Şüphesiz Güzelbahçe'nin "en güzel insanları" arasında Belediye Başkanı Mustafa İnce gösterilir!
Mustafa İnce, tek taraflı ya da tek pencereden inclenecek bir insan değilidir! MÖ, MS gibi; Belediye Başkanı olmadan önce ve Belediye Başkanı olduktan sonraki olmak üzere; iki boyutta sosyolojik ve biyolojik hallerini incelerseniz bir neticeye varırsınız diye düşünüyoruz! (Belediye Başkanı olmadan önceki dönemim kıslatılmışı: BBÖ, olduktan sonraki kısaltılmışı BBS)
Temsil, BBÖ'den gelecek birisi kapısının önünde dizine sıkacak ha....! Siz ne diyorsunuz..! O haliyle bile olsa zanlıyı yakaladığında eşek sudan gelesiye kadar dövmezse... gelin yanımıza! Siz ne diyorsunuz; bırakın dövmeyi elinden o silahı aldığı gibi, o zanlının göt cebine koymazsa... buyurun memişhaneye!
O şimdi Başkan! Değil dizine, diline sıksalar sesini çıkarmaz! Neden mi? Adaylık sezonundayız beyler... Atlamayalım... O yüzden bu aralar İnce Başkan, diline de, beline de, eline de pek sahip!
Şimdi bu Güzelbahçe'nin güzel insanı yanına yine kendisi gibi taktire şayan, adı Güzelbahçe'de en ufak bir pisliğe, iş takipçiliğine, abudik gubidik işlere bulaşmamış, halk tarafından çok sevilen trafik polisliğinden emekli Yardımcısı Mustafa Günay ve ileride CHP Genel Başkanı dahi olabilecek kapasiteye sahip İzmir'in son yıllarda yetiştirdiği ve arkasından bir maşrapa su dökerek TBMM'ye gönderdiği Ednan Aslan'ı alıp, 1. Limandaki balık manvalarının yanına inmiş...
Hazır gece Ankara yolculuğuna çıkacakken demiş olacak, protein ve omega 3 değerleri yüksek balıklar almayı ihmal etmemiş!
İnanmayacaksınız belki ama, bu balık alış-verişinden saat 21.32'de gelen telefonla haberimiz oldu! Arayan Güzelbahçe CHP Üyesiydi... Balık alış-verişine bir yakını tanıklık etmiş...
Aslında Başkan İnce bonkörlüğünü konuşturup, beş kasa Körfez mahsulü sardalye hazırlatıp, Ankara'nın yolunu tutacakmış ama, yanındaki nekesler olmaz olmaz deyip, omega 3 ve protein değerleri düşük, kılıç, kaya barbunu, çiftlik çipurası, fangri gibi balıkları aldırtmışlar!
Yanındaki densizler Başkan İnce'nin sözünü dinlemiş olsalar, Ankara'ya 5 kasa temizlenmiş fleto sardalye ile gidecekler ve hem de işi daha da ucuza bağlayacaklardı! Sanki para cepelerinden çıkıyor! Bırakın dinleyin Başkanı... Hem kılçıklı balık al... Hem de kalk dünyanın parasını öde... Akıl kârı mı şimdi bunların yaptıkları?
Adam zaten 3. defa adaylığı garantilemiş!.. Öylesine gidiyor Ankara'ya... Hani bak arkamdan da gitmedi demesinler, adet yerini bulsun diye adam Ankara'ya gidecek... Aslında hata da burada başlıyor... Tutuyor yanına Günay'ı, Ednan'ı, alıyor... Neme lazım, sen sardalye filota Ankara'dakilerin neyine yetmeyecek! Bakalım ömürlerinde Körfez sardalyesi görmüşler mi? Hem sonra Ankara'dakilerin Başkan gördükleri mi var?.. Koskoca 30 Bin nüfuslu İzmir'in en baba betonarme ilçesinin Başkanı kalkıp taa İzmir'den Ankara'dakilerin yanına gidiyor... Küçük bir mesele mi beyler? Lütfen İnce Başkanı hafife almanın bir manası yok!
