ARİF ÇOLAK
Bu başlığa, CHP Didim İlçe Başkanlığı İnternet Sitesinden Gökmen Karataş imzasıyla yayımlanan yazı sebep oldu. Yahu kardeşim sen CHP Didim İlçe Başkanı mısın, yoksa Didim Belediye Başkanı A.Deniz Atabay’ın koltuk değneği mi ?Seni biz oraya ibrikçi başı olarak mı seçtik, yoksa CHP Didim İlçe Örgütünü toplayıp toparlayasın diye mi seçtiler. (Bize kalsa kenefe bekçi yapmayız da !)
Kabadayıların söylediğini sen yapıyorsun zavallı kardeşim.
Sende kanımızla duş alacak mısın ?
Önce, hatta bir an önce CHP İlçe Başkanının görevleri nedir diye aç oku, okuduğunu anlamıyorsan sana bunu okuyup tercüme edecek birini bul.
Gerekirse, azcık elini cebine at.
Hatta o bulabileceğin kişiye ilk önce şu soruyu sor: Ben son CHP Kurultay’ında Kurultaya gitmedim, buradaki Cemevi seçimlerini takip ettim. Bu ahlaken doğru mu yanlış mı?
Niye kurultaya gitmediğinin iç yüzünü açıklama, çünkü adamın aniden midesi kabarır, kusuverir musuverir ve sana CHP ilçe başkanının görevlerinin ne olduğunu anlatmaktan imtina eder.
Gelelim sözünü ettiğim açıklamaya: Diyelim ki o yazıda yazdığın açıklamalar bilgi olarak doğru, sahiden de Süryaniler de hırlı kimseler değil…Ki beni burası şahsen ilgilendirmez.Aslını sorarsan ben de işin orasında değilim…
Ama kardeşim sen CHP ilçe başkanısın.
Başkanlığı ağzına gözüne bulaştıran, oy vereni, "Elim kırılsaydı da buna oy vermeseydim" dedirten, Deniz Atabay’ın basın sözcüsü müsün?
Kaleme aldığın yazı da Türkçe yok, dilbilgisi hak getire. İfadelere bakarsan sanki bu yazı bir CHP ilçe başkanının kaleminden değil de bir pavyon kabadayısının elinden çıkmış…
Sahi sen kimsin?
Amacın ne? Neyin peşindesin?
Görevlerinin ne olduğunu bilmeden, görev bilincinin en ufak biçimde farkına varmadan Didim CHP İlçe Başkanlığını sürdürmen akıl işi mi?
Anlamadığım şu: yazıdaki dile bakarak bu adam “Çete Reisi” mi diyeceğiz yoksa?
Bu CHP’ye haksızlık olmaz mı?
Sözünü ettiğim yazıda “1 Şubat Pazartesi günü Didim Belediye Binasına gelen bir grup dilekçe vereceğiz diyerek bir tür şov yapmışlardır. Dilekçe vermek bir haktır ama şov işi artistlere mahsustur. Bu artistlerden de yanlarında bolca vardır.” şeklindeki cümle bile tek başına senin oraları yanlış yere işgal ettiğinin kanıtıdır. Aklını takınıp oraları gerçek bir başkana bırakmak için yeter sebeptir.
Sen o gün orada mı idin de, görmüş gibi yazıyorsun...Yoksa sende arabaları orada olup, kendileri sırra kadem basanlardan birimi idin..
Hani onlar artist ya... İki artiste anında aşağı inip hadlerini bildiremedin mi.?
Biliyorsun Cemevi’nin devrik yöneticileri hakkında savcılık inceleme başlattı, defterleri alıp götürdüler, takke düştü kel görünmek üzere…
Sen bir an önce aklını başına takın ve çekil oralardan.
Belediye başkanının sopası olmak, emir eri olmak, kuklası olmak başka bir şey, yağdanlık olmak başka bir şey, CHP İlçe başkanı olmak başka bir şey…
Sonra böyle açıklamalar yapmak sana mı kalmış? Muhatabı kimse o yapsın. Çünkü o da böyle açıklamalar yapacağını bileceği için bu kadar çok çam devirmez. Adam yanındaki yağdanlıklardan ötürü önünü göremiyor.
Ona da yazık.
Eğer birini bulup CHP İlçe Başkanının görevlerinin neler olduğuna çalışacaksan, birini bulup bu görevleri sana tercüme etmesini isteyeceksen ilk ders benden: Kuşun biri kemikle beslenirmiş. Ama kuş akıllı. Ağzına alacağı her kemiği sindirime veya herhangi bir fermantasyona uğramadan çıkaracağı için kemik gördüğünde bir kemiğe bir de dönüp kıçına bakarmış.
En hafifinden sana söyleyeyim: Kimsenin koltuk değneği olma.
