Pekşen, “Erdoğan’dan kurutulacağız diye bunlara sessiz kalmak, oy vermek, destek olmak yağmurdan kaçarken doluya tutulmaktır” dedi.ÖZELLEŞTİRMELERDE İMZALARI VARPekşen şunları kaydetti: “Türkiye’nin en önemli kanayan yarası özelleştirmedir, biliyorsunuz.Bana toplum tarafından, toplum vicdanı ile örtüşen bir tane özelleştirme söyleyebilir misiniz? Ali Babacan ve Mehmet Şimşek tarafından imzalanmayan bir tane özelleştirme gösterebilir misiniz? Ya da bugün en çok tartışma konusu olan,özellikle, kamu düzenini bozan anayasa tartışmaları, anayasa referandumu tartışmaları, Anayasa Mahkemesi’nin ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapılarını değiştiren yargı bağımsızlığını önemli ölçüde ortadan kaldıran tartışmalarda Ahmet Davutoğlu imzası olmayan bir tane anayasa değişikliği teklifi veya yasa taslağı veya yasal düzenleme söyleyebilir misiniz? Yok.”Türkiye’yi bugün bu ağır badirelerin içine sürükleyen ilk beş kişinin ismini sayın derseniz, bu ilk beşin içinde Recep Tayyip Erdoğan birinci sırada ise ikinci sırada Abdullah Gül, üçüncü sırada Ahmet Davutoğlu, dördüncü sırada Ali Babacan ile Mehmet Şimşek, Bülent Arınç da beşinci sıradadır. Bunlar, Türkiye’yi içine sürüklendiği ağır felaketin ilk beşidir.Birinci sırada Recep Tayyip Erdoğan’ı çıkarıp ondan sonra dört kişiye “Türkiye’nin geleceği için, Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak için bunlara oy verin’ demek, yağmurdan kaçarken doluya tutulmaktır. Yangına benzin ile koşmaktır.Bugün Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Abdullah Gül, Bülent Arınç’tan herhangi birisi toplumun önüne çıkıp geçmişte yaptıklarından dolayı bir vicdan azabı çektiklerini, bunun sorumluluğunu üstlendiklerine dair herhangi bir açıklama yaptıklarını duydunuz mu? Ben duymadım. O halde, hiçbir değişiklik yok, söylemlerinde bir değişiklik yok, eylemlerinde bir değişiklik yok, yaptıkların da bir değişiklik yok. Peki ne diye biz bunlara destek vereceğiz? Niye sessiz kalacağız. İste Recep Tayyip Erdoğan ile kavga ettikleri için... Geçmişte Recep Tayyip Erdoğan’a bu gücü verenler, onu kavga edebilir hale getirenlerin en önünde bu dört isim vardır.GÜL, SÖZLEŞME İÇİN YARGILANMALIBunların Batı ile ilişkileri çok ciddi yargılama konusu olacak ilişkilerdir. Bir örnek vermek gerekirse, 2 Nisan 2003 yılında Abdullah Gül’ün ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile yapmış olduğu protokol, Engin Alan Paşa’nın kitabındaki protokol, hangi Dışişleri Bakanı yetkisiyle yapılmış olduğunun izah edilmesi gerekir. Yani, Türkiye Cumhuriyeti devletinin geleceğini çok ciddi anlamda ipotek aşkına alan ve Türkiye Cumhuriyeti devletini geleceğini beka sorunu haline getiren o protokolü Dışişleri bakanı da olsa Abdullah Gül hangi anayasal ve yasal yetki ile imzaladı. Bunun cevabını vermediği sürece de hukuk Abdullah Gül’ün karşısında durmaya devam edecektir.
AYDINLIK
AYDINLIK