımız, kelimelerinden hep bir şeyler öğrendiğimiz ustalarla tanıştırmak için müthiş bir hediye.İcrası mükemmel olamamış mükemmel bir fikir bu. Seri olduğunu göz önünde bulundurursak, umudu kaybetmeye lüzum yok. Bakalım bizi daha kimlerle söyleşiler bekleyecek? Çünkü bize mükemmel atmosferler, karakterler kuran Murat Menteş ve Hakan Karataş ikilisine güveniyoruz.
|
kitapeki.com