ERTAN YILDIZ"Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,
Birinciliği beyaza verdiler." Özdemir Asaf...İzmir'in tüm merdivenlerini gökkuşağına boyayabilirsiniz... Fakat, tarih boyunca İzmir'in bu kadar kirletildiğine (Siyasi) tanık olamazsınız!2019 Öncesi İzmir'in nasıl dizayn edileceğine görmeye başlayacağımız günler demek ki gelip kapıya dayanmış fakat, bizim yeni yeni haberimiz oluyor...Fakat, atlamadan belirteyim; 2018'de erken genel seçimler kaçınılmaz gibi görünüyor! Ak Parti, CHP'yi hazırlıksız yakaladığı an erken seçim kararı alabilir! Bu tarih 2018 yılı içerisinde Haziran ayı dahil, güz ayları da olabilir! Açıkçası, 2018'de olası bir erken seçim, Yeni CHP ile Kılıçdaroğlu'nun da sonunu getirebilir! Kılıçdaroğlu'nun gitmesini, ülkemiz ve CHP aaçısından da hayırlı buluyorum.Tekrar İzmir're dönersek; İzmir yerel yönetimler sayesinde öylesine şeffaf bir şehir oldu anlatılacak gibi değil... Her şey aleni yapılıyor artık! Anadolu insanı; "eşek sevmenin bile bir usulü vardır" der... İzmir için geçerli değil artık bu tespit...CHP İstanbul MV Enis Berberoğlu, ceza alıp tutuklandı... Akabinde CHP Lideri Kılıçdaroğlu "Adalet Yürüyüşü" başlattı... 15 Haziran'da başlayan yürüyüş, 9 Temmuz'da Maltepe'de yapılan mitingle sonlandı... Adalet Yürüyüşü için ağzı olan herkes birşeyler söylemeye çalıştı ve yazdı... Sayın Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz Darbe Girişimi için "kontrollü" kelimesini kullanmıştı... Peki; Adalet Yürüyüşü için "planlı" diyebilir miyiz? 7. Gününde 288 sayfalık kitap piyasaya çıkıyorsa; yürüyüşe heyecanla destek olan yerel yöneticilerin verdikleri pozlara da bakınca; insanın aklına da ister istemez Adalet Yürüyüşün bir plan dalinde yapıldığı gelmiyor mu? Yürüyüşe ilk günden destek veren yerel yöneticilerin; FETÖ'den tutuklu "Belediyeler İmamı" olarak anılan Erkan Karaarslan'a çuvalla "danışmanlık" ve "eğitim" hizmeti adı altında paralar ödeyenlerin oluşu, bir tesadüf olabilir mi? FETÖ'cü Erkan Karaarslan konusu, başta medya olmak üzere, yargı ve siyasi boyutlarda kadük kaldı... Ak Parti Hükümeti, Erkan Karaarslan konusunda yeterli düzeyde bilgi ve belegeden yoksun olabilir ama, görünen köy klavuz istemiyor; FETÖ'nün yerel yönetimler üzerinde yaratmaya çalıştığı yönetim anlayışı apaçık ortada duruyor: Devletin yerel yönetimler üzerindeki denetim mekanizmasını çökertmek!Onun için değil midir Erkan Karaarslan'ın onlarca Belediyeye şirket kurma faaliyetleri? Yürüyüşe dönersek; Adalet Mitingi ile sonlanan yürüyüşün başarısını 3-5 gün sonra sayın Kılıçdaroğlu'nun mahdumun yazısından öğreniyorduk; "Deniz Baykal mefta oldu!"Oğul Kerem Kılıçdaroğlu'nu orkestra davulcusu olarak biliyorduk... Meğer, siyaset üzerine de güçlü bir kalemmiş! Bir yazı ile sayın Baykal'ı yerle yeksan eyledi! Tebrik etmemek elde değil! 2010'dan beri her seçim dönemi CHP'yi uçuran bir Genel Başkanın oğlunun yapmış olduğu bu Deniz Baykal tespitini, bir milyon üyesi olan CHP'den bir kişi çıkıp yapamıyorsa; bu yazıyı yazanın gelecekte 2. Kılıçdaroğlu dönemi başlatacağından hiç bir kimsenin şüphesi olmasın! Yürüyüşün ulusal başarı boyutunu oğul Kılıçdaroğlu'ndan öğrendiğimize göre; ne dersiniz abla Kılıçdaroğlu'da yürüyüşün uluslararası boyutunu yazar mı?Sadece merak ettiğim için; mesela yürüyüşün neden yapıldığı İngiltere'den nasıl görünüyor? İngilizler bu yürüyüşü nasıl değerlendiriyorlar? Yerele dönersek;Kılıçdaroğlu ailesinin hısım ve