Hadi sana kolay gelsin. Arif Çolak'ın bu yazısı facebook'taki sayfasından alınmıştır. Makalenin orjinal linkine ulaşmak için TIKLAYINIZ
Bu başlığa, CHP Didim İlçe Başkanlığı İnternet Sitesinden Gökmen Karataş imzasıyla yayımlanan yazı sebep oldu. Yahu kardeşim sen CHP Didim İlçe Başkanı mısın, yoksa Didim Belediye Başkanı A.Deniz Atabay’ın koltuk değneği mi ?Seni biz oraya ibrikçi başı olarak mı seçtik, yoksa CHP Didim İlçe Örgütünü toplayıp toparlayasın diye mi seçtiler. (Bize kalsa kenefe bekçi yapmayız da !)
Kabadayıların söylediğini sen yapıyorsun zavallı kardeşim.
Sende kanımızla duş alacak mısın ?
Önce, hatta bir an önce CHP İlçe Başkanının görevleri nedir diye aç oku, okuduğunu anlamıyorsan sana bunu okuyup tercüme edecek birini bul.
Gerekirse, azcık elini cebine at.
Hatta o bulabileceğin kişiye ilk önce şu soruyu sor: Ben son CHP Kurultay’ında Kurultaya gitmedim, buradaki Cemevi seçimlerini takip ettim. Bu ahlaken doğru mu yanlış mı?
Niye kurultaya gitmediğinin iç yüzünü açıklama, çünkü adamın aniden midesi kabarır, kusuverir musuverir ve sana CHP ilçe başkanının görevlerinin ne olduğunu anlatmaktan imtina eder.
Gelelim sözünü ettiğim açıklamaya: Diyelim ki o yazıda yazdığın açıklamalar bilgi olarak doğru, sahiden de Süryaniler de hırlı kimseler değil…Ki beni burası şahsen ilgilendirmez.Aslını sorarsan ben de işin orasında değilim…
Ama kardeşim sen CHP ilçe başkanısın.
Başkanlığı ağzına gözüne bulaştıran, oy vereni, "Elim kırılsaydı da buna oy vermeseydim" dedirten, Deniz Atabay’ın basın sözcüsü müsün?
Kaleme aldığın yazı da Türkçe yok, dilbilgisi hak getire. İfadelere bakarsan sanki bu yazı bir CHP ilçe başkanının kaleminden değil de bir pavyon kabadayısının elinden çıkmış…
Sahi sen kimsin?
Amacın ne? Neyin peşindesin?
Görevlerinin ne olduğunu bilmeden, görev bilincinin en ufak biçimde farkına varmadan Didim CHP İlçe Başkanlığını sürdürmen akıl işi mi?
Anlamadığım şu: yazıdaki dile bakarak bu adam “Çete Reisi” mi diyeceğiz yoksa?
Bu CHP’ye haksızlık olmaz mı?
Sözünü ettiğim yazıda “1 Şubat Pazartesi günü Didim Belediye Binasına gelen bir grup dilekçe vereceğiz diyerek bir tür şov yapmışlardır. Dilekçe vermek bir haktır ama şov işi artistlere mahsustur. Bu artistlerden de yanlarında bolca vardır.” şeklindeki cümle bile tek başına senin oraları yanlış yere işgal ettiğinin kanıtıdır. Aklını takınıp oraları gerçek bir başkana bırakmak için yeter sebeptir.
Sen o gün orada mı idin de, görmüş gibi yazıyorsun...Yoksa sende arabaları orada olup, kendileri sırra kadem basanlardan birimi idin..
Hani onlar artist ya... İki artiste anında aşağı inip hadlerini bildiremedin mi.?
Biliyorsun Cemevi’nin devrik yöneticileri hakkında savcılık inceleme başlattı, defterleri alıp götürdüler, takke düştü kel görünmek üzere…
Sen bir an önce aklını başına takın ve çekil oralardan.
Belediye başkanının sopası olmak, emir eri olmak, kuklası olmak başka bir şey, yağdanlık olmak başka bir şey, CHP İlçe başkanı olmak başka bir şey…
Sonra böyle açıklamalar yapmak sana mı kalmış? Muhatabı kimse o yapsın. Çünkü o da böyle açıklamalar yapacağını bileceği için bu kadar çok çam devirmez. Adam yanındaki yağdanlıklardan ötürü önünü göremiyor.
Ona da yazık.
Eğer birini bulup CHP İlçe Başkanının görevlerinin neler olduğuna çalışacaksan, birini bulup bu görevleri sana tercüme etmesini isteyeceksen ilk ders benden: Kuşun biri kemikle beslenirmiş. Ama kuş akıllı. Ağzına alacağı her kemiği sindirime veya herhangi bir fermantasyona uğramadan çıkaracağı için kemik gördüğünde bir kemiğe bir de dönüp kıçına bakarmış.
En hafifinden sana söyleyeyim: Kimsenin koltuk değneği olma.
Hadi sana kolay gelsin. Arif Çolak'ın bu yazısı facebook'taki sayfasından alınmıştır. Makalenin orjinal linkine ulaşmak için TIKLAYINIZ