Yahu adam BBÖ serasına gelen müşteriye tüp üstünde pişirdiği çaydan bile ikram etmiyordu masraf olur diye.. Siz ne biçim dostsunuz altı üstü adet yerini bulsun ziyareti için adama yüz kilo kılçıklı balık aldırtıyorsunuz! Siz de hiç mi vicdan kalamadı arkadaş? Bu kadar masrafa ne gerek var? Bu balık paraları bir de Mustafa Başkan'ın cebinden çıkmışsa... Arkadaş o Ankara yolu biter mi? Nasıl sabahları edecek şimdi? Bir de bunun dönüşü var! Ankara'dakiler balık nedir biliyorlar mı? Temsil, Malatyalı Veli'ye kaç kilo düşecek bu balıklardan? Ya kılıç balığı düşerse bu garibana? Ya yerken o kılçıklar kaçarsa boğazına? Kılçık deyip geçmeyiniz... Sanatçımız Oya Aydoğan'ın boğazına kaçan parmak patetes yüzünden rahmetli olmadı mı? Işık içinde yatsın... Şimdi götürdüğünüz o kılçıklı balıkların kılçığı yüzünden ya birisini kaybedersek? Bunun hesabını kim verecek? Olmaz ama, oldu diyelim; "Arkadaş bu kadar balık rüşvete girer" deyip kimse kabul etmez ve de elde kalırsa ne olacak o balıklar?
Ölü balığı iade de edemezsiniz manava!
Ankara zabıtasına görünmeden tezgah açıp, elden çıkaralım derseniz o da olmaz! Çünkü, grant tuvalet balık satılmaz! Millet başka tarafınla başlar gülmeye!
Kokacak o güzelim balıklar desenize...!
Şaka bir yana, insanda birazcıkta olsa utanma, arlanma duygusu olur arkadaş!
Hadi bu uyanık balıkla bu insanları kandırıp, yeniden aday olacağını zannetti diyelim... Arkadaş hangi ahlak ürünü o balıkları alır ve pişirip bağdaş kurup yer?
100 Kilo balıkla bu işler oluyorsa...
Ey CHP'yi yönetenler... Başka bir aday adayı 101 kilo balıkla kapınıza gelirse o zaman ne yapacaksınız?
Urla'nın enginarı meşhur... Urla aday adayları kaç baş enginarla kapınıza dayansın?
Bergama'nın tulum peyniri meşhur... Bergama aday adayları kaç tulumla kapınıza dayansın?
Ödemiş'in dağlarından yağ... Ovasından bal damlar... Bu havalarda tarlada ıspanak, pazı, pırasa bulunur... Eh atama işini biraz 5-10 gün daha uzatırsanız... Taze zeytin yağı çıkmış olur... Tarladan mı, dağdan mı aday adayları hangi ürünle kapınıza dayansınlar?
Yeter ki siz ilçenin adını verin... Tarla mı, deniz mi, ova mı nereden ne istiyorsanız ya da ne bulursak getirsek kabulünüz mü?
Yazık... Yazık... Yazık ki ne yazık...
Biz yazmaya utanıyoruz... Yok yahu tınlayan yok!
Herkes "Yarabbi şükür"ün derdinde!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir anısı geldi aklıma... Algılayamacaklarını bildiğim ve Gazi'ye saygı ve sevgimden dolayı yazmıyorum...
Neyse... Ne karşılığında hediye edildiğini bilmediğimiz AUDİ A6'ya binen İnce Başkan, inşallah Ankara'ya götürdüğün balıklar işe yarar... Afiyetle utanmadan sıkılmadan midesine indirenlerde seni ucuz tarifeden atamış olur!...
100 Kilo balıkla bir ilçe belediye başkanlığı adaylığı garantileniyorsa; 30 ilçe için toplamda 3 ton balık eder... Peki, bir batında Ankara'ya 3 ton balık götüreni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olarak atarlar mı?
Not: Altını bir daha çizerek belirtiyorum... Cuma günü saat 18:37'de Ankara'dan gelen telefonda Mustafa İnce'nin üstünün banko çizik olduğu belirtilmişti...
Bakalım balığın arkasından başka şeylerde çıkacak mı piayasa???!!!