ERTAN YILDIZ
Mümin Kamacı... Uzun yıllar CHP Didim İlçe Başkanlığı görevinde bulunmuş, Meclis Üyeliğinin yanında 2 dönem de 2004-2014 yılları arasında CHP'den Didim Belediye Başkanlığı görevinde bulundu...Mümin Kamacı, önceki seçim dönemi (2014) içinde CHP'den adaylığı açıklanmış, fakat adaylığı kaset skandalının sonunda düşürülmüş, devamında DSP'ye geçen Kamacı, DSP'nin adayı olarak az bir oy farkıyla Belediye Başkanlığı seçimini kaybetmişti...Kamacı, CHP'deki siyasi seyrinde en büyük desteği CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan'dan görüyordu... DSP'de seçim kaybeden Kamacı, düne kadar CHP'den aday olmak için uğraş veriyordu... 5 Yıl içerisinde Bülent Tezcan'la yaptığı (Geri dönüş) görüşmeleri yazmaya kalkışsak, sayfalar yetmez...Kamacı, yukarıda belirttiğimiz gibi düne kadar CHP'den aday olmayı bekliyordu... İçinde büyüyen o yeniden “Başkan” olma hırsı, Bülent Tezcan'dan gelecek bir işaretle yangına döneceğini bilen Kamacı, yaklaşık 1.5 yıl öncesinden de başladı "ne olur ne olmaz" deyip, bu defa başka partilerle aracılar kanalıyla geçti temasa...
Kamacı'nın ciddi ciddi temasa geçtiği partinin adı Ak Parti'ydi... Bu bilgi sanırım geçtiğimiz yılın son günlerinde bize ulaşmıştı... Aynı zaman diliminde Kamacı ile birlikte Kuşadası eski Belediye Başkanı CHP'li Esat Altıngün'de Ak Parti ile temasa geçmişti...
Gündem Otuzbeş bu bilgileri CHP'yi uyaracak cinsten isim vermeden o günlerde haberleştirmişti... Kamacı'nın Ak Parti'ye geçmesindeki en büyük pay emlakçi Ekrem Batur'a aittir! Açıkçası Batur, Kamacı'nın Ak Parti'ye geçmesinde en sağlam danışmanı olmuştur! (Ekrem Batur, CHP'nin aday adayıdır)Peki, Kamacı Ak Parti rozetiyle Didim'de ipi göğüsleyebilir mi?Kamacı, Ak Parti'ye katılmış ve Ak Parti'nin Didim aday adayları arasında yerini aldı. Adaylığının açıklanıp açıklanmayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz...
Kamacı'nın “adaylık garantisi” üzerine AK Parti'ye geçtiği Didim kamuoyunda biliniyor olsa da, siyasette 24 saat çok uzun bir süredir... Temennimiz, Ak Parti'nin Kamacı'nın adaylığını açıklaması yönünde olacaktır...Şimdi gelelim 7 delikli Edremit zurnasının faydalarına...Kamacı'nın Ak Parti'ye geçmesinde ve Apollon Tapınağı manzaralı toplantılarda yapılan hesapların tamamı mevcut Başkan Deniz Atabay'ın yeniden CHP'den aday gösterilmesi üzerine kuruluyor oluşuydu!...Peki, Atabay'ın adaylığı üzerinden yapılan hesaplar, Kamacı'nın Ak parti'den adaylığına avantaj mı yoksa dezavantaj mı sağlayacaktı? Bu kritik sorunun yanıtı zaman içinde ortaya çıkacaktır diye düşünüyoruz!Atabay'ın yıpranmış, CHP'yi Didim'de tartışlılır hale getirmiş olması, Apollon Tapınağı toplantılarında “geçer akçe” olabilir...
Fakat, pratikte bu toplantıların etkisi ne türden olabilir?
Sen ben bizim oğlan şeklinde; sağdan say 5 kişi, soldan say 6 kişi ile yapılan toplantılarda ortaya atılan öngörüler, sandığa yansıyacak mı?Dün “Atadan Dededen CHP'liyim” diyen Kamacı'yı, bugün Rabia İşareti yapan ve Ak Parti rozetiyle Didim seçmeni bağrına basabilecek mi?Münin Kamacı'nın Ak Parti'ye geçeceği geçtiğimiz ayın başında netleşmişti... Kamacı, CHP Didim İlçe Yönetiminde olan oğlu Ramazan Kamacı'yı istifa ettirmiş, ortalığı velvereye vermeden yanına çekmişti! Kamacı'nın bu hamlesi anında Didim'deki CHP'li Üyeler tarafından gazetemize iletilmiş, haber olarak değerlendirmemiz istenilmişti...Açıkçası Kamacı'nın aday olmasını, yarım kalmış işini bitirmesini bizlerde istiyor destekliyorduk... Kamacı'nın İYİ Parti saflarından da aday olabilmesi söz konusu olabilirdi... Böyle bir olasılık vardı... Fakat, Kamacı tercihini iktidar partisinden yana kullandı...Peki, kırk yıllık CHP'li ve 80 öncesinin devrimci bir geleneğinden geldiğini düne kadar savunan Kamacı, olası adaylığının devamında Didim seçmenine karşı, seçim söylemini nasıl kurgulayacak?
Yaz boyu “Che” şapkasını başından düşürmeyen Kamacı, Didim seçmeninin karşısına bu defa kimin şapkasıyla çıkacak? (Kamacı, 2016 yazında bana da bir Che şapkası hediye etmişti.)Fidel mi?Lenin mi?Moa mı?Kamacı'nın Başkan olma hırsı, siyasi hayatını da bitirebilir! DSP'den aday olduğunda ve kaybettiğinde oluşan hasar, bu defa Ak Parti ile gerçekleşirse, Kamacı'da tedavisi mümkün olmayan hasarlar yaratacağını düşünüyoruz!Kamacı, sanırım aday adaylığı açıklamasında 8 bin seçmenin arkasında olduğundan söz etmiş!Okurlarımıza İzmir'den bir örnek verelim...
İki dönem SHP-CHP'den Konak'a Belediye başkanı seçilen Ahmet Sarışın, 1999 seçimlerinde CHP'den aday gösterilemeyince, SHP'den (Murat Karayalçın'ın SHP'si) aday olmuş, YSK'ya takılınca, akabinde eşini Konak'a aday yapmış, eşinin seçim afişlerine de gazoz kapağı gibi fotoğrafını koymayı ihmal etmemişti! O dönem esen rüzgarla Konak'ta seçimi DSP adayı Erdal İzgi kazanmıştı...Sarışın, 2004 seçimlerinde CHP'den aday gösterilmeyince, bu defa Ak Parti'den Konak adayı olmuştu... Sarışın, Ak Parti Genel Merkezine yoldaşı Yalçın Kocabıyık'la gitmiş, “Arkamızda 20 bin Konak seçmeni var” diyerek kendisini takdim etmişti!Sarışın'ın adaylığı açıklanıp İzmir'e geldiklerini Kocabıyık şöyle özetlemişti: “Ankara'da arkamızda 20 bin kişi var dedik... İzmir'e geldik 20 kişi bulamadık!”Kamacı'da aday adaylığı açıklamasında; arkamda 8 bin seçmen var demiş... Böylesine bir somut rakamı sayın Kamacı nasıl söyleyebildi doğrusu çok merak ediyoruz! Didim seçmenlerinin balık hafizalı olmadıklarını düşünüyoruz... Daha doğrusu ülkemizde hiç bir seçmenin balık hafızalı olmadığını düşünmekteyiz... Bu düşünceler ışığında; Kamacı'nın 8 bin seçmen arkamızda açıklamsını da gerçekçi bulmuyoruz!Didim seçimleri adına şu gerçeğin altını çizmekte yayar görüyorum... Seçim çalışmaları çerçevesinde kim az hata yaparsa, bilin ki o aday seçimi kazanır!Kamacı'nın açıkladığı gibi; arkamda 8 bin seçmen var demekle seçim kazanılmaz! Ve bu türden açıklamalar seçmeni yaralayacağı gibi, seçmen dışa vurmasa da sandıkta gider rakibine verir oyunu!Her şeyden önce Kamacı'nın bu çıkışını kutlamak gerekir...
Bülent Tezcan sayesinde 5 yıldır adaylık için bel bağladığınız ve hatta ha bugün ha yarın diye CHP'ye dönmek için tespih çektiğiniz günlerde, Didim halkının karşısına Ak Parti'nin adayı olarak çıkıyorsunuz... Kamacı'nın bu cesaretini kutlamamak elde değil... Fakat, 60 yıl kendini “sol” saflarda gör, kalk 60 yılın sonunda muhafazakar bir sağ partiye geç!
Kamacı, TKP'ye geçmiş olsaydı, evrim adına güzel bir gelişme olarak tarihe geçerdi... Şimdi, bu geçişi tarihe nasıl not düşeceğiz?CHP'li Kuşadası eski Belediye Başkanı Esat Altıngün'e gelince;Altıngün, 2009-2014 yılları arasında Kuşadası Belediye Başkanlığı görevinde bulundu... Altıngün, Kamacı kadar şanslı değildi... CHP ikinci defa aday göstermedi Altıngün'ü... Altıngün'de düne kadar CHP Aydın MV Bülent Tezcan'dan işaret bekliyordu... Altıngün ile Kamacı'nın Ak Parti temasları hemen hemen aynı tarihlerde başlamış ve görüşmeler bu ikilinin ortak harketleri çerçevesinde gerçekleşmiştir... Bilemiyoruz ama, Kamacı'da, Altıngün'de CHP'den minik bir ışık görmüş olsalardı, sanırım ikisi de bugün Ak Parti saflarında olmazdı...Altıngün'ün Belediye Başkanlığı dönemime ait İçişleri Bakanlığı'nın 25 Ocak 2017 tarihinde vermiş olduğu soruşturma izinleri bulunuyor... 117 Sayfadan oluşan İçişleri Bakanlığı belgesinde; onlarca yolsuzluk kokan ihale dosyalarına ilişkin soruşturma izni verildiği görülüyor... Mevcut Başkan Özer Kayalı ve 35 kişi hakkında verilen soruşturma izinlerinin pek çoğu CHP'li eski Başkan Esat Altıngün hakkında düzenlenmiş...Verilen soruşturma izni belgesine göre; Savcılığın kaç dava/davalar açıp açmadığını şimdilik bilmiyoruz...Esat Altıngün'ü İçişleri Bakanlığının vermiş olduğu bu 117 sayfalık soruşturma iznine dayalı yargılanma olasılığı, ürkütmüş olabilir mi?!Son dakikaya kadar da Bülent Tezcan kanalıyla CHP'den işaret alamayan Altıngün, yargılanma riskleri çerçevesinde; iktidar partisini sığınma limanı olarak görmüş olabilir mi?!Didim'de Deniz Atabay, Kuşadası'nda Özer Kayalı, yaşamları boyunca başlarına gelebilecek en güzel talih kuşunun maalesef kıymetini bilemediler!Anadolu insanının deyişiyle; “ne oldum” dediler, “ne olacakları” hiç düşünmediler! Siyaset bir bilimdir... Bilginin yasalar çerçevesinde kullanıldığı alanların başında da kamu adına belediyeler gelir... Belediyeler kimsenin babasının çiftliği değildir... Kanunlar çerçevesinde yönetilirler...Esat Altıngün'den örnek vererek yola çıkmayalım... Bugün öylesine arızalı Belediyeler var ki; Altıngün'ün dönemi, belki de yanlarında pırıl pırıl kalır!Aslında yazıyı daha fazla uzatmanın da bir anlamı yok... CHP'li Belediyeler ile Ak Partili Belediyeler arasında açıkça soruyorum ne gibi bir fark var?
Belediye Meclis'lerinde kardeş kardeş geçinmiyorlar mı?Siz hiç bu dönem Ak Partili Meclis Üyelerinin Didim Belediyesi Meclis'inde seslerini çıkardıklarına tanık oldunuz mu? Grup Başkanı ve İlçe Başkanı ufak bir ses çıkarmaya kalkıştığında, Başkan Atabay ne dedi yüzüne: “Otur oturduğun yere. İnşaatlarında kullandığın suyu nasıl temin ettin?” ve bu refleksten sonra Ak Parti Didim İlçe Başkanı'ndan bir hareket görebildiniz mi?Kısacası, Kamacı'nın Apollon, Altıngün'ün Güvercin Ada toplantılarında çalınan mayalar bir tutarsa, Didim Altınkum'da Kamacı'yı, Kuşadası Kadınlar Denizi'nde Altıngün'ü haşema mayo ile denize girerlerken görürseniz lütfen şaşırmayınız artık!
Didim ve Kuşadası yazılarımıza diğer aday adayları ile devam edeceğiz...