Celal Kılıçdaroğlu, FETÖ/PDY temizlik operasyonlarına destek olamak adına, Söke'den Didm'e yürüdü. (25-28 Kasım) Kılıçdaroğlu, dekoratik protesto hakkını kullanarak bu yürüyüşü gerçekleştirdi. Yürüyüşle ilgili gerekli yasal izinleri aldı ve yetkilileri yürüyüş öncesinde bilgilendirdi.. Kılıçdaroğlu'nun bu protestosu yasal olmasaydı, devlet yetkilileri zaten bu izni vermezdi.. Kılıçdaroğlu, bu yürüyüşü ile aynı zamanda gözlerin Didim Belediyesine çevrilmesini istiyordu.. Bu talebini dile getirirken, elinde somut dayanaklar bulunuyordu... Kılıçdaroğlu'nun bu yürüyüşü; başta CHP merkez yönetimi olmak üzere pek çoklarının moralini bozdu! Kılıçdaroğlu, aslında CHP merkez yönetiminin Belediyelere olan "saldım çayıra mevlam kayıra" bakışını da protesto ediyordu.. CHP merkez yönetiminin Belediyelere ve Başkanlarına olan bakışını Genel Sekreter Sındır, geçtiğimiz hafta kendi ağzından açıklamıştı: "Belediye Başkanlarının yaptıkları işlere karışmıyoruz!" Sındır'ın bu itirafı, CHP merkez yönetiminin ne halde olduğunu da ortaya koyuyordu.. Celal Kılıçdaroğlu değil, Alem-i Cihan olsanız, mevcut CHP merkez yönetimine Belediye Başkanlarının kötü yönetim anlayışını, ilçelerini kötü yönettiklerini anlatamazsınız! Anlayacak bir iradeyi de bulamazsınız! Çünkü; bütün Belediye Başkanları emekle, hak ederek aday olmuşlardır! Her birisinin arkasında koruyup/kollayacak bir abi vardır! Mevcut yapıda İlçe Başkanları, Belediye Başkanlarının beş adım gerisinden gelir.. Belediye Başkanının yanlışlarına bile "evet" demek zorundadır.. Kurulu düzen, asla Belediye Başkanlarının yanlışlarını eleştirmeye, doğru olanı göstermeye yetkili kılmaz.. Belediye Başkanları ve İlçe Başkanlarının kulakları tabandan ve halktan gelen seslere kapalıdır.. Kılıçdaroğlu, gerçekleştirdiği bu yürüyüşle, basında ve FETÖ operasyonlarında kadük kalan "Erkan Karaarslan" konusuna da dikkatleri çekti.. Belediyelere 74 şirket kuran, 101 Belediyeye "danışmanlık" ve "eğitim" hizmeti veren Erkan Karaarslan hakkında düzenlenen iddianamede, "Ülkenin bölünmez bütünlüğüne kast eden FETÖ/PDY üyesi" olduğu yer alıyor.. Mevcut açık kaynak bilgi ve belgelerde Erkan Karaarslan'ın FETÖ örgütünün "Belediyeler İmamı" olduğuna işaret ediyor.. Gerçek olanda; Erkan Karaarslan, en çok (Yüzde 90) CHP'li Belediyelerde örgütlenmiş! Yanında çalışan ve yetiştirdiği elemanları, "ekmekli" Belediyelere yerleştirdiği de kesin! İnanmayanlar, Aydın BŞB, Mersin BŞB, Didim vb. gibi Belediyelere bakabilir.. Belediyelerdeki en krıtik ve paraların döndüğü birimlere bakın, karşınıza çıkacak olan yetkili Erkan Karaarslan'ın adamı olduğunu görürüsünüz..Kılıçdaroğlu, aslında bu yürüyüşü Ağustos, Eylül aylarında gerçekleştirmesi gerekiyordu.. Sabırlı bir insanmış, Kasım ayına kadar dayandı.. Kılıçdaroğlu, bu yürüyüşü ile Ak Partiye değil tam tersi CHP'ye destek verdi.. Kılıçdaroğlu, CHP yönetimine "uyanın artık" dercesine gerçekleştirdiği bu yürüyüşün çarpıcı olan başka yönü de; sırtını Erkan Karaarslan'a dayayan ve adeta Belediyelerin anahtarını teslim etmiş Belediye Başkanlarını uyarmaktı.. Anlaşıldığı şekliyle; Belediye Başkanları Erkan Karaarslan konusunda çok rahatlar.. Acı olan, içlerini kaplayan Erkan Karaarslan zivtinin hala farkında olmamaları.. Peki; Erkan Kaarslan cezavinde "Etkin pişmanlık yasası"ndan faydalanmak istmeye kalkışır ve aranızda olup bitenleri ifadesine dökerse, kaç Belediye Başkanının başı belaya girer acaba? Fotoğrafa hiç bu taraftan da bakmak aklınıza geldi mi? Milyonların havada uçuştuğu "eğitim" ihalelerindeki gerçekler, yarın ortaya çıkarsa; bunların hesabını kim nasıl verebilir? Didim Belediyesinin Temizlik ihalesine bir bakın.. Hangi gerekçelerle taşeronlaştırıldı? Kamu yararı varsa, neresindedir? Celal kılıçdaroğlu...Ali Sakaroğlu...Ahmet Orak...Salih Demir...Ekrem