MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Ülke adına ümitvar olmamızı gerektirecek hiçbir emare yok. AKP'nin dört kez tek başına iktidar olması 13 yıllık bozuk sicili değişmeyecektir" dedi. Bahçeli, Enerji Bakanlığı'na getirilen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın damadıBerat Albayrak'a göndermede bulunarak, "Nasılsa devir evlatlar, damatlar, dünürler devridir" diye konuştu. "Biz hükümetin durmadan, duraksamadan yoluna devam etmesini arzuluyoruz" ironisi yapan Bahçeli, "Rüşvete itiraz eden yoktur, yola devam diyoruz. Soyguna karşı çıkan yoktur, durmak yok yola devam diyoruz" ifadesini kullandı.
Bahçeli, Tahir Elçi cinayetine ilişkin olarak, "Gerek Tahir Elçi'ye gerek asker ve polislerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Şiddet kimden gelirse gelsin lanetliyorum" dedi. "Elçi’nin ölümüyse sonuçlanan olayının faillerinin PKK’lı olduğu neredeyse açıktır" iddiasında bulunan Bahçeli, "Devletin düştüğü hal hepimizi kahrediyor" diye konuştu.
MHP grup toplantısında partililere seslenen Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
Ülke adına ümitvar olmamızı gerekti recek hiçbir emare yok. Ben 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ne dikkat çekerek konuşmama başlamak istiyorum. Kamudaki engelli kontenjanları artırılmalı.
Türkiye kısa sürede iki kez seçim yaşamak zorunda bırakılmıştır. Esasen bu durum normal olmayan bir neticedir. Yıllarca demokratik kurallar kasten ihlal edilmiştir. AK Parti'nin dört kez tek başına iktidar olması 13 yıllık bozuk sicili değişmeyecektir. AK Parti'nin 6. hükümeti resmen görevi başındadır. Yeni hükümetin Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum. İcraatlerini titizlikle takip edeceğimizi muhataplarımızın bilmesini istiyorum.
26. dönem milletvekilliği seçimi 1 Kasım’da yapılmıştır. Erdoğan, Davutoğlu’na 17 Kasım’da hükümet kurma görevi vermiştir. Milletvekillerinin yemin merasimlerinin sürdüğü ortamda, Erdoğan yeni hükümetin kurulmasıyla ilgili süreci başlattı. Erdoğan, bu kadar hızlı bir hükümet kurma işini yapıyorsa, 7 Haziran’da neden yapamadı?
Bir önceki meclis çatısı altında, milletvekili yemini 23 Haziran’da, TBMM başkanı seçimi de 1 Temmuz’da yapılmıştır. Erdoğan’ın hangi plan ve hesap konusunda ağırdan aldığını anlayamıyoruz.
Aziz milletimiz bu taban tabana zıt ve samimiyetsiz uygulamları elbet değerlendirecek ve dürüstçe muhasebesini yapacaktır. Artık geçmişten ders alarak geleceğe bakılmalıdır. İmtiyazlı ve bir avuç kaymak tabakanın rahatı için değil, 78 milyon Türk vatandaşının rahatı için insiyatif alınmalıdır. Boş işlerle uğraşacak zaman kalmamıştır.
"Nasılsa devir evlatlar, damatlar, dünürler devridir"Ne Erdoğan’ın ne de Davutoğlu’nun saklanacağı herhangi bir mazaret kalmamıştır.
Nasılsa devir evlatlar, damatlar, dünürler devridir. Nasılsa içecek çay parası olmayan mağdur vatandaşlarımız, çalışacak işi olmayan insanlarımız, giyecek elbisesi olmayan mazlum kardeşlerimiz saraya can ve kan takviyesi yapmaktadır. Aldatma derinleşmiştir. Davutoğlu’nun mutluluğu gözleriden okunuyor. Son ana kadar şüpheli olan başbakanlık görevine atanmanın huzuru her halindenb ellidir.
"Rüşvete, soyguna karşı çıkan yok, o halde durmak yok yola devam diyoruz"Davutoğlu şimdilik Saray türbülansından kurtulmayı başarmıştır. Biz Davutoğlu’ndan çok şey bekliyoruz. Biz hükümetin durmadan, duraksamadan yoluna devam etmesini arzuluyoruz. Rüşvete itiraz eden yoktur, yola devam diyoruz. Soyguna karşı çıkan yoktur, durmak yok yola devam diyoruz. Hiyanet emellerini kafaya takan yoktur, aman durulmasın diyoruz, hem ham hayallerin gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa yapılmasını tavsiye ediyoruz.
İşin şakası bir yana biz ne söylersek söyleyelim, bunlar bildiğini okuyacaklar. Türkiye’nin özlemi ne olursa olsun, bunlar Saray’ı doyuracaklardır. Davutoğlu 6 temel alanda reform yapılacağını söylüyor. İktidarda 14. Yılına girmiş bir parti, hala ipe un sermektedir. AKP’nin yırtıkları büyük, hiçbir yama bu yırtıkları kapamaya yetmeyecektir. Eğitim, kamu maliyesi alandaki zafiyetlerin çok kritik seviyelere geldiğini biliyoruz. Reel ekonomi sorun yumağı olmuştur.
Demokratik alan da reform yapılmadı ki yoğunlaşma sağlansın. Adalet ayakkabı kutularına kitlenmiş, 17-25 Aralık mahzenine kapatılmıştır. Adana’da kime gittiği belli olmayan MİT TIR’larını manşete taşıdıkları gerekçesiyle hapsi boyladı gazeteciler.
Bu kadar ucuz bu kadar da basittir. Davutoğlu’nun demokrasi anlayışı Erdoğan’ın iznine bağlıdır. Türkiye’nin geleceği Erdoğan’ın keyfine emanettir. Davutoğlu sandıktan çıkmıştır ama Saray’a sabitlenmekten çıkmamış, çıkmaya da çalışmamıştır.
Merak ediyoruz hangi insan hangi onurdur esas alınan? Onursuzluğun zirve yaptığı bir yönetim anlayışının, onura atıf yapması hangi ahlaki temele dayanmaktır?
AKP’nin hükümet yılları dışında ikinci bir dönem var mıdır? Türkiye milleti diyenlerle can ciğer kuzu sarmasa olanlar onurlu olsa ne olacak onursuz olsa ne olacak?
İnsan onuruna sahip çıkacaksınız Fırat Yılmaz Çakıroğlu oğlumuzu katleden hainlere açık tavır beklemek en doğal hakkımızdır. Üniversite yuvalanmış PKK’lı caniler saldırmıştır. Vücuduna aldığı darbelerle, ihmaller karşısında can vermiştir. Saldırıya onlarca PKK’lı katılmasına rağmen, geçen Perşembe başlayan mahkemede bir caninin tutuklu olması adalet duygusunun neresiyle bağlaşmaktadır.
Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni'ni yanına bırakmıyorsun da Fırat’ın katillerinin ellerini kollarını sallayarak gezmesini nasıl onaylayabiliyorsunuz?
Rektör iddianameye neden dahil edilmemiştir? Türk milletine küfür edenlerin, ölüsünü dirisini öven, aydın yazar akademisyen olan zevat size soruyorum; ülkücü cinayete kurban gittiğinde ne hissediyorsunuz? Biliyorsunuz Tahir Elçi öldürülmüş, iki polis de şehit edilmiştir. Derik ilçesinde askeri araca roketatarlı saldırı düzenlenmiş, bir kişi şehit birisi de yaralanmıştır.
Elçi’ye ve polisler askerlere rahmet diliyorum. Elçi’nin ölümüyse sonuçlanan olayının faillerinin PKK’lı olduğu neredeyse açıktır. 83 parça kanıttan 43’ü olay yeri inceleme keipleri tarafından muhafazaya alınmıştır. Devletin düştüğü hal hepimizi kahrediyor.
Dahası Elçi ismini duyunca timsah göz yaşları dökenler, şehit polisleri ağızlarına alacak kadar çürümüşlerdir. Fırat’a kıyanlar devlete silah çeken canilerdir. Terör insani kaygı gütmeden öldürmekte, Türkiye2nin kuyusunu kazmaktadır. Bunun da adına istikrar denmektedir. Hendeklere, barikatlara insanlık namusunun gömülmesini izleyen Davutoğlu nasıl karşılıyor bunları?
Hani Türkiye kazanmış, Türk milletine istikrar gelmişti? İnsanlık onuruymuş, 27 Kasım’da Boğaziçi Üniversitesinde PKK’nın kuruluş yılını kutlamaya ses çıkarmamak nedir?
Türkiye bölünmüş, vatan yanmış, kardeşliğimiz ateşe verilmiştir. Erdoğan ve Davutoğlu’nun gündem sıralamasında bunların yeri yoktur.
"Davutoğlu yolsuzlukla mücadelede cesursa önce Saray’dan işe başlasın"Davutoğlu’nun görev süresi, Türklüğün anayasadan çıkartılması, federasyonun başkanlıkla anayasaya geçmesine kadardır.
Her türlü yolsuzlukla mücadele kararlılığın sürdürüleceği söylenmektir. Davutoğlu’na tavsiyem; yolsuzlukla mücadelede cesursa önce Saray’dan işe başlasın. Bakanlar kurulunda yan yana oturduğu kişilerden devam etmelidir. Yanlışa yanlış, doğruya doğru demekten vaz geçmeyeceğiz.
Dedikodular, bayat oyunlar hangi boyuta ulaşırsa ulaşsın yolumuzdan dönmeden, inandıklarımızdan en küçük sapma göstermeden yolumuza devam edeceğiz.
Devamı gelecek...