ERTAN YILDIZYolum yine Bornova'ya düştü... Bilindiği şekliyle; Bornova Belediyesi'ndeki gelişmelerle ilgili en doğru ve somut bilgilerin ip uçlarını berber Hayri'nin Tekir kedisinden alıyorum! Tekir, bu güne kadar en ufak bir yanlış istihbarat geçmedi şükürler olsun... Bu defa berber Hayri'nin dükkanın tam önünden geçmek üzereyim, gözlerimde bir yandan Tekir'i arıyor ve ne göreyim; bizim Tekir arka ayaklarının üzerine dikilmiş karşımda ve trafik polisi edasıyla patisinin birisiyle "hop hop" dercesine durmamı istiyor, diğer patisiylede yandaki kafeyi gösteriyordu... Anadolu insanı ne demiş: "İyilik yap denize at, haberi de Tekir'den al!"Anadolu, tarih boyu dünyanın en zengin kültürlerini barındırmıştır... Benim nazarımda Anadolu'nun bağrından çıkan her sözün, her deyimin anlamı ve muhteviyatı çok büyüktür... Neyse önde Tekir arkada ben girdik kafeye... Her zamanki muzip bakışlarıyla Tekir içinden kıs kıs gülerken, ağzından baklayı çıkardı: "Bornova Belediyesi Meclisi'ne sızdım, Meclis'i baştan sona takip ettim" demez mi? Eeee sonra neler oldu?Sormamla birlikte; "çatlat o zaman orta kahveleri, döküleceğim" dedi bizim Tekir...Tekir aldı sazı eline; "Sayende Hayri abinin sakal ve ense traşları arttı. Bayağı bir müşteri reytingi almaya başladı bu aralar... Benimle irtibatı koparmadığın sürece Bornova'dan güzel yazılar çıkarırsın... Kısa keseyim; üşenmedim bu ayki Meclis'i takip etmek üzere verdim elimi Meclis salonu yoluna... Güvenliğe üst aramamı yaptırdıktan sonra girdim salona... Bereket çantamı, akıllı telefonumu, notebooku mu yanıma almamışım... Biliyorsun yapmacık ve içi başka dışı başka selam verenlerden ve verildiği yerlerden pek hoşlanmam... Nerede olursa olsun, işin içinde samimiyet yoksa, arkasından sıkıtılar gelecek demektir... Meclis Üyeleri sıralarına oturdular... Başkan her zamanki bakışlarıyla Meclis'i süzdükten sonra; iki elinin yadımıyla koltuğuna dengeli bir şekilde oturdu... Koltuğuna oturana kadar salonda bir sessizlik hakimdi... Başkan sağındaki solundaki katiplerle mırıldanarak konuştuktan sonra Meclis'i açtı... Gündemdeki maddeler bir bir Meclis'ten geçerken, her Meclis'te olduğu gibi sıra Bağımsız Meclis Üyesi Hamza Yavuz'a geldi.. Aslında; ben bu Meclis'e Hamza Yavuz'a söylediklerimi Meclis'e taşıyacak mı düşüncesinin peşinden ve denetlemek için gitmiştim... Hamza Yavuz, bazen kantarın topuzunu kaçırıyor ve ipe sapa gelmez sorularla genç Başkanımızın hareret ibresini fırlattırıyor! Başkanımız insan.. Hiç insanlar Dondurmacı yokuşuna sürülür mü? 1300 Tofaş motoru değil.. Soru, öneri sorulur ama, bu kadar da insan yokuşa sürülerek sorulmaz! İnsanı bırak, Hamza Yavuz'un verdiği istikamet rotasında inan 4 çeker otomatik Lange Rover bile alt takım dağıtır! O yüzden tuttum geçen gün Hamza Yavuz'u çektim buraya... Bak Hamza dedim; VİP Damlar, AVM'ler, Gökdelenler gibi eften püften konuları Meclis'e taşıyarak, BİMER üzerinden sorgulayarak bir yere varamazsın.. Temsil, Büyükpark'ta kedi köpek sulakları, mamalıkları eksiksiz mi, bunlar için ne yapacaksınız gibi, aslı astarı olan konuları taşı ki Meclis'e, diğer Meclis Üyeleri de seni ayakta alkışlasınlar! Bizlerin biliyorsun, toplumdaki sınıfsal adı: Sokak hayvanları... Peki; bu dünyanın hayvanları salt yerde mi yaşıyor? Kanatlı hayvanlar familyasından; Kumruların, serçelerin, kargaların hiç mi sorunları yok? Kanatlı hayvanlar için neden bir proje geliştirip, Meclis'e taşımıyorsun Hamza? Önümüz yaz ama, gelecek kış için kanatlı hayvanların barınma sorununa el atıp, Bornova Belediyesi ağaçlara birer yuva kurabilir? Marangoz Hüsamettin bu sorun için kesin çözüm noktası... Bu ve buna benzer konular üzerinden haddimi aşarak Hamza Yavuz'a akıl vermeye kalkıştım!.. İşte bu yüzden de ardından kalkıp Meclis'e gittim.."Sıra dışı bir Hamza Yavuz profili!Berber Hayri'nin Tekir'inin Meclis macerasını dinlemeye kendimi öylesine kaptırmışım ki; "Bir saattir dil döküyoruz, söyle ikinci kahveleri yandan çarklı olsun" bağırmasıyla irkilip, garsona seslenip "tazele kahveleri" diyerek siparişimizi