Batur...Naci Şenses...Hakkında; Didim Belediyesi "çıkar" ve "şer odağı" şeklinde şikayette bulunmuş..Celal Kılıçdaroğlu, emekli bir insan... Didim Belediyesi'nden ne istemiş? Bankamatik maaş mı? İhale mi? İstediyse de neden şikayet dilekçesinde belirtilmemiş?Ali Sakaroğlu'nun bugüne kadar Didim Belediyesi'nden bir "ahlaksız" talebi olmuş mudur? Ahmet Orak... Süryani olduğu için, ruhsatlı inşaatları mühürlenmedi mi? Ahmet Orak, Didim Belediyesi tarafından hedef haline getirilmedi mi? Ahmet Orak'ın yasaların dışında, Didim Belediyesi'nden bir talebi olmuşsa, neden şikayet dilekçesinde yer verilmemiş?Salih Demir... Daha iki gün önce ofisinin Didim CHP İlçe Başkanı Gökmen Karataş tarafından basıldığını, kendi kaleminden yazdı... Salih Demir'in ofisini hangi düşünceyle basıldı da şimdi, şer odağında yer almış? Naci Şenses... Aslında şer odağının en güçlü üyesi Naci Şenses! KİP adlı sen ben bizim oğlan şirketine verilen kilit parke işlerini deşifre eden kişi! Yetmezmiş gibi tuttu birde Didim Belediyesine "ben bu işleri M2'si 9 liradan değil, 3 liradan yaparım" diyerek dilekçe verdi.. Anlaşılan kısmıyla, şer odağına ait en somut delil Naci Şenses'in Didim Belediyesini zarardan kurtarmak için verdiği 3 TL'ye yaparım dilekçesi! Şimdi; bırakın KİP şirketinin iş makinesi araç parkını, Belediyeden ihale alacak bir düzine deposunda kürek/kazma var mıdır? Şirket zaten Deniz Atabay Başkan olduktan 43 gün sonra kuruluyor, başlıyor D22 ihaleleri almaya! KİP şirketinin aldığı ihaleler BİR BİR AÇIKLANSIN, bakın o zaman sinemaya!Ekrem Batur... Nam-ı diğer sosyal medya fenomeni.. Pratik zekasına hayran olunulacak bir insan.. Hızlı düşünüp, hızlı karar veriyor.. Sosyal medya hesaplarından attığı her tweet başlı başına bir haber.. Birilerine göre Ekrem Batur'un Didim'de yaşaması şans, birilerine göre de talihsizlik! En büyük özelliklerinden birisi de tanıdığı bir kişinin hangi olay karşısında ne yapıp yapmayacağını, saatler öncesinden kestirebilmesi.. Ekrem Batur'u bir haftalığa İzmir'e getirin.. Elinden telefonunu da alın.. Sadece Didim'de olup bitenleri kulağına anlatın.. Örneğin; CHP Didim İlçe Başkanı Gökmen Karataş basın açıklaması yapacakmış deyin.. Vereceği yanıt üç aşağı beş yukarı şu olur: "Yönetimi hariç, 15 CHP'li üye gitmez!" Açıkçası; Ekrem Batur'un Deniz Atabay'ın yanında olmaması çok büyük bir şanssızlık! Peki; yanında olsaydı, neler mi olurdu? Deniz Atabay, banko Aydın BŞB'ye aday olurdu! (Öncelikle bilinmesi gereken; 2014 seçimleri öncesinde deyim yerindeyse CHP'lilerin tamamı Ekrem Batur'un ofisinin ziyaretçileri arasındaydı. Ekrem Batur'dan akıl alanların isimlerini buradan açıklamanın bir anlamı yok. Zaten o kişiler kendilerini biliyor. Didim'de yapılan yorumların arasında: "Ekrem Batur olmasaydı, CHP 100 oy farkla seçimi kazanamazdı" yer alıyor. Tanıdığım kadarıyla; Ekrem Batur, bugün şer ve iftira odağı olarak lanse ediliyorsa; sanırım hakkında Savcılığa verilen dilekçeyi de boynuna asıp "Şeref Madalyası" olarak Didim'de gezer!)Dün akşam saatlerinde Aydın Vali Yardımcısı Alper Faruk Güngör Didim'e geldi... Celal Kılıçdaroğlu ve danışmanı Ekrem Batur'la özel görüştü... İşte bu görüşmenin detayları Aydın Şafak gazetesinde bu şekilde yer aldı: HASAN KADİFEİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, başta danışmanı FETÖ/PDY'nin Belediyeler İmamı olduğu ortaya çıkan CHP'li Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Didim Belediyesi olmak üzere yerel yönetimlerdeki FETÖ/PDY ve yolsuzluğa karşı mücadele için Söke'den Didim'e kadar 4 gün süren (56 km) yürüyüş gerçektiştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun emekli işçi olan kardeşi Cemal Kılıçdaroğlu’nun ülke genelinde büyük ses getiren yürüyüşün ardından başlattığı süresiz açlık grevini sona erdirmesini istediği öğrenildi.
Aydın'ın Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'ndan (FETÖ/PDY) temizlenmesi amacıyla Söke'den Didim ilçesine yaptığı yürüyüşün ardından ölüm orucuna başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu, Aydın Vali Yardımcısı Alper Faruk Güngör'le görüştü.
Güngör'le Didim Kaymakamlığı’nda görüşen Celal Kılıçdaroğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Belediyeler ile FETÖ arasındaki ilişkilere karşı yürüttüğü eylemle ilgili fikir alışverişinde bulunduğunu ifade etti.İçişler Bakanı Süleyman Soylu'nun yanı sıra bu konuyla ilgilenenlere teşekkür eden ve Vali Yardımcımsı Alper Faruk Güngör ile yaptığı görüşme hakkında daha detaylı bilgileri önümüzdeki günlerde paylaşacağını dile belirten Cemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin "Ölüm orucuna devam ediyor musunuz?" şeklindeki sorusuna "Şu anda sağlık durumum iyi. Bu iş çözülünceye kadar da ölüm orucuna devam edeceğim" yanıtını verdi.www.aydinsafak.com'a ulaşan bilgilere göre;Aydın Vali Yardımcısı Alper Faruk Güngör'ün Cemal Kılıçdaroğlu'na İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun selamını ve FETÖ/PDY ve yolsuzlukla mücadele konularında Hükümete ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verdiği destekten dolayı teşekkürünü iletti. Ayrıca Bakan Soylu'nun yaptığı yürüyüş ve başlattığı açlık grevi ile gerekli mesajların alındığı ve gereğinin yapılacağını bu nedenle açlık grevinin sonlandırmasını istediği öğrenildi.Ancak Bakan Soylu'nun bu ricasına rağmen Kardeş Kılıçdaroğlu’nun FETÖ/ PDY ve yolsuzlukla mücadele konularında sonuç alınıncaya kadar açlık grevine devam edeceği konusundaki kararlılığını dile getirdiği ve ilgisinden dolayı Bakan Soylu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ettiği öğrenildi.
Öte yandan elde edilen bilgilere göre Vali Yardımcısı Güngör'ün Didim Kaymakamlık makamında Celal Kılıçdaroğlu ile yaptığı birebir görüşmede Celal Kılıçdaroğlu'nun Danışmanı Ekrem Batur dışında makam odasına hiç kimsenin alınmayışı dikkatlerden kaçmazken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından özel olarak görevlendirilen 3 müfettişin Perşembe günü Didim' e geleceği belirtiliyor.GÖRÜŞME YARIM SAAT SÜRDÜVali Yardımcısı Alper Faruk Görgör ile Celal kılıçdaroğlu arasındaki görüşme yaklaşık yarım saat sürdü. Celal Kılıçdaroğlu Kaymakamlık makamında basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplerken ellerinde mevcut bilgi ve delillerden oluşan bir dosyayı Vali Yardımcısı Alper Faruk Güngör'e teslim ettiklerini söyledi.Celal Kılıçdaroğlu şöyle dedi:"Ağabeyimin CHP Genel Başkanı olması, benim ülkeme karşı sorumluluklarımı gözardı etmeme neden olamaz. Kendisinin partisine sızmış bir yanlış oluşuma karşı tepki koymamı ve koyuş şeklimi beğenmeyenler olabilir. Eski bir Türk atasözünde olduğu gibi, 'Her yiğidin yoğurt yiyişi vardır.' Bizim tepkimizin siyasetle algisi yoktur. Herhangi bir kişi ve kurumla da ilgisi yoktur. Benim mücadelem özgür irademle ülkemizin sade bir vatandaşı olarak verdiğim bir mücadeledir. Bu mücadelemde devletimi yanımda gördüğüm için mutluyum. Buradan Sayın İçişleri Bakanımıza, Sayın Valimize ve Sayın Vali Yardımcılarımıza konuyla ilgilendikleri için çok teşekkür ediyorum. Başlattığım oruca da devam ediyorum. Mücadelemiz Didim'deki FETÖ destekçileri gidene kadar devam edecektir." Not: Bu dilekçe Didim Belediyesi resmi facebook sayfasından alımıştır. Didim Belediyesi yapılan suç duyurusunu "Başkan Atabay'dan suç duyurusu, Didim Cumhuriyet Başsavcılığı'na" şeklinde duyurmuştur.
Aydın'ın Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'ndan (FETÖ/PDY) temizlenmesi amacıyla Söke'den Didim ilçesine yaptığı yürüyüşün ardından ölüm orucuna başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu, Aydın Vali Yardımcısı Alper Faruk Güngör'le görüştü.
Güngör'le Didim Kaymakamlığı’nda görüşen Celal Kılıçdaroğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Belediyeler ile FETÖ arasındaki ilişkilere karşı yürüttüğü eylemle ilgili fikir alışverişinde bulunduğunu ifade etti.İçişler Bakanı Süleyman Soylu'nun yanı sıra bu konuyla ilgilenenlere teşekkür eden ve Vali Yardımcımsı Alper Faruk Güngör ile yaptığı görüşme hakkında daha detaylı bilgileri önümüzdeki günlerde paylaşacağını dile belirten Cemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin "Ölüm orucuna devam ediyor musunuz?" şeklindeki sorusuna "Şu anda sağlık durumum iyi. Bu iş çözülünceye kadar da ölüm orucuna devam edeceğim" yanıtını verdi.www.aydinsafak.com'a ulaşan bilgilere göre;Aydın Vali Yardımcısı Alper Faruk Güngör'ün Cemal Kılıçdaroğlu'na İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun selamını ve FETÖ/PDY ve yolsuzlukla mücadele konularında Hükümete ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verdiği destekten dolayı teşekkürünü iletti. Ayrıca Bakan Soylu'nun yaptığı yürüyüş ve başlattığı açlık grevi ile gerekli mesajların alındığı ve gereğinin yapılacağını bu nedenle açlık grevinin sonlandırmasını istediği öğrenildi.Ancak Bakan Soylu'nun bu ricasına rağmen Kardeş Kılıçdaroğlu’nun FETÖ/ PDY ve yolsuzlukla mücadele konularında sonuç alınıncaya kadar açlık grevine devam edeceği konusundaki kararlılığını dile getirdiği ve ilgisinden dolayı Bakan Soylu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ettiği öğrenildi.
Öte yandan elde edilen bilgilere göre Vali Yardımcısı Güngör'ün Didim Kaymakamlık makamında Celal Kılıçdaroğlu ile yaptığı birebir görüşmede Celal Kılıçdaroğlu'nun Danışmanı Ekrem Batur dışında makam odasına hiç kimsenin alınmayışı dikkatlerden kaçmazken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından özel olarak görevlendirilen 3 müfettişin Perşembe günü Didim' e geleceği belirtiliyor.GÖRÜŞME YARIM SAAT SÜRDÜVali Yardımcısı Alper Faruk Görgör ile Celal kılıçdaroğlu arasındaki görüşme yaklaşık yarım saat sürdü. Celal Kılıçdaroğlu Kaymakamlık makamında basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplerken ellerinde mevcut bilgi ve delillerden oluşan bir dosyayı Vali Yardımcısı Alper Faruk Güngör'e teslim ettiklerini söyledi.Celal Kılıçdaroğlu şöyle dedi:"Ağabeyimin CHP Genel Başkanı olması, benim ülkeme karşı sorumluluklarımı gözardı etmeme neden olamaz. Kendisinin partisine sızmış bir yanlış oluşuma karşı tepki koymamı ve koyuş şeklimi beğenmeyenler olabilir. Eski bir Türk atasözünde olduğu gibi, 'Her yiğidin yoğurt yiyişi vardır.' Bizim tepkimizin siyasetle algisi yoktur. Herhangi bir kişi ve kurumla da ilgisi yoktur. Benim mücadelem özgür irademle ülkemizin sade bir vatandaşı olarak verdiğim bir mücadeledir. Bu mücadelemde devletimi yanımda gördüğüm için mutluyum. Buradan Sayın İçişleri Bakanımıza, Sayın Valimize ve Sayın Vali Yardımcılarımıza konuyla ilgilendikleri için çok teşekkür ediyorum. Başlattığım oruca da devam ediyorum. Mücadelemiz Didim'deki FETÖ destekçileri gidene kadar devam edecektir." Not: Bu dilekçe Didim Belediyesi resmi facebook sayfasından alımıştır. Didim Belediyesi yapılan suç duyurusunu "Başkan Atabay'dan suç duyurusu, Didim Cumhuriyet Başsavcılığı'na" şeklinde duyurmuştur.