akrabalarından İzmir'deki yerel yönetimlerde kimlerin çalıştığı, sayılarının kaç olduğu dönem dönem basında yer aldı... Aralarında çok yetenekli olanları var... Bazı yerel yönetimler bu mümtaz şahsiyetlerin sayesinde ayakta durabiliyorlar! Hatta öylesine önemli işlere imza atıyorla ki; "randevu alıcı" diye meslek sahibi olanlar bile var aralarında... İzmir, CHP Ankara penceresinden bakıldığında güllük gülüstanlık görünüyorsa; şimdiden 2019 için hazırlıkların planlanması gerekmiyor mu?Gelen bilgi ve ihbarlara göre; Gürsel Erol, İzmir İBB adaylığına soyunacakmış! Yakışır kardeşimize! Tire'den CHP üyeliğini başaramadı; bu defa damara Konak'a üyeliğini kaydırabilir!Bilindiği üzere; Ulusal Kanal'daki bir siyaset programının görsel cıngılında CHP Lİderi "Ben Dersimli Kemal'im" diye sesleniyor kendisini dinleyenlere... Gürsel Erol'un Dersim MV adayı olduğu 2015 seçimlerinde yüzlerce pankartlarda, afişlerde yer aldı... İzmir'deki yerel yönetimlerin de Dersim emekçilerine kapılarının ardına kadar açık olduğunu düşünürsek; Gürsel Erol, neden İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olmasın? Tam tersi; İzmirliler memnuniyetleri dile getirmek için bence bir gün öncesinden oy vermek için kuyruğa girerler! Ne de olsa Gürsel Erol Bey, TCK 235 kahramanı! TCK 235 nedir sorusunu aydınlatalım... "İhaleye fesat karıştırma" fiilini icra edenlere yargının uyguladığı cezanın adı: TCK 235Gürsel Erol, Osman Özgüven ve gibiler; bu ceza yasasında yapılan yeni düzenleme ve indirimden faydalanan birkaç isim... Bu yasada yapılan düzenlemeler, indirimler için CHP bayağı bir mesai yapmıştı o dönem.. TCK 235'ten yararlanan Gürsel Erol, İBB adayı olmanın formülünü de bulmuş anlaşılan... İhbarlara göre; Banu Özdemir'i İl Başkanı yapmaya karar vermişler... Gürsel Tekin Bey'ler de bu "Adaletli" girişime yeşil ışık yakmış olmalı, kolları sıvamışlar!Umumi İzmir manzarası böyle olunca; Kerem Kılıçdaroğlu aklımıza gelmiyor değil... Temsil; Kerem Kılıçdaroğlu, o güçlü kalemini daha da güçlü kılmak istiyorsa, işe 2014 İzmir yerel yönetimler dizaynından başlayabilir... Mesela; Çiğli aday adayı Aziz Buğa, aday olabilmek için kaç kilo ayva yemiştir? Ayvayı kim kimlerin elinden yemiştir? Ayvayı yediğini anlayınca mı kalp krizi geçirmiştir? Devamında ilçe ilçe ayvayı yiyenleri ve de midesine indirenleri yazabilir! Bizce hiç bir sıkıntı yok! En azından aday adaylarının "Adaletli" atamalarını da ortaya çıkarmış olu diye düşünüyoruz!.. Ne dersiniz Kerem Bey, bizi kırmayıp şu İzmir'deki şeffaf siyaset ilişkilerine bir el atar mı? Bayraklı konusunda uzağa gitmesine de gerek yok aslında... Adres belli!Banu Özdemir... İzmir siyasetinin yeni bir yıldızı olabilir... En azından 2A efsanesini yerle bir edebilir! İki yıldız siyasetçiyle hareket ettiği de iddia edildiğine göre; neden Dersim rüzgarı İzmir'de esmesin? İzmir neden Dersimlilerin kündesine alınmasın? Zaten onlar İzmir'i dizayn etmiyorlar mı? Her taraf tek tek kaybedilirken; İzmir'i kaybetmek olur mu? Elde kalsın yeter! Gerekirse hiç bir kimse ele geçirmesin yeter ki İzmir'i ele geçirecek olanlar Dersimli olsun! Nasıl olsa İzmir çantada keklik! Ha Hasan Ali olmuş, ha Ali Hasan... Herşey birilerinin iki dudağının arasında değil mi? Fakat, İzmir'de başka bir partiden de bir yıldız doğuyordu... Onun adı da Banu'ydu...Ne diyelim; CHP'li Banu'nun bahtının açık olmasını diliemekten başka birşey gelmiyor elimizden... Diğerine mi?Hiç benzemesin!Yazık, acaba o Banu ne yapıyordur şimdi?