verdim.. Tekir, temkinli bir kedi de... Karşılıklı sohbet ederken; iki de bir sağı solu kesiyor, sohbetimize kulak kabartanların olup olmadığını kontrol ediyordu! Tekir, bu defa Hamza'da büyük değişiklilkler var diyerek sözlerine başladı: "Gazeteci, Hamza Yavuz, bu defa öyle bir öneri getirdiki Meclis'e, CHP'li, Ak Partili Meclis Üyeleri bu defa boy sırasına geçerek, Başkan Olgun Atilla'nın arkasından birer birer kendi kalelerine gol attılar! Hani Fuar'ın Fuar olduğu dönemlerde Luanpark'ta penaltıcılar var dı ya... Tam da onun gibi; Hamza Yavuz öyle bir öneri sundu ki Meclis'e, değil ret etmek, Meclis Üyelerinin kol kola girip halay çekeceği bir durumdu... Peki, ne mi yaptılar? Anında ret ettiler! Yahu insan Lunapark'taki gibi önce topu diker, doksana takar, sonra da 60 derece limon kolanyası hediyesini alırdı... Anlayamadığım; GPRS üzerinden sinyal mi veriliyor bu Bornova Belediyesi CHP'li, Ak Partili Meclis Üylerine, Hamza Yavuz'un bu bal gibi tatlı önerisini ret ettiler! Sahi bu Meclis değil miydi 45 muhtarlığa kamera takılmasını onaylayan? Ne kadar ilginç değil mi İzmir'de sadece Bornova'daki muhtarlıkların BBG evi gibi izleniyor oluşu! Aslında; bu Bornova Belediyesi Meclisi'nden 36+1'i alıp Bursa'nın Nilüfer ilçesine götürmek gerekiyor! Bu arkadaşları Eskişehir'e Hoca'nın şehrine göndermeden önce; Nilüfer Belediyesi'nde bir hafta misafir koduyla ikamet ettirilseler, her biri 1 Bölü 4, Hamza Yavuz olurlar! Mustafa Bozbey CHP'li.. Olgun Başkana önerimiz; acil olarak Meclis Üylerini bir eksik toplayıp, Bursa'nın Nilüfer ilçesinde kampa alması yönünde olacaktır! Neyse; Hamza Yavuz'un önerisini de çaktırmadan Meclis'te elde edip, dükkana varıp Hayri abinin önüne koydum.. Hayri abi, mesleği silikon vadisinde değil de aynı zamanda Fenni Sünnetçi olan Berber Rıza'nın yanına çırak girerek öğrenmiş olduğundan, Hamza Yavuz'un Meclis'e sunduğu önerge tutanağını iki defa okuduktan 'haaa' dedikten sonra 'uyanıklar bu önergeye mi ret oyu kullandılar?" dedi! Ardından da işaret parmağını ağzının içine soktu! Hayri abi ne yapıyorsun derken; 'küçük dilimi çıkarıyorum. Draje niyetine gidiyordu mideye' deyiverdi.. Yalnız; özetle şunu anladım... Hamza Yavuz'a 'Bağımsızlık' yaramış! Başta, Meclis Üyelerinin tamamımın gözleri üzerinde toplanıyor! Mesela, Hamza Yavuz, Meclis toplantısından iki saat öncesi sosyal medya hesaplarından 'bugün Meclis'e Melon şapka giyerek gideceğim' diye bir duyuru yapsa; inanın Bornova'da kıvırcık marul sıkıntısı başlar, karaborsaya düşer! Neden mi? Melon şapkanın içinden ne çıkarıyorlar? Tavşan! Eeee siz ne sandınız! Tedbir tedbir diyerek, diğer Meclis Üyeleri manavlara hucüm edip, marulları kasa kasa almaz mı? Hamza Yavuz bu... Zati Sungur değil ki; şapkasından bir tane tavşan çıkarsın! Adam durduğu yerde rahat durmuyor ki! Giymeye görün Hamza Yavuz'un Melon şapkayı, tavşanları tek tek değil, maazallah 7 sülalesiyle birlikte çıkarmazsa! Düşünün, Hamza Yavuz, başlamış sülale sülale tavşan çıkarmaya, nasıl besleyeceksiniz? Havuç, marul olmadan bu krizin içinden çıklır mı? Çünkü; adamın ne zaman ne yapcağını belli olmadığı gibi; 30 Mart 2014'ten beri de kestirebilen çıktı mı Bornova Belediyesi Meclis'inde? O yüzden şimdi diyorum ki; Hamza Yavuz'un buram buram digital kokan bu önergesi ret ediliyorsa; Meclis Üyelerinin manuel takılmalarına diyecek bir sözümüz yok! Haydi ben bile berber Hayri'nin verdiği haftalıklarla digital ortamdan yararlanan bir kediyim.. Bazı geceler canım sıkılınca taa Tayland'a bağlanıp, bizim familyadan Siyam kedileriyle chatlaşıyorum! Yani hala efsane Nokia 3331 kullanmanın manası yok günümüzde!"Bu belge berber Hayri'nin Tekir'inden geldi: Not: Bu önergenin telif hakları mevcut değil... Dileyen başka Belediyelerin Meclis Üyeleri, biraz süslemeler yaparak bu önergeyi kendi Belediye Meclis'lerine taşıyabilirler!
Yerel
04 Mayıs 2017 - 12:26
Güncelleme: 04 Mayıs 2017 - 15:07
HAMZA YAVUZ ÖNERİYOR, BORNOVA MECLİSİ TEK YÜREK DİRENİYOR, TEKİR İZLİYOR!
Yerel
04 Mayıs 2017 - 12:26
Güncelleme: 04 Mayıs 2017 - 15:07