Birinciliği beyaza verdiler." Özdemir Asaf...İzmir'in tüm merdivenlerini gökkuşağına boyayabilirsiniz... Fakat, tarih boyunca İzmir'in bu kadar kirletildiğine (Siyasi) tanık olamazsınız!2019 Öncesi İzmir'in nasıl dizayn edileceğine görmeye başlayacağımız günler demek ki gelip kapıya dayanmış fakat, bizim yeni yeni haberimiz oluyor...Fakat, atlamadan belirteyim; 2018'de erken genel seçimler kaçınılmaz gibi görünüyor! Ak Parti, CHP'yi hazırlıksız yakaladığı an erken seçim kararı alabilir! Bu tarih 2018 yılı içerisinde Haziran ayı dahil, güz ayları da olabilir! Açıkçası, 2018'de olası bir erken seçim, Yeni CHP ile Kılıçdaroğlu'nun da sonunu getirebilir! Kılıçdaroğlu'nun gitmesini, ülkemiz ve CHP aaçısından da hayırlı buluyorum.Tekrar İzmir're dönersek; İzmir yerel yönetimler sayesinde öylesine şeffaf bir şehir oldu anlatılacak gibi değil... Her şey aleni yapılıyor artık! Anadolu insanı; "eşek sevmenin bile bir usulü vardır" der... İzmir için geçerli değil artık bu tespit...CHP İstanbul MV Enis Berberoğlu, ceza alıp tutuklandı... Akabinde CHP Lideri Kılıçdaroğlu "Adalet Yürüyüşü" başlattı... 15 Haziran'da başlayan yürüyüş, 9 Temmuz'da Maltepe'de yapılan mitingle sonlandı... Adalet Yürüyüşü için ağzı olan herkes birşeyler söylemeye çalıştı ve yazdı... Sayın Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz Darbe Girişimi için "kontrollü" kelimesini kullanmıştı... Peki; Adalet Yürüyüşü için "planlı" diyebilir miyiz? 7. Gününde 288 sayfalık kitap piyasaya çıkıyorsa; yürüyüşe heyecanla destek olan yerel yöneticilerin verdikleri pozlara da bakınca; insanın aklına da ister istemez Adalet Yürüyüşün bir plan dalinde yapıldığı gelmiyor mu? Yürüyüşe ilk günden destek veren yerel yöneticilerin; FETÖ'den tutuklu "Belediyeler İmamı" olarak anılan Erkan Karaarslan'a çuvalla "danışmanlık" ve "eğitim" hizmeti adı altında paralar ödeyenlerin oluşu, bir tesadüf olabilir mi? FETÖ'cü Erkan Karaarslan konusu, başta medya olmak üzere, yargı ve siyasi boyutlarda kadük kaldı... Ak Parti Hükümeti, Erkan Karaarslan konusunda yeterli düzeyde bilgi ve belegeden yoksun olabilir ama, görünen köy klavuz istemiyor; FETÖ'nün yerel yönetimler üzerinde yaratmaya çalıştığı yönetim anlayışı apaçık ortada duruyor: Devletin yerel yönetimler üzerindeki denetim mekanizmasını çökertmek!Onun için değil midir Erkan Karaarslan'ın onlarca Belediyeye şirket kurma faaliyetleri? Yürüyüşe dönersek; Adalet Mitingi ile sonlanan yürüyüşün başarısını 3-5 gün sonra sayın Kılıçdaroğlu'nun mahdumun yazısından öğreniyorduk; "Deniz Baykal mefta oldu!"Oğul Kerem Kılıçdaroğlu'nu orkestra davulcusu olarak biliyorduk... Meğer, siyaset üzerine de güçlü bir kalemmiş! Bir yazı ile sayın Baykal'ı yerle yeksan eyledi! Tebrik etmemek elde değil! 2010'dan beri her seçim dönemi CHP'yi uçuran bir Genel Başkanın oğlunun yapmış olduğu bu Deniz Baykal tespitini, bir milyon üyesi olan CHP'den bir kişi çıkıp yapamıyorsa; bu yazıyı yazanın gelecekte 2. Kılıçdaroğlu dönemi başlatacağından hiç bir kimsenin şüphesi olmasın! Yürüyüşün ulusal başarı boyutunu oğul Kılıçdaroğlu'ndan öğrendiğimize göre; ne dersiniz abla Kılıçdaroğlu'da yürüyüşün uluslararası boyutunu yazar mı?Sadece merak ettiğim için; mesela yürüyüşün neden yapıldığı İngiltere'den nasıl görünüyor? İngilizler bu yürüyüşü nasıl değerlendiriyorlar? Yerele dönersek;Kılıçdaroğlu ailesinin hısım ve akrabalarından İzmir'deki yerel yönetimlerde kimlerin çalıştığı, sayılarının kaç olduğu dönem dönem basında yer aldı... Aralarında çok yetenekli olanları var... Bazı yerel yönetimler bu mümtaz şahsiyetlerin sayesinde ayakta durabiliyorlar! Hatta öylesine önemli işlere imza atıyorla ki; "randevu alıcı" diye meslek sahibi olanlar bile var aralarında... İzmir, CHP Ankara penceresinden bakıldığında güllük gülüstanlık görünüyorsa; şimdiden 2019 için hazırlıkların planlanması gerekmiyor mu?Gelen bilgi ve ihbarlara göre; Gürsel Erol, İzmir İBB adaylığına soyunacakmış! Yakışır kardeşimize! Tire'den CHP üyeliğini başaramadı; bu defa damara Konak'a üyeliğini kaydırabilir!Bilindiği üzere; Ulusal Kanal'daki bir siyaset programının görsel cıngılında CHP Lİderi "Ben Dersimli Kemal'im" diye sesleniyor kendisini dinleyenlere... Gürsel Erol'un Dersim MV adayı olduğu 2015 seçimlerinde yüzlerce pankartlarda, afişlerde yer aldı... İzmir'deki yerel yönetimlerin de Dersim emekçilerine kapılarının ardına kadar açık olduğunu düşünürsek; Gürsel Erol, neden İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olmasın? Tam tersi; İzmirliler memnuniyetleri dile getirmek için bence bir gün öncesinden oy vermek için kuyruğa girerler! Ne de olsa Gürsel Erol Bey, TCK 235 kahramanı! TCK 235 nedir sorusunu aydınlatalım... "İhaleye fesat karıştırma" fiilini icra edenlere yargının uyguladığı cezanın adı: TCK 235Gürsel Erol, Osman Özgüven ve gibiler; bu ceza yasasında yapılan yeni düzenleme ve indirimden faydalanan birkaç isim... Bu yasada yapılan düzenlemeler, indirimler için CHP bayağı bir mesai yapmıştı o dönem.. TCK 235'ten yararlanan Gürsel Erol, İBB adayı olmanın formülünü de bulmuş anlaşılan... İhbarlara göre; Banu Özdemir'i İl Başkanı yapmaya karar vermişler... Gürsel Tekin Bey'ler de bu "Adaletli" girişime yeşil ışık yakmış olmalı, kolları sıvamışlar!Umumi İzmir manzarası böyle olunca; Kerem Kılıçdaroğlu aklımıza gelmiyor değil... Temsil; Kerem Kılıçdaroğlu, o güçlü kalemini daha da güçlü kılmak istiyorsa, işe 2014 İzmir yerel yönetimler dizaynından başlayabilir... Mesela; Çiğli aday adayı Aziz Buğa, aday olabilmek için kaç kilo ayva yemiştir? Ayvayı kim kimlerin elinden yemiştir? Ayvayı yediğini anlayınca mı kalp krizi geçirmiştir? Devamında ilçe ilçe ayvayı yiyenleri ve de midesine indirenleri yazabilir! Bizce hiç bir sıkıntı yok! En azından aday adaylarının "Adaletli" atamalarını da ortaya çıkarmış olu diye düşünüyoruz!.. Ne dersiniz Kerem Bey, bizi kırmayıp şu İzmir'deki şeffaf siyaset ilişkilerine bir el atar mı? Bayraklı konusunda uzağa gitmesine de gerek yok aslında... Adres belli!Banu Özdemir... İzmir siyasetinin yeni bir yıldızı olabilir... En azından 2A efsanesini yerle bir edebilir! İki yıldız siyasetçiyle hareket ettiği de iddia edildiğine göre; neden Dersim rüzgarı İzmir'de esmesin? İzmir neden Dersimlilerin kündesine alınmasın? Zaten onlar İzmir'i dizayn etmiyorlar mı? Her taraf tek tek kaybedilirken; İzmir'i kaybetmek olur mu? Elde kalsın yeter! Gerekirse hiç bir kimse ele geçirmesin yeter ki İzmir'i ele geçirecek olanlar Dersimli olsun! Nasıl olsa İzmir çantada keklik! Ha Hasan Ali olmuş, ha Ali Hasan... Herşey birilerinin iki dudağının arasında değil mi? Fakat, İzmir'de başka bir partiden de bir yıldız doğuyordu... Onun adı da Banu'ydu...Ne diyelim; CHP'li Banu'nun bahtının açık olmasını diliemekten başka birşey gelmiyor elimizden... Diğerine mi?Hiç benzemesin!Yazık, acaba o Banu ne yapıyordur